Üç Yaralı Gelincik Çiçeği

164 119 9
                                    

Bu defa söze ilk ben başlamıştım. Belki de yaşadığım şeylerin yüreğime ağır gelmesinden dolayı. Belki çok özlediğim den dolayı.

" Gamze !

Yüreğinin efendisi geldi. Sana söyleyecekleri varmış. "

Yüreğinin efendisi dediğim an kitlenmiş heyecanla bekliyordu. Özlediğini o kadar belli etmiştiki. Sarılması bile şaşırtmazdı beni.

" Söyle ona Buğra, söyle.

Yokluğu ölüm sessizliği gibi yüreğime.
Konuşsun hiç susmasın... "

Söyledikleri mutluluktan başka hiç birşey değildi yüreğime. Fakat habersiz , zamansız ve izinsiz hayatımıza giren Nehir yüzünden durgunluk vardı.

Yüreğindeki adamın gölgesi olmuş başlamıştım konuşmaya.

" Seni gerçekten çok seviyorum.
Suskunluğum ve sessizliğim bunun en büyük kanıtı aslında...

Yüreğinin efendisi ne güzel konuşuyor öyle Gamze  "

Günün huzurla birlikte ilk gülümseyişi olmuştu yüzümde. Tebessümle cevabını dinledim.

" Yokluğuna rağmen gözlerimdeki Gülümsemenin tek sebebisin "

Ben gölge olmaktan çıkmış doğrudan konuşuyordum onunla. Ve oda gözlerime bakıp hece hece dökülüyordu yüreğime. Bütün bahaneler bir kenara atılmış , biriken öfkeyle haykırışlar başlamıştı.

İçimden geldiği gibi süzülüyordum yüreğine. Çocukluğuma dönmüş,  başlangıç çizgisinden başlamıştım söze.

" Sen rüyamda ve hayallerimde
Yaşadığım mutluluğun ve sevincin
Gerçeğe dönüşmüş halisin.
Yüreğimin mahsumca sevdiğisin.
Sonsuza dek sürecek
Aldığım nefesinta kendisisin.. "

" Hayat yaşamaya değermi bilmiyorum ama yalnızlığa rağmen seni sevmeye değer. Yüreğimin efendisi... "

Söylediği son söz dokunmuştu bana. Çünkü bedenlerimiz birbirinden uzak düşsede. Ruhlarımız asla birbirinden ayrılmazdı.

" Dur daha be ! Gamze
Yeni başladım sevmeye.
Yılların hasreti kokacak, dalından düşen yapraklar.
Daha sen mutluluk sandalına binip yalnızlığıma açılacaksın.
Yalnızlık denilen illeti yakıp kül edeceksin. "

" Seni sevmek ne büyük bir mutluluk bir bilsen. "

Son sözüyle birlikte gülüşüne tatlı bir hüzün karışmıştı.

Mutluluktan insanın gözleri doluyor ya hani. İşte o anlardan biriydi. Söylediğine karşılık acıyla haykırdı yüreğim...

" Bir tek sen varsın gönlümde,
Aklımda, düşlerimde, hayallerimde...
Canı cehenneme sensizliğin
Canı cehenneme
Sensiz geçen günlerimin... "

Gözlerindeki ıslaklık parlıyordu. Çaresizlik vardı aramızda. Eskiden korkar , çekinirdim   haykırmaya. Şimdi ise utanıyordum. Yüzüm tutmuyordu konuşmaya. Tamamen kaybetmekten korkuyordum. Ve farkında değildim korkularımın beni kaybetmeye zorladığının.

Nehir adımızı çıkarmıştı. Cevap vermediğimde çocukça ağlayan , beni suçlu duruma düşüren bir insan vardı. İnsan demeye utandığım.

Empati kurduğumda suçlayamıyordum. Yürek bu sevdimi seviyor diye. İnsanı zayıf kılıyor diye.

Son sözümdeki haykırışa duraksadı Gamze. Çünkü  haykırmaktan  başka türlüsü cevap olamazdı bu sözlere. Son bir serzenişde bulunduktan sonra.
Tutmayı hasretle beklediğim elleriyle gözlerini silip konuyu değiştirdi. Ömer ve Muhammedi sordu bana.

Ahiretliğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin