Anahtarla kapıyı açıp eve girdiğimde annemin Hıçrıklarını duydum. Telaşla içeri girip sesin geldigi yöne doğru gittim. Odasındaydı. Hemen önünde diz çöküp ellerini tuttum.
"Ne oldu? Neden ağlıyorsun?"
"Kaza yapmış..." diye zoraki konuştuktan sonra ağlamaya devam etti.
"Kim kaza yapmış? Anneciğim şu olayı bir anlatır mısın?" Ellerini ellerimden çekip gözyaşlarını sildi.
"Baban... Şimdi hastanedeymiş." Gözlerimi kapatıp tekrar açtım.
"Durumu nasılmış peki?"
"O halan olacak kadın söylemedi ki! Ama... Belki sen arar sorarsan söyler. " dedi beklentili bir şekilde bana bakarak. Kafamı hemen salladım.
"Hayatta sormam."
"Kızım lütfen... Bak benim için. Merak ediyorum." Dudaklarımı ıslatıp elimi uzattım. Hemen numarayı tuşlayıp telefonu bana uzattı.
"Ne var Canan?"
"Hala, benim Eylül.
"Halacığım... Nasılsın?"
"Ben iyiyim de, o nasıl?"
"Baban mı?" Derin bir nefes aldım.
"Eve." Diye, mırıldandım.
"Kolu kırıldı sadece Allah'a şükür. Başka bir yerinde bir şey yok. İstersen ona vereyim. Uyanık."
"Yok hayır! Gerek yok. Durumunu öğrendim ya yeter. Görüşürüz hala. "
"Biraz daha konuşsaydık Eylül?"
"İşlerim var. Daha sonra tekrar konuşuruz"
"Peki. Kendine iyi bak."
"Sen de." Diyerek telefonu kapattım.
"Nasılmış durumu?" Dedi telaşla.
"İyiymiş. Sadece kolunda kırık varmış."
"Ay o şimdi dayanamaz da. Pek hassas." Gözlerimi devirdim. "Eylül? Yanına gidelim mi?" Artık sinirleniyordum.
"Gidip ne yapacaksın anne? Sen beni aldattın ama ben senin yanındayım mı diyeceksin? Hâlâ onu düşündüğüne gerçekten inanamıyorum. Keşke birazcıkta o seni düşünse." Diye konuştuktan sonra odasından çıkıp kendi odama geçtim.
Anlamıyordum onu. Herkesi anlayıp bir annemi anlayamamak deli ediyordu.
Üzerimdekileri çıkarıp, pijamalarımı giyindikten sonra dizüstü bilgisayarımı alip yatağıma girdim. Yatağımın yanında bulunan prize şarj makinemi takıp telefonuma bağladıktan sonra artık araştırma için hazırdım. Bilgisayarı açmak için tuşa bastıktan sonra bir kaç saniye bekledim. Açıldığında arama motoruna tıklayıp 'yürüme engelliler için yapılabilecek sosyal aktiveteler' diye yazdıktan sonra internette aradım. Çoğunlukla müzik alanıyla ilgili yazılar vardı. Belki bir müzik aleti çalabilirdi. Gülümsedim. Ona yardım etse etse Utku yardım ederdi. Bir kaç müzik aleti kullanıyordu. Ona bunlardan birini öğretebilirdi. Başka yazılara baktığımda resim yapmaktan, el işlemelerinden, sporlardan bahsediyordu. Gözümün önüne evlerindeki havuz geldiğinde düşündüm. Eminim yüzmeyi çok isterdi. Onunla bir gün yüzebilirdim. Bilgisayarı kapatıp komidinin üzerine koydum.
Aslında yapacağı çok şey vardı. Sadece buna inanması gerekiyordu. Bunu Başarmalıydım. Ama önce onun hakkında birşeyler bilmem gerekiyordu. Telefonuma uzanıp kilidini açtıktan sonra Naz'ın numarasını tuşladım. Bir kaç saniye sonra sesi duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Romance"O da mutlu değil bu halinden. Sen onun yerinde olsan mutlu olabilecek miydin?" Annem derin bir iç çekti. "Tabii ki mutlu olmazdım. Metin... Ben diyorum ki; bir yardımcı tutalım. Böyle engellilerle ilgilenen kişiler var ya... İlgilenir, ilaçlarını...