34. BÖLÜM | DAVET

15.7K 785 39
                                    

Okumadan önce bir şey paylaşmam gerekiyor sevgili okurlarım. Ben bu hikayeye bir film ile karşılaştıksan sonra başladım. 'High Strung' isimli film bana ciddi anlamda ilham kaynaği oldu. Tabii ki filmi izlediğinizde çokta ayni değil diyebilirsiniz. Bu filmden hikayeme kattığım; keman ve bale oldu. Ayrıca arkadaş grubundan da hikayeme pay çıkardım. Ama en önemlisi bu filmin sonunda harika iş çıkarılan yarışma dansıydı. Bir sonra ki bölümde yarışma gerçekleşecek. Ve ben orada yapılan dansın videosunu sanki Eylül ve Özgür yapıyormuş gibi burada paylasacağım. Yani anlatmak yerine izlemiş olacaksınız. Zaten Eylül ve Özgür karakterleri de oradaki baş karakterlerdi. Onları hayal ederek yazmıştım. Ayrıca bugünde film de sevdiğim tango sahnesini burada paylaşacağım. Videolardaki rol konuşmaları duymazdan gelerek izlemenizi dilerim. İyi okumalar.🌹

|

Arabayı evin önüne park ettikten sonra birlikte indik. Güzel başlayan sonu zor bir şekilde biten bir gündü. Binanın kapısına anahtarı takarken Özgür'ün telefonu çalmaya başladı. Ağır ağır telefonu çıkarıp ekrana baktı. Bıkkın bir nefes verirken aramayı cevapladı.

"Efendim."

"..."

"Onlar ben zor günler geçirirken yanımda değildi anne! Hala beni yalnız bırakıp basıp gittikleri arabayı kullanıyorlar. Ben o arabayı yok etmediğime dua etsinler." Dişlerimle dudaklarımı kemirirken elimi Özgür'ün koluna yerleştirdim. "Sakin ol." Diye dudaklarımı kımıldatırken telefondan cevap beklemeden kapattı.

"Beni neden senin dışında kimse anlamıyor! Neden?" Tebessüm ettim.

"Benim dışımda seni anlayan çok arkadaşımız var Özgür. Hadi. Bizimkilere gidip şu yarışmaya birlikte hazırlanalım. Özgür Eymen kimmiş gösterelim." Pes ederken elini saçlarına daldırıp düzeltti.

"Seni her an daha çok öpmek istiyorum biliyor musun?" Eve bakış attı. "Bence de gidelim. Yoksa başbaşayken kafayı yedirteceksin bana." Keyifli bir şekilde dudaklarımı büzdüm.

"Keşke onlara Özgür her kıza böyle mi diye sorsaydım. Aklın fikrin öpmek ve temas." Memnun olmazken iki elimden tuttu.

"Ben cevap vereyim. Böyle değildim. Çünkü senin dışında kimseyi aşktan dolayı öpmedim." Gözlerimi kaçırırken ellerimi kurtardım.

"En iyisi bir an önce gidelim." Dedikten sonra az önce park ettiğimiz arabaya doğru geri yürüdük. Arabaya binmeden son bir kez birbirimize bakıp gülümsedikten sonra kapıları açtık.

Kapının ziline basıp geri çekildim. Birkaç saniye sonra Cem sırıtarak kapıyı açtı.

"Ve yılın çifti de geldi." Özgür ile tutuşan elimizi havaya kaldırıp gülümsedim. "Geçin hadi." İçeri geçerken müzik sesleri çoktan kulağımızı doldurmaya başlamıştı. Ön planda Utku ve Sinan dans ederken kızlar arkada ritim tutuyordu. Bizi gördüklerinde dans etmeyı bıraktılar. Sinan müziği kapatırken herkes yanımıza geldi ve selamlaştık.

"Mutluyuz bakıyorum."

"Kaptım sizin kızı." Diyerek Özgür gülümsedi. Tebessüm ederken bakıştık. Daha sonra tekrar bizimkilere dönüp ellerimi birbirine vurdum.

"Evet... Artık bir zahmet birlikte şu yarışma işine başlayalım."

"Ben aslında bugün pes ettim ama bizimkiler ikna edince tekrar çalışmaya başladık." Diye Bıkkınca konuştu Gio. Elimle ağzımi kapattım.

"Herkes pes edebilir ama senin pes ettiğine inanamıyorum." Gözlerini devirdi.

"Ne yapayım kızım? Keman çalan yok. Kareografi yok. Nasıl yarışmaya katılacağız." Özgür boğazını temizleyip bale ayakkabılarımın yanında olan kemana doğru yürüdü. Bale ayakkabılarımı kibarca eline alırken diğer eline de kemanı aldı. Muzhip bir ifade ile karşıma geçip ayakkabılarımı bana uzattı.

ÖZGÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin