Küllerin Doğuşu | #8

691 43 3
                                    

Medya: Kara İnci'den Alex & Lisa. 

ALEX

Mike beni elimden tutup anne ve babamın gazabından kurtardığında 5 yaşındaydım. O zamana kadar Mike benim için sadece bedava çikolatalardan ibaretti. Abim olduğunun bilincindeydim ama bunun ne anlama geldiğini henüz bilmiyordum. Öğrendiğimdeyse bir abiye sahip olmanın keyfini çıkartmaya başladım. 

Benden beş yaş daha büyüktü, bu yüzden onun sayesinde sokağımızdaki veletleri korkutabiliyor, bisikletlerini kaçırıp canım istediği kadar eğlenebiliyordum. Okul benim için bir cennetti çünkü o cennetin kralı bendim. Kimse bana zarar veremezdi. Beni ayağının altına almaya kalkan üst sınıflar Mike'ın onları geri püskürtmesiyle bir daha yanıma bile yaklaşamıyorlardı. Mike tarafından korunup kollandığımı bilmek ona olan sevgimi arttırmıştı ve zamanla kahramanım haline dönüştü. 

Birbirimize çok benzerdik. Fiziksel benzerliklerimizin yanı sıra düşünce tarzımızda da büyük benzerlikler vardı.

Birisini sevmeyi onun sayesinde öğrenmiştim. Sevdiğim birini asla bırakmamayı da. Mike ailemde örnek alabileceğim ve gerçekten güvendiğim tek insandı.

Üç yıl önce bir trafik kazasında öldü.

Kaza kısmıysa lafın gelişiydi. Onu öldüren bendim. Ölümüne sebep olan kişi bendim. Eğer dediğini yapıp arabanın kontrolünü ona verseydim muhtemelen şu an biraları tokuşturup maç izliyor olurduk. Ama onu dinlememiştim ve bunun için kendimden nefret etmediğim tek bir an bile yoktu.

O günden beri kendime gelemiyordum.

Omuzlarımı çöktüren suçluluk duygusu hiçbir zaman beni terk etmedi. Anne ve babamın gözünde oğullarını ölüme sürükleyen bir baş belasıydım ve benden nefret ettikleri kadar ben de onlardan nefret ediyordum. 

Acım hiçbir zaman azalmadı. Hiçbir zaman derin bir uyku çekemedim. Hiçbir sabaha mutlu uyanmadım. Beni yiyip bitiren baş ağrıları ve kâbuslar peşimi hiç bırakmadı. Rahat bir nefes alıp kafamdaki her şeyi boşaltabileceğim, bir süreliğine de olsa özgür hissedebileceğim bir an arayıp duruyor ama asla bulamıyordum.

Bu akşama kadar.

Bu akşam benim için bir ilk olmalıydı çünkü üç yıldır ilk kez bir kızla konuşmak bana iyi gelmişti. Konuşmanın bitmemesi adına söylemek için bir şeyler aramıştım. Normalde böyle yapmazdım. Bir kızla yakınlaşmak istediğim zamanlar olmuştu elbette ama çoğuyla konuşmaya başladığımda konuşmanın ne zaman biteceğini düşünmekten dediklerini anlamazdım bile.

İsminin kafamın içindeki şeritten geçtiğini gördüm.

Lisa.

Onunla konuşurken sıkılmamıştım. Hatta kafamın dağılmasını sağlamış olduğu için ona minnettardım. Ve bir de şu gülüşü.. Ondan hoşlanmıştım.

Yaşının benden küçük olduğunu belli eden parlak yeşil gözlerinden de. Beni etkilemeyi başarmıştı. Onun gibi bir kızla çıkmak güzel olurdu.

Ama daha sonra öğrendiğim bir şey vardı ki Lisa, Gale'in arkadaşı değildi.

Lisa, Gale'in parayla satın alabileceği biriydi.

Bunu tekrar aklıma getirip sinirlenmek istemiyordum, bu yüzden oturup kaldığım yerden kalkıp mutfağa, Gale'in yanına gittim. Sandalyeye oturmuş, içine buz doldurduğu poşeti gözüne bastırıyordu. Beni görünce bakışlarını bana çevirdi.

"Sayende bir hafta boyunca bu morlukla dolaşacağım." dedi. Görmem için poşeti gözünden çekmişti. "Güzel yumruktu."

Küllerin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin