3 Gün Sonra...
"Vay be! Bizim zilli o kadınında hakkından gelmiş demek." Diyerek yanağımdan makas aldı Utku. Omuz silktim.
"Kızım, eğer iş bulamam diye suratın asıksa, bir kaç güne kalmaz yeni hastan olur. Gülsün şu yüzün. " Tepki vermeden Sezer'e baktım. Elini sallayıp dinliyor muyum diye kontrol etti. Gözlerimi devirdim.
"Ben o gence üzülüyorum. Başarabilirdi..." sonlara doğru sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı.
"Eylül, onlar zengin. Kendi kriterlerine göre bulurlar birini. Eğer o adam da başarmak isterse iyileşir zaten." Çenemi sıvazladım.
"Herkesle anlaşan biri değil." Naz homurdanarak ayağa kalktı.
"Onu reddetmeden önce düşünecektin. Hem orada kadın haksızdı. Eğer çalışmaya devam etseydin benden bir azar yerdin Eylül." Sezer elini kaldırdı.
"Benden de." Daha sonra herkes sırayla ellerini kaldırınca nefesimi verip omuzlarımı düşürdüm.
"Tamam kapatalım bu konuyu."
"Bence de kapatalım. Gereksiz bir insan için gerilemeye değmez." Gio ayağa kalktı. Ellerini birbirine vurdu.
"Dans etmeye ne dersiniz?" Herkes başparmağı ile onaylarken ben ayağa kalktım.
"Beni bugün es geçin." Cem omuzumu sıkıp onayladı.
"Sen dinlen bir güzel. " Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım. Tam odadan çıkacakken geri döndüm.
"Gio, bana dövme yapar mısın?" Kahkaha attı.
"Kaçmıyorum ya. Yarın yaparım. " omuz silktim.
"Şimdi istiyorum. Bir tane çok beğendiğim var. Onu istiyorum."
"Pekâlâ."
☆
Elimi havaya kaldırıp dövmeme baktım. Gerçekten acıyı çektiğime değmişti. Belki günün birinde ruh eşimi bulur ve bu dövmenin diğer yarısını o da yaptırırdı. Kendi kendime güldüm.
Kendime bile zor zaman ayırıyorken aşk mı?
Derin bir nefes aldım. Elime telefon alıp annemin numarasını tuşladım. Saniyeler sonra açıldı.
"Anneciğim nasılsın? Nasıl geçiyor?"
"Çok güzel buralar Eylül. Keşke sende gelseydin." Gülümsedim.
"Bizimkilerle gideceğim zaten. Bir masrafa daha ne gerek var." Kıkırtısını duydum.
"Tabii ben yaşlandım. Ne işin olur benimle?" Gözlerimi devirdim.
"Anne..."
"Tamam tamam. Hadi güzel kızım kapatıyorum ben . Biraz yüzeyim."
"Tamam, öptüm." Telefonu komidine koyarken kapının çalması ile ayağa kalktım. Kapıyı açtığımda eminim ağzımda bir karış açılmıştı. Gözlerimi kırpıştırıp Özgür ve Semih Beye baktım. Özgür beni süzdükten sonra bakışlarımız birbirine değdi.
"Ne işiniz var burada?" Gülümsedi.
"İçeri almayacak mısın?" Kafamı hemen sallayıp kapıdan geri çekildim. Semih Bey , Özgür'ü içeri soktuktan sonra geri kapının dışına çıktı.
"Aradığınızda hemen alırım sizi." Özgür kafasını salladıktan sonra Semih Bey gitti. Kapıyı kapatıp Özgür'e döndüm. Dudaklarımı birbirine bastırıp önden gittim ve oturma odasına girdim. Arkamdan geldiğini sandalyesinden duyabiliyordum. Koltuğa oturup ona baktım. O da tam karşıma geçtikten sonra bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Romance"O da mutlu değil bu halinden. Sen onun yerinde olsan mutlu olabilecek miydin?" Annem derin bir iç çekti. "Tabii ki mutlu olmazdım. Metin... Ben diyorum ki; bir yardımcı tutalım. Böyle engellilerle ilgilenen kişiler var ya... İlgilenir, ilaçlarını...