Hesapta Olmayan

172 135 11
                                    

Yurda döndüğümüzde Can kapıda sigara içiyordu. Yusufun selam vermeden içeri geçmesiyle birlikte seslendi.

" Birader düşman mıyız ?
İnsan bi selam verir. Gelinde konuşalım şu olayı. "

Şahsen benim konuşacak hiçbir şeyim yoktu. Kararlarına saygı duymuş içimde kapatmıştım konuyu.

Canın seslenişi bir bakımdan Yusufun işine gelmişti. Çünkü bilmek öğrenmek istiyordu. Gerçekten sandığı gibiyse bütün arkadaşlığı bitirmek istiyordu.

Yusuf kendisine uzatılan sigarayı yakıp dinlemeye başladı.

" Bak kardeşim isteyerek yada herhangi başka bir sebepten dolayı saklamadım.

Ecrin kararımız netleşmeden  kimsenin bilmesini istemiyorum dediği için sustum. Açıkçası olacağını beklemiyordum bende. O yüzden bekledim.
Yoksa tabiki herkesden herşeyden önce size anlatır , sizle paylaşırdım bunu. "

Ecrin istedi diye sustuğunu  dile getirince Yusuf yumuşamıştı. Her ne kadar kızgınlıktan dolayıda olsa gösterdiği tepkiden dolayı pişman olmuştu Yusuf.

Ve sigarayı derin derin ciğerlerine çekip Canın gönlünü alma hesapları yapıyordu.

" Kardeşim kusura bakma ama sende olsan sende aynı tepkiyi gösterirdin.
Arkadaştan öte kardeşim gibisin o yüzden sakladığını düşünmek zoruma gitti. Hoş gör kardeşini. "

Can Yusufa sarılarak ;

" Unuttum bile kardeşim olur böyle şeyler."

Onları izlerken aynı zamanda kendi gerçeğim diye sakladığım , yüreğimdeki koca sevdanın mimarisi olan Gamzeyi öğrendiklerinde verecekleri tepkiyi düşünüyordum.
Yusufla zaten kardeş gibiydik. Cana gelince her geçen gün daha çok yakınlaşıyorduk. Bu memleketteki ikinci kardeşim diyebilirdim.

Sonuçları düşündüğümde kırgınlık ve hüzün görüyordum. Beni anlayacaklarını umuyordum sadece.
Gamzeye açılmadan kimsenin bilmesini istemiyordum. Sonuç ne olursa olsun herkesten önce Gamzeyle paylaşmak istiyordum.
Ve bunun baya bir zamana ihtiyacı vardı.
Zamana bırakmıştım sabır ve dua ile !

İki yurt arasında pek bir mesafe yoktu.
Gündüz bedenim, gece ise ruhum mekik dokuyordu bu kısa mesafede.

Gamzeyi her düşündüğümde Leyla oluyordu yüreğim. Sarhoş olmuşcasına gecelere rüzgar gibi eserdim. Uykuya düşman kesilmişti gözlerim.
Gözlerimi açık tuttuğum sürece kazanan yüreğimin zaferine şahitlik ediyordum. Gamzeyi nasıl sevdiğine , beklediğine...

Kısada sürse uyuduğum zamanlar. Uykusuzluk seslenirdi yüreğime. Kaç kaçabildiğin sürece.
Bekliyorum seni toprağın buz kesilmiş kısmında misafir etmeye. Bir gün ölüm uğrarsa sana bilki sonsuza kadar kazanmış, kutlayacağım zaferin haberini getirmiş olacak sana ve tüm benliğine.

Uykudan çaldığım her saniye , Gamzeyi biraz daha çok sevmeme , yaşamama sebep oluyordu.

Gün batımıyla birlikte herşey değişiyordu dünyamda. Bazen yüreğime iyi gelir beni kurtarırdı düştüğüm çıkmazdan. Bazense uyumadan kabus görmeme sebep olurdu.

Onsuz geçen günlerimde geceye paylaşırdım yüreğimi. Gecenin sessizliğine huzur katan rüzgar uğrar kulak verirdi sesime.
Alıp sesimi Gamzeme götürür müsün ? diye ricada bulunur dileğimi dile getirirdim Gamzeye..

" Yüreğim bir balon gibi şişmiş vaziyette.
Hasret ve özlem üflenmis içerisine.
Rüzgara saldım dualarla birlikte
Bir umut işte yüreğine konar diye... "

Ahiretliğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin