Buğra notunu açmadan önce üfledi hafifçe. Bakmayın öyle çok hatıra saklı bu satırlarda. Kimisi kaleme alındı , kimisine mürekkep yetmedi. Üflüyorum ki bu satırlarda ki dostluk,kardeşlik ve samimiyetlik esintiye karışsın. Bu şehri sarıp sarmalasın diye. Sizle kalsınlar diye.
Her insan gibi bende bir yüreğe sahibim.
Ama puzzel gibi benimkisi. Her parçasında ayrı bir güzellik işte. Acı yok muydu , hüzün yok muydu diye sormayın. Vardı tabiki, insanlıktan yoksun kalmış bir kalabalığın Muhammetle dalga geçmesinin acısı vardı.
Gün boyunca Ömere gülümseyen annenin, gece gözyaşlarıyla yastığı ıslatmanın hüznü vardı içimde.
Muhammede şahit olurdum. Ömeri gün boyu dinlerdim.
Hep içimden konuşur dururdum. Muhammede insanlıktan nasibini almamış insanlar yüzünden sana mahçubum aslında diyemiyordum. Ömeri dinlerken en mahsum sözcükleri bile kullanmaya korkardım.
Hayırlısı buymuş kardeşim diyemezdimki. Babanın eksikliğini,acısını nasıl dile getirebilir ki bir insan mahsumca.
Çocuk kalplide olsa insan inanabilir mi, kanabilir mi böyle bir mahsumiyetliğe.Çocuk yaşta bulaşmıştım bense koca bir aşka. Daha çocukken yelken açmış, aşkın limanına yanaşmıştım. Yüreğim hep buruktu ama hep umutluydu.
Bütün düşlerimde o vardı. Uzaktan gülümser dururdu gözlerime. Hastalık misali bulaşmıştı yüreğime. Sanki herşey önceden yaşanmış gibiydi. Sanki planlanmış gibiydi, hiç görmediğim daha adını bile bilmezken yüreğimi fetheden insanla kader bir buluşma ayarlamış gibiydi ikimize.
En büyük hayalim beni benden alan bu güzelliğe yakınlaşmaktı sadece. Bütün acılar , hüzünler hatta yaşanan mutluluklar bile bir kenara atılmıştı. Yüreğim sadece onu düşlüyor , hayal ediyordu.Yüreğime sanki doğuştan adı yazılmış. Doğuştan bir yara olmuş ,dert olmuş düşmüş yüreğime. Yüreğimi kendine getirecek tek şey işte. Hayata renkli gözlerle , umutla , heyacanla, aşkla baktıracak sebebim işte.
Bunları okuduğum gün hayallerime bir adım daha yaklaştığım gün olacak. Bir yanım mutluluk içinde ama bir yanımda hüzün içinde olacak o gün.
Her kavgamda elimden tutup bırakmayan iki kardeşimden uzaklaştığım gün olacak aynı zamanda. Sırtıma bıçakla uzanan bir ele atlayan Ömer olmayacak artık yanımda.
İnsanların yoksul diye alay geçtiği Muhammed ekmeğini bölüp bana uzatamayacak artık.Geçmişe baktığımda gözlerimin ve yüreğimin bu şehirde arayacak olduğu tek şey çocukluğumda yaşadığım bayram sevinci değil, siz olacaksınız kardeşlerim.
Ettiğim her duada sizle bir gün yeniden buluşmak dileği olacak bundan sonra. Siz yüreğimin geçmişte kalan en güzel parçaları Allaha emanetimsiniz.
Yüreklerimizin hiç kopmaması dileği ile, seviyorum sizleri..."Buğra notunu bitirdikten sonra sarıldılar. Sonbaharın döktüğü yapraklar düşen gözyaşlarına kucak açıyordu adeta.
Yapraklar sarardıkça gözyaşları kuruyacaktı. Hasret ve özlem kokacakdı bu şehirde.
Buğra son kez bakıyordu kardeşlerine , dostlarına. Herkes Buğrayı bekliyordu yolculuk başlasın diye. Buğra elini kalbine götürerek ayrıldı ordan gözyaşları içinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiretliğim
RomanceSizce ? Aşk mı daha değerli yoksa dostluk mu ? Siz hangisini ebediyen yaşamak isterdiniz... Buğra, bu konuda şanslı doğmuş nadir insanlardandı. Aşkında dostluğunda en güzelinden yaşanması nasip kılınmış bir yüreğe sahipti... Gamze, duyguların en güz...