"Senden iyi tanıyorum." Genişçe gülümsedi. "Netice de aynı evde kalıyoruz." Hakan gözlerini bana çevirdi.
"Aynı evde?" Dedi sorarcasına. Derin bir nefes alıp kafamı salladım.
"Altı ay önce yoktu. Çok yeni tanışmış olmalısınız."
"İki ay oluyor." Dudakları aralanırken kaşlarıni çattı.
"Sana ayrı eve çıkalım diye teklif ettiğimde beni çok iyi tanımadığını bahane etmiştin." Gözlerimi kaçırıp Özgür'e baktım. Bu adam beni hep zorda bırakmaya bayılıyordu sanırım. Hâlâ keyfi yerindeydi.
"Siz Eylül ile ne kadar yakındınız?" Dedi Hakan'a keyifle bakarak. Hakan ciddi haline bürünmüştü.
"Arkadaştık." Bana baktı. "Karşılıklı hisler yoktu belki ama yakındık sonuçta." Özgür tek kaşını kaldırdı.
"Karşılıklı hisler? Eylül'ü mü seviyorsun?" Dudaklarımı ıslattım.
"Özgür." Dişlerini birbirine bastırdı.
"Tanımaya çalışıyorum arkadaşınızı. Seviyor musun?" Gio'nun boğazını temizlemesiyle içim rahatlamıştı. Çünkü şimdi beni kurtaracaktı.
"Evet seviyordu." Kaşlarımı çatıp Gio'ya baktım. Allah belanı... Neyse. Sakindim. Elimi Hakan'ın elinin üzerine koydum dikkatini bana vermesi için.
"Sen neden gelmiştin?" Gözlerini devirerek gömleğinin cebinden bir kağıt çıkarıp bana uzattı.
"Yarışma için." Gözlerimi kısıp kağıdı elime aldım. Okudukça dudaklarım kıvrılmıştı. Sırıtarak bakışlarımı bizimkilere çevirdim.
"Sanırım bir yarışmaya hazırlanmamız gerekiyor." Utku dudaklarını ısırarak ayağa kalktı ve yanıma oturdu. Elimdeki kağıda göz attı. Keman ve dansın birleştiği bir kareografi hazırlanması gerekiyordu. Kazanan takımın her bireyine kupa ve para ödülü verilecekti.
"Ne diyorsun?" Dedim Utku'ya bakarak. Dudaklarını büktü.
"Yapabiliriz bence." Diyerek kağıdı Gio'ya attı. O da incelikten sonra Sinan'a uzatacakken Sinan durdurdu.
"Bana göstermenize gerek yok. Sız varsanız, varım." Gülümsedim.
"Evet lan. Adı üstünde yarışma. Yaparız. Yapamazsak da tecrübe olur." Diyerek arka çıktı Sezer.
"Hadi yine iyisiniz ben de yanınızdayım." Diyerek devam ettiğinde Cem, hepimiz kahkaha attık. Kaşlarımı kaldırıp Damla ve Naz'a baktım. İkiside bakışlarımı gözlerini kısarak cevap verdi.
"Yalnız bırakır mıyız kızım sizi? Tabii ki biz de varız." Ellerimi birbirine vurup ayağa kalktım.
"Biz istersek herşeyi yaparız."
"Kemanı kim çalacak? Özellikle keman olması gerekiyor. Bu demek oluyor ki iyi bilen biri çalması lazım." Biraz düşündükten sonra Özgür'le gözgöze geldim. Dudaklarım kıvrılırken Hakan'ın sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi kaçırdım.
"Tabii ki ben çalacağım. Bu yüzden geldim zaten. Sizin yapacağınızı biliyorum." Diğerlerine baktığımda Utku ve Gio hariç herkes keyifliydi. Tekrar Özgür'e baktığımda tırnaklarıyla oynuyordu. Derin bir nefes alıp arkasına geçtim.
"Biz gidelim artık." Hakan'da ayağa kalkıp yanıma yaklaştı.
"Arabam kapının önünde, ben bırakırım."
"Gerek yok." Özgür'ün tok sesi duyulduğunda Hakan bakışlarını ona çevirdi.
"Bu halinle yorulma diye dedim." Özgür'ün kaşları çatıldığında elimi Hakan'ın koluna koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Romance"O da mutlu değil bu halinden. Sen onun yerinde olsan mutlu olabilecek miydin?" Annem derin bir iç çekti. "Tabii ki mutlu olmazdım. Metin... Ben diyorum ki; bir yardımcı tutalım. Böyle engellilerle ilgilenen kişiler var ya... İlgilenir, ilaçlarını...