Küllerin Doğuşu | #9

618 40 5
                                    

Medya: Alex&Lisa.

LİSA

O az önce bana göz mü kırpmıştı? Hem de beni baştan aşağı süzerek?

Tamam kızım, diye düşündüm içimden. Hemen kendine gel.

Direği bırakıp önce masanın üzerine doğru, daha sonra da aşağıya doğru kayarak onun tarafına geçtim. Elinden tutup onu yukarıdaki özel odalardan birine sürüklerken kalbimin gümbürdemesine engel olamıyordum. Onun elini tutan bendim ama buna rağmen büyük avuçları arasında kaybolmuştum. Kemikli parmakları benim yumuşak sayılabilecek tenimde bariz bir sertlik yaratıyordu. Gelen müşterilerimi odaya çekmek dışında onların elini tutmazdım ve edindiğim tecrübelere göre söylemeliydim, bu adamın güzel elleri vardı.

Ondan birazcık fazla hoşlanmış olmalıydım ki Tanrı sessiz dileğime karşılık vererek onu tekrar karşıma çıkarmıştı. Görünen o ki bu sefer o da istekliydi. Gerçi tek söylediği konuşmak istediği olmuştu ama bunun seks öncesi iki dakikalık 'selam, benim adım x ve şimdi seni becereceğim' konuşması olacağını biliyordum. Bu bara gelip benimle olmak isteyen diğer erkeklerden daha çekici olduğu bir gerçekti ama bu hala 'erkek' olduğu gerçeğini değiştirmezdi. Bir süre sonra tek sormak istediği şey kıçıma sokup sokamayacağı olacaktı ve ben bir ayrıcalık yapıp ona evet diyebilirdim.

Cidden, adam ateş saçıyordu.

"Parayı şimdi almam gerekiyor." dedim odanın kapısının önüne geldiğimizde. 

Fazla istekli ya da yeni yetmeler gibi göründüğüme şüphe yoktu. Kızarmama izin vermeden kotunun arka cebinden cüzdanını çıkarışını izledim. Diğerlerinin arasından 50 dolar çekip bana doğru uzattı. Bunun yeterli olacağını biliyor olmalıydı ki bana sormamıştı. Parayı alıp kapının üzerine asılmış anahtarı alarak kilitli kapıyı açtım. O da içeriye girdikten sonra kapıyı tekrar kilitlemiştim.

Üzerindeki kot ceketi çıkarıp yatağın üzerine bıraktı ve kendi de yatağa oturdu. İşte, benim sıram gelmişti. Şimdi yapabildiğimin en iyisini yapıp ona istediğini vermem gerekiyordu.
Hala ayakta durmaya devam ederken tek bacağımı iki bacağının üzerinden geçirip diğer yana attım. Ellerim omzunun üzerinden kayıp boynunun arkasında birleşmişti. Oturuyor olmasına rağmen başı göğüslerimin üzerine kadar geliyordu.

"Ee, Alex."

"Ee, Lisa." Kaşları yukarıya doğru kalktı. "Yoksa Rachel mı demeliyim?" Yapmamaya çalıştım ama gözlerim çoktan dudaklarına doğru kaymıştı. Birkaç saat önceki öpüşmenin daha fazlasını verebilecekmiş gibi duruyorlardı. Aniden onu öpme isteğiyle dolup taştım.

"Hangisini istiyorsan."

Biraz daha eğilip birbirine doğru yönlenen dudaklarımızı birleştirecektim ki ellerini kalçalarımın bir kısmını kapatan kumaşın üzerinde hissettim. Beni geri çekmişti.

"Önce," dedi. "Üzerine bir şeyler giy."

Bu, üç olmuştu. Onun tarafından üçüncü kez reddedilmiştim. Yaşadığım şey hayal kırıklığı mı yoksa başka bir şey miydi bilmiyordum ama bu şey her ne boksa beni sinirlendirmeyi başarmıştı.

"Anlamadım?"

"Al." Dönüp yatağın üzerine bıraktığı ceketini bana uzattı. "Bunu giymeni istiyorum. Üzerinde bunlar varken oldukça dikkat dağıtıcı oluyorsun ve konuşmak yapmak istediğim en son şey halini alıyor." Ona deliymiş gibi bakarken ağzımın buna bir anlam verememezlikle açılmasına engel olamadım.

"Ne yani cidden sadece konuşmak mı istiyorsun?" diye sordum kaba bir şekilde. Başını hafifçe öne eğerek beni onayladı.

"Sana bu yüzden ödeme yaptım."

Küllerin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin