Filmden sıkılmaya başladığımda dikkatimi Özgür'ün nefes alışverişlerine verdim. Bir insan birazcık da olsa huzurlu olmak istiyorsa sevdiği insanın göğüsüne yatıp bunu yapmalıydı.
Düşünceli bir şekilde onun kokusunu içime çekerken, Özgür belime sarılı olan ellerini biraz daha doladı.
"Sıkıldım." Dudaklarımı büzerek kafamı kaldırıp onunla göz göze geldim.
"Ben de." Tebessüm ile yüzümü incelerken burnunu burnuma sürttü.
"Şu an öpmem gereken bir an sanki." Boşta olan elimi göğüsüne geçirirken güldüm.
"Çok fenasın. Bunu milyon kez söyleyebilirim cidden." Tatlı bir şekilde gülümseye devam ederken alnını alnıma dayadı.
"Fena bir sevgilin var ve memnun değilsin. Gurur duymayı öğren." Gözlerimi devirip gülerken kollarının arasından çıktım.
"Uykum geldi. Uyuyalım artık." Kaşları kalkarken gayet memnun olduğu yüzünden belliydi. Ayağa kalktıktan sonra bakış attım.
"Birlikte uyumayacağız ona göre." Dedikten sonra adımlarımı odanın çıkışına yönlendirdim.
"Neden? Sevgilimle uyuyacağım." Diyerek peşimden geliyordu Özgür. Yattığım odaya girdiğimde Özgür' de hemen arkamdaydı. Zar zor kapı dışarı edip hafif açık bıraktım.
"Belli mesafeler koyacağım artık aramıza." Yüzümü buruşturdum. "Sen gitmeden önce olan yakınlığımız fazla, çok fazlaydı. Kafama yeni dank ediyor ama uygun davranalım olur mu?" Gözlerini devirirken ellerini cebine yerleştirdi.
"Sarılıyoruz sadece." Alayla ona baktığımda homurdandı. "Tamam arasıra rahat durmuyorum ama olur o kadar." Sırıttım.
"Olmasın o kadar. Şimdi kapıyı kapatacağım. Kilitlemek zorunda bırakma." Baygın şekilde bana baktıktan sonra pes edip ellerini cebinden çıkardı ve kendi odasına geçti. Gülümserken yatağımı açıp içine girdim. Tekrar yeni bir sayfa açıyorduk. Bu sayfaları güzel anıların doldurması umuduyla gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
☆
Yatağımı topladıktan sonra kapıyı açıp odadan çıktım. Etraftan herhangi bir ses gelmeyince Özgür'un odasına doğru yürüyüp kapıyı tıklattım. Bir kaç saniye sonra, "Gir sevgilim." kelimesi kulaklarımı doldurduğunda sırıttım. İyice aşk sarhoşu olmuştum. Tekrar eski halime döndükten sonra kapı kulpunu aşağıya inirip kapıyı açtım. İçeri kafamı uzattıktan sonra Özgür'ü göremediğimde içeri girdim. Girdikten sonra kapı kapanma sesi ile arkama döndüğümde Özgür sırıtarak bana bakıyordu. Üzerinde tişörtü yoktu.
Bana doğru yaklaşıp ellerini belime doladı.
"Yakından incele." Yutkunup ona baktım.
"Kas yakışıyormuş." Dudağını dişlerinin arasına alıp göğüsümü bedenine yapıştırdı. Dudaklarını boynuma gömüp minik bir öpücük kondurduktan sonra geri çekilip tekrar bana baktı.
"Sende biraz şu bluzu çıkarsanda sana da yakışan şey var mı görsek." Kafamı yana çevirip gülümserken Özgür iki parmağı ile çenemden tutup tekrar bakışlarımızın buluşmasını sağladı. Derin bir nefes aldıktan sonra elini tişörtümün eteklerine götürüp yavaşça yukarıya doğru sıyırmaya başladı. Kaşlarım kalkarken ellerimi tişörtümdeki ellerinin üzerine koydum.
"Yavaş olalım istersen. Daha dün bir şeyler söylemiştim. Hatırlatırım." Omuz silkti.
"Bu birazdan seni deli gibi öpüceğim gerçeğini değiştiremeyecek ama." Dudaklarımı bükerken keyifle dudaklarıma doğru uzandı. Ama kafamı yana çevirdiğimde yanağımı öptü. Alayla geri çekilip baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Romance"O da mutlu değil bu halinden. Sen onun yerinde olsan mutlu olabilecek miydin?" Annem derin bir iç çekti. "Tabii ki mutlu olmazdım. Metin... Ben diyorum ki; bir yardımcı tutalım. Böyle engellilerle ilgilenen kişiler var ya... İlgilenir, ilaçlarını...
