{41}~KAN REVAN

2.8K 205 18
                                    

İlk yazdığın 41. Bölüm silindi. 😒O bölüme kendimi vermiştim ve olayların seyri böyle değildi. Bölüm silinince kendime gelemedim.😥2 günde yazdığım bölümün silinmesi bana hiç iyi gelmedi. Bende daha farklı bir bölüm yazdım. Umarım dişe dokunur. 😉

Bölüm şarkıları:
Pera-vazgeçtim
Jehan barbur-kırık bir aşk hikayesi
Şebnem ferah-eski

Önce bir ellerin var
Yalnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi.
Ağzına kadar.
Sonra yüzün.
Ardından gözlerin dudakların
Sonra herşey çıkıp geldi
Bir korkusuzluk aldı yürüdü.
Çevremizde.
Sen çıkardın utancını duvara astın.
Ben masanın üzerine koydum kuralları.
Herşey işte böyle oldu önce.


- 41-

Günlerden pazar, aylardan şubattı. Kasvetli havanın soğukluğu dışarda kalan kuşları öldürebilir, büyük hayvanları dondurabilirdi.
Küçük kız yere düşen sarı beresini alıp siyah saçlarına geçirdi. Sarıyı severdi. Aynı renkte eldivenleri de minik avuçlarına geçirdiğinde ona bunları kimin verdiğini düşünemeyecek kadar mutluydu ama yinede minnet duydu. Yüzüne gülümsemesini geçirip dışarıya çıktığında bahçede oyun oynayan çocukların arasına karışmıştı. Kar yerde kalın bir tabaka oluşturmasına rağmen hala yağmaya devam ediyordu. Küçük kız havanın güzelliğini kokladı. Bunu nasıl yaptı bilmiyordu ama minik burnu sızlamış ve duyulamayacak kadar sessiz bir kahkaha atmıştı. Havada esen sert rüzgar ve manzaranın güzelliği, kardan adam yapan ve kartopu savaşı oynayan çocukların umrunda değildi.

Eğilip bir avuçluk karı ellerine aldı, yukarı attı ve başını kaldırdı. Kendi attığı karlar yere düşerken gökyüzünden beyaz yağmur yağmaya devam ediyordu. Olmadı. Tek kişilik eğlencesi buraya kadardı. Önce tanıdığı birkaç kişinin yanına gitti. Oyun teklif etti. Kovdular. Asmadı suratını, gitti başkalarına oyun arkadaşlığı teklif etti. Reddedip kovdular. Üzüldü tabii. Herkesin kendi eğlencesi vardı. Yerden küçük bir kar topu alıp onu yuvarlandı ve üç tane değişik büyüklükte top yaptı. En küçüğü üste gelecek şekilde üst üste dizdi ve gülümsedi. Sonra suratını astı. Yaptığı küçük kardan adam da kendi gibi suratsızdı. Bakışlarını çevirdi sonra arkasına. Yeşil gözlerini sevdiği kız aynı anda elindeki kar topunu ona fırlatmıştı. Omzunda yer edinen topun geride bıraktığı parçalarına baktı. Buradaki tek arkadaşıydı. ''Hadi içeri geçelim Sally." Dedi kız. Çıplak ellerini birbirine sürttü. "Üşüyeceksin."

"Ama kış üşümek için var. Oyun oynuyorum." Büktüğü dudakları daha çocuksu göstermişti onu bir an için. Sonra hafif sitemli sesiyle devam etti. "Hem istesemde benimle oynamazsın ki. Git şimdi sen."

Sally'e nazaran biraz daha büyük olan kız gülümsedi. Ağzı kulaklarında bir gülümseme değildi ama abarttığını düşündü o an için. Gülümsemesi tebessüme dönüşürken konuştu.

"Ama şimdi benimle gelirsen sana kağıtlara çizdiğim kardan adamı verebilirim. Bu kar beyaz, ama sen onu istediğin gibi boyayabilirsin."

Sally'nin gözleri sevinçle karışık büyüdü. ''Nasıl yani?"

"Hadi gel. Hem kardan adamlar kağıtta erimezler. Az önce yaptığın kardan adamı birazdan parçalayacaklarını biliyorsun."

Küçük kız kocaman gülümseyerek arkadaşının yanına gitti. Eldivenli eliyle onun soğuktan üşümüş elini tuttu ve beraber adımladılar. Yeşil gözlü kız onun elini sıkıca tutup içeri çekiştirmeden önce omzunun üzerinden geriye doğru baktı.

İTAATKAR #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin