Medya: Kütüphane'den bir adet Alex.
8 YIL ÖNCE.
ALEX
Anne ve babamla her Pazar yemek zorunda olduğum öğle yemeği yine berbat geçmişti. Başlangıç iyi olsa bile her zaman bende beğenmedikleri bir şey olurdu. Bu seferki sorun ise yüzümün asık olmasıydı.
Sanki umurumdaymış gibi.
Her şey bir yana, bir de bu berbat yemeğin ödemesini ben yapmıştım çünkü ikisi de hala Kırmızı Ok denen restaurantta çalıştığımı zannediyorlardı. Bir buçuk ay önce şefle kavga ettikten sonra oradan ayrılmıştım ve şuan işsizdim.
Elimi kotumun cebine soktuğumda parmaklarımın arasında pek fazla bir şey bulacağımı sanmıyordum ama ne kadar param kaldığını bilmeliydim. Elimi cebime attım.
20 dolar.
Eğer sabah öğününü atlarsam bu para bana iki gün daha yeterdi. Ama daha fazla değil. Bütün param suyunu çekmişti.
"Suratın yine ev sahibinin götüne benzemiş." diye bir yorumda bulundu Gale. Ardından arabanın kapısını çekip motoru çalıştırmıştı. "Pazar günü faciası mı?"
Gale. Onu lisenin ikinci yılından beri tanıyordum. Siyah saçları, yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla her zaman kızların gözdesi olmuştu. Birçok konuda benden daha iyiydi ama neyse ki onunla yarıştığım falan yoktu. Ben kendi halinde az miktar bir parayla yaşamaya çalışan sıradan bir gençtim.
Sıkıntıyla nefesimi dışarıya verip başımı salladım. "Hem de nasıl. Garson kız bile bizden bıktı."
"Al." Bana doğru bir şey uzattığını hissedince gözlerimi altımızda kayıp giden yoldan alıp ona çevirdim. Bu bir adres kâğıdıydı. Ne olduğunu sormadan önce devam etti. "En kısa zamanda başlıyorsun. Verdikleri maaş çok fazla değil ama bu ayki kirayı çıkartmaya yeter."
Kırmızı Ok'tan ayrıldığım için Gale'e bana yeni bir iş bulmasını söylemiştim. Eli çabuk biri olması hayatımı kurtarmıştı. Ama bu ayki kirayı sikse ödemezdim.
"Bu ayki kira sende." dedim kâğıdı katlayıp kotumun cebine sokarken. İtiraz edip küfürleri sıralamasını bekliyordum ama yola doğru bakıp sırıttı.
"Dediğin gibi olsun."
"Ne o? Beleş yemek mi buldun? Bugün keyfin yerinde." Ufak bir kahkaha attı. Virajı geniş aldıktan sonra hızlanmıştı. Sanırım bunu içindeki coşkunun belirtisi olarak görmeliydim.
"Bu gece dostum." Sırıtan yüzünü bana çevirdi. "Bu gece yataklarımız soğuk olmayacak."
Harika. O sırıtışın ardından bunun geleceğini bilmeliydim.
Şunu açıklığa kavuşturmam gerekirdi ki, kızlardan hoşlanmıyor falan değildim. Aslında kızlarla aram iyiydi. Çoğu benimle tekrar görüşmek istediklerini söyleyip dururdu. Yalnızca şu birkaç saat süren anlamsız sekslerden hoşlanmıyordum. Daha önce yapmadığımdan değil, bana ters olduklarından. Bu yüzden yatağımı hiç tanımadığım bir kızın değil de gerçekten hoşlandığım bir kızın ısıtmasını isterdim.
"Hadi ama adamım, birlikte çok eğleneceğiz."
"Unut bunu, Gale. Yorgunluktan ölüyorum ve gerçekten eve kız atma havamda değilim." Homurdandı.
"Sen hiçbir zaman eve kız atma havanda değilsin zaten."
"O halde ısrar edip durmayı kes, Gale."
![](https://img.wattpad.com/cover/42903450-288-k59547.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küllerin Doğuşu
Ficción GeneralEtraftaki onca insana rağmen, yalnız. Duyduğu tüm çığlıklara rağmen, sessiz. Ettiği tüm yeminlere rağmen, günahkâr. Bulanıklığın tam içinde, kurtuluştan çok uzakta. Küllerin Doğuşu, iki umutsuz ruhun hikayesi.. Peki aşk, yetebilir miydi külleri yeni...