Küllerin Doğuşu | #38

517 23 6
                                    

Medya: Gençlik yıllarından Alex&Lisa. Geçmiş güzeldir. :)

ALEX

Neredeyse ölümün çıkacağı yere tekrar gelmek ve beni vuran adamın karşısında tekrar dikilmek muhtemelen onun gözünde beni tam bir aptal haline düşürüyordu ama bunun umurumda olmadığı her halimden belliydi. Beni tekrar vursa bile pes etmezdim çünkü şu kurşun yarası dedikleri şeyi artık tatmıştım ve fazla abarttıklarını söylemeliydim. Belki de kurşun fazla derine girmediği için bu kadar rahat konuşuyordum ama durum böyleydi. Gittikçe Michael'a benziyordum. Bir şekilde korkusuz süper kahraman hallerini bana da geçirmeyi başarmıştı. 

Ted'in önüme attığı kağıtların alt kısmında bana ayrılmış olan yerleri imzalamayı bitirdikten sonra kalemi sertçe masaya bıraktım ve gözlerimi ona diktim. Bu heriften gerçekten de hiç ama hiç korkmuyordum. 

"Umarım bu seni son görüşüm olur Ted Rayder." Kağıtları kendi önüne çekerken gülümsüyordu. 

"Umarım Alex. Umarım bundan sonra güzel bir hayatın olur."

Bunun olmasını istemediği o kadar belliydi ki benimle alay eden ağzına kafamı geçirmek istedim. Tabi sandalyesinin arkasında dikilen iki metrelik bir adamı olmasaydı bunu daha kolay bir şekilde yapabilirdim. 

"Onu bir daha rahatsız etmeyeceksin." dedim bir kez daha bunu iyice kafasına sokması için. "Artık üzerinde borç falan kalmadı ve artık senin için çalışmayacak."

"Anlaşmamızın kurallarını tekrar ettiğin için teşekkür ederim, Alex." İmzaladığım kağıtları kahverengi eski bir dosyanın arasına koyduktan sonra arkasındaki adamına uzattı ve ardından masada tekrar bana doğru yaklaştı. "Bir kez de ben hatırlatayım. Her ayın 15'i. Beş yüz dolar. Benim hesabımda. Bu yılda altı bin dolar eder ve-"

"Bence matematikte senden daha iyiyim Ted." Elimi masanın üzerinden çekip doğruldum ve imzaladığım senedin diğer kopyasını katlayıp kot ceketimin cebine koydum. "Sana paranı ödeyeceğim ve sen de onun hayatından siktir olup gideceksin. Sonsuza kadar."

"Öyle olsun." Gözleri aylar önce delip geçtiği omzuma doğru kaydığında bıyık altından güldü. Bu onu çok eğlendiriyor olmalıydı. "Seni tanımak güzeldi Cesur Yürek. Kız arkadaşına benden selam söyle." 

Hasta herif. 

Bunu daha fazla uzun şükran günü konuşmalarına çevirmek istemediğimden ona cevap vermeden arkamı dönüp odasından çıktım. Kapının önündeki korumalar buradan tek parça halinde çıktığıma şaşırmış görünüyorlardı. Buna Gale de şaşıracaktı. Şimdiye kadar çoktan cenazem için güzel bir çelenk sipariş etmiş olmalıydı ama evet, yaşıyordum ve yaşamaya da devam edecektim. Muhtemelen sandığımdan daha da uzun bir süre boyunca ve Lisa'yla birlikte. Bu en mutlu günlerimden biri sayılırdı. Acilen adamakıllı bir iş bulmak zorunda olduğumu saymazsak tabi. 

"Senin ağzına sıçayım." Gale bir elini sırtıma doğru götürüp bana sağlam bir yumruk indirirken gülüyordum. Ona sarılırken bir yumruk da ben geçirdim. "Cidden Alex, eğer ölmek istiyorsan bunu daha kolay yollardan halledebiliriz. Seni yumruk manyağı yapabilirim mesela, sadece söyle."

"Hala yaşıyorum Gale. Hadi gidelim." 

Gale'e Kara İnci'ye küçük bir çıkarma yapacağımı söylememiştim çünkü bana engel olmaya çalışacağını biliyordum ama her zamanki gibi eşsiz beynimle bu işin içinden de çıkmayı başarabilmiştim. Arabaya bindikten sonra Gale Kara İnci'nin önünden hızla uzaklaştı. 

"Aptal aptal sırıttığına göre halletmişsin." dedi ana yola çıkınca. "Ted senden ne istedi? Umarım götünü istemiştir."

"Hayır." Torpidodan Gale'in sigara paketini alıp içinden bir sigara çektim. Onu yaktıktan sonra camı aşağıya kadar indirmiştim. "Sadece her ay beş yüz dolar istiyor. "

Küllerin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin