Küllerin Doğuşu | #33

404 24 3
                                    

Medya: Alex&Lisa. Özlettiniz.

LİSA

Rüyamda Evelyn'i gördüm.

Açık renk saçları artık daha gür ve daha uzundu. Eskisi gibi dalgalı değil, dümdüzlerdi. Saçlarının asla tam olarak düz kalmadığını biliyordum, bu yüzden onları düzleştirmiş olduğunu tahmin ettim. Ona uzaktan bakarken boyunun uzadığını da fark etmiştim. Beli ince, bacakları uzundu. Mutfaktaki masaya tabakları yerleştirirken kendi kendine bir şarkı mırıldanıyordu. Yüz hatları keskinleşmiş, gözlerinin bademliğini belirginleştirecek şekilde onları siyah bir kalemle süslemişti. Tabakları tutan uzun ince parmaklarının aynı Alex'inkiler gibi olduğunu da fark ettim. Şarkısını mırıldanmaya devam ederken bunun hangi şarkı olduğunu duyabiliyordum.

"Bana ne yaptığını bilmiyorum,
ama şu kadarının doğru olduğunu biliyorum,
seninle kötü şeyler yapmak istiyorum."

Kafamın içinde aniden Alex'in sesini duydum. Bildiğim sesinden çok daha farklı çıkıyordu. Çok daha.. mutlu. "O şarkıyı söylemek için hala çok küçüksün."

Mutfaktan içeriye girip, masanın başındaki sandalyeye oturmuştu. Evelyn, hızla gözlerini devirdi.

"14 yaşındayım baba, artık kötü şeyler'in ne demek olduğunu biliyorum."

14 mü? Kafamın içinde de olsa koca bir darbe yedim. Etraf bir kaç saniyeliğine bulanıklaşıp titremeye başladı.

"Hayır bilmiyorsun." Alex koca kalıp bir peyniri tabağına aldı. "Eğer öğrendiysen de hemen şimdi unutuyorsun."

"Yaşlandıkça daha geri kafalı olmaya başladığını biliyor muydun?"

"En az senin dersleri ektiğini bildiğim kadar. Çok konuşma da otur şuraya. Erken çıkmamız lazım. Artık seni okula ben götüreceğim."

Bir göz devirmesi daha. "Tanrım, buna inanamıyorum. Anne!" Böyle seslenince kalbimin bir kaç kez hızla teklediğini hissettim. Başını açık mutfak kapısının ardında görünen boşluğa doğru uzatmıştı. "Gelip babama bunu yapamayacağını söyler misin? Beni anaokulu çocuğu falan sanıyor!"

Kapıdan içeriye giren Emma'ydı. Üzerindeki siyah etek ve beyaz gömlekle birlikte tıpkı bir iş kadını gibi görünüyordu. Tel tokasını sarı saçlarından bir tutam alarak aralarına sıkıştırırken cam mavisi gözlerini Alex'in üzerine dikti.

"Kızımla uğraşmayı bırak."

Artık seslerini duymayı bırakmıştım. Kendi kalp atışlarımın sesinden onlarınkini duyamıyordum.

Kızım mı? Başım hızla dönmeye başladı. Ve onunla birlikte diğer her şey. Canımın yandığını hissediyordum ama şaşkınlığım bunun önüme geçiyordu. Emma sandalyesine oturmadan önce Evelyn'in yanağına gülümseyerek bir öpücük bıraktı.

"Biliyorsun," dedi ardından başını Alex'in tarafına doğru yatırarak. "O artık genç bir kadın."

"O 14 yaşındaki bir ergen, Em, ve artık dersleri ekemeyecek. Sen de ona destek çıkıp durma."

"Annesiyim ben onun, elbette destek çıkacağım."

Ama ne.. hayır. Hatırlıyordum. Kafam allak bullak olabilirdi ama hatırlıyordum. Üst üste attığım çığlıklardan sonra bacaklarımın arasındaki ağırlığın nihayet kaybolduğunu, kulaklarıma dolan ağlama sesini ve renkli battaniyeden görünen sarı saçları hatırlıyordum.

Onun annesi bendim. Onu ben doğurmuştum. İlk önce ben görmüştüm onu.

"Harikasın anne, devam et."

Küllerin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin