28.BÖLÜM | YENİ İŞ

16.2K 891 85
                                    

Tek başıma kahvaltı yaparken çayımdan bir yudum daha aldım. Yalnız hiçbir tadı olmuyordu ya, neyse. Bir haftadır Özgür'le de konuşmuyordum. İyice yalnız hissetmiştim kendimi. Aklıma tekrar geldiğinde bardağı masaya bırakıp kollarımı göğüsüme doladım. Aramıyordu. Her gün arayacağım diyen adam aramıyordu.

Daha fazla canım yemek istemeyince ayağa kalkıp masadaki bir kaç tabağı toparlamaya başladım. O sırada telefonum titrediğinde içimden bir şeylerin koptuğunu hissetmiştim. Anında terleyen ellerimle telefonumu elime alıp ekrana baktım. Özgür'ü beklerken Filiz Hanım arıyordu. Nefes verdikten sonra aramayı cevaplayıp kulağıma götürdüm.

"Buyrun Filiz Hanım."

"Eylülcüğüm, nasılsın?"

"İyiyim Filiz hanim. Siz nasılsınız?"

"Ben de çok iyiyim. Hatta sana çok güzel bir haberim var."

"Öyle mi?"

"Ah evet. Seni ısrarla isteyen yeni bir hastan var. Ali Beyden sonra kariyerinde iyi bir başarı yakaladın. Bu gidişle ısrarla istemeye devam edecekler." Dudaklarımı büzdüm.

"Ne gibi bir problemi var? İsmi, yaşı?"

"Genel bilgileri mail adresinden atacağım. Ama hastanın Ali Bey gibi yürümesinde sorun var. Kaza atlatmış. Bacaklarını hissediyor fakat yardıma ihtiyacı var. Tam olarak durumu bende bilmiyorum."

"Pekâlâ ben sizin mailinizi bekliyor olacağım. Sonra bugün gider bakarım."

"Çok iyi olur hayatım. Hadi ben seni daha fazla meşgul etmiyim. Görüşmek üzere."

"Görüşürüz Filiz Hanım." Derin bir nefes alıp masadaki tabakları elime aldım ve mutfağa götürdüm. Bir kaç dakika sonra telefonuma bildirim geldiğinde masadan alıp ekrana baktım. Mail gelmişti. Koltuğa doğru gidip rahatça yaslandıktan sonra bilgilere bakmaya başladım.

Yürümesinde sorun vardı. Yeni kaza yapmış biri için normal bir durumdu. Bu kadar abartılması tuhafıma gitmişti. Ekranı kaydırdığımda ilk Önce ismini gördüm.

Cesur Tanya.

Yaşına baktığımda Kaşlarım anında çatılmıştı. Yirmi üç yaşında biriydi. Dudaklarımı kemirmeye başlarken ekranı kaydırmaya devam ettim. Resmi vardı. Derin bir nefes aldıktan sonra ekranı kapatıp telefonu koltuğa bıraktım.

Yine yaşıtım biriyle ilgilenecektim. Ki bu defa Özgür vardı. Bu duruma sinirleneceğini biliyordum.

"Ben Cesur Tanya için geldim." Kapıdaki yardımcı hemen geri çekilirken beni içeri aldı.

"Bilgim var efendim. Buyrun lütfen." Dudaklarımı birbirine bastırıp içeri adım attım. Beraber büyük bir salona girdiğimizde koltukta uzanmış televizyon izliyordu. Resimden tanıdığım kadarıyla bu oydu.

"Cesur bey, Eylül Hanım geldi." Bakışlarını televizyondan çekip bana çevirdi.

"Tamam sen gidebilirsin." Yardımcı yanımızdan ayrılırken adama doğru yaklaşıp karşısındaki ikili koltuğa oturdum.

"Eylül Çağlar." Dudaklarımı ıslatıp kafamı salladım.

"Sizde Cesur Tanya." Dudakları kıvrılırken o da kafasını salladı.

"Sizi bu aralar çok methediyorlar. Bende merak ettim açıkçası." Gözlerimi kaçırıp gülümsedim.

"Umarım yardımcı olabilirim." Diyerek tekrar bakışlarımı ona çevirdim. Dudaklarını büküp kafasını yana eğdi.

ÖZGÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin