Fakat kendini gizleyen bir acı vardı. Bir kölelik vardı. Buğra acıya baş eğmiş yalvarıp, yakarıyordu..
" Dokunma, ne olur dokunma sevdiğime
Baksana canımı verdiğim gülüşüne,
Kıyma, ne olur kıyma sevdiğime
Baksana yeni doğduk daha
Ne olur kıyma bize zaman.."İnsan mutluluğunu yakalamış, yaşarken her anı bayram havasına bürünüyor. Zamandan korkmaya başlıyor, son bulmasını istemiyor. Çaldığı her kapıdan şeker misali umut parçacıklarıyla doldurmak istiyor elindeki poşeti. Rengarenk ve çikolata kokusuna büründürmüş şekilde bulmak istiyor yüreğini..
Buğra en büyük hayaline kavuşmuştu. Fakat en büyüğünü yaşatabilmek, yaşayabilmek içinse küçük hayallerine sarmıştı. Umutlarını takmıştı peşlerine. Mum ışığı kadar küçükte olsa mucizelere açmıştı yüreğini. Dualarıyla donatmıştı koca dünyayı. Belkide bir büyüklüğü kalmamıştı artık dünyanın gözünde, avuçlarında tutuyor gibi duruyordu. Yoksa insanı büyüten, dünyayı avuçlarına sığdırıcak kadar küçülten acılarımıydı..
Ah sevmek
Bazen nasılda incitiyorsun insanın yüreğini
Oysaki insan inciltilmek için değil,
Mutluluğu dünya gözüyle görmek, yaşamak için kalkışıyor sevmeye..Gamze artık resmi olarak Buğranın eşiydi fakat iki tarafdanda haberleri olmayan aile bireyleri vardı. Sanırım insan mutluluğun ensesinden yakaladımı herşeyi unutup hayatına bakabiliyor. Şuan Buğra ve Gamzenin yaptığı gibi...
Sohbet sohbeti açmış neredeyse sabahın ilk aydınlık yüzüne merhaba demek üzereydi serçeler...
Algın ve Muhammet ilk uçağa bilet kesmiş serçeler sesini duyurmadan kapıyı çalmışlardı bile...
" Ömer beklediğin birimi var diye sorucam ama sabahın ilk ışıkları bile henüz doğmadı. Bu saatte kim olabilir..."
"Bilmiyorum ki abi..
Acaba teyzem olabilir mi?
Haber vermişmiydin kendisine. Merak etmiştir belkide haberi yoksa senden.."" Af af doğru ya. Kesin bizimkilerdir. Nasıl unutabildim ya.. "
"Nasıl acaba..."
"Sırasımı şimdi Ömer..."
" Fırsatı bulmuşum neden sırası olmasın ki abi"
" Kapıyı açar mısın? Akıncım.."
" Tabi amca.."
" Heyyyyyyyyyyyy"
"Bismillah, ne oluyor ya.."
" Allahım sana şükürler olsunnnnn..."
" Algınnnnn"
" Abiiii"
" Ne ara yola çıktınız ki..."
" Kardeşin anlatır abi. Nerde o nerdeeeee.."
" Burdayım yüreğine kurban olduğum burdayım.
Şimdilik burdayım..."Mutluluğun bir parçasıda sarılmak olmalı. Heeleki özlem ve ayrılıktan sonraysa...
Algın, sarılırken neredeyse Gamzenin kemiklerini kıracaktı..
"Algınım benim ya..."
" Anne kokulum ya ölürüm sana ben."
Hasret ve özlemin takası yapıldıktan sonra. Yani sevgi ve saygı iyice yoğrulduktan sonra Algının aklı başına gelmiş ve en başa sarmıştı yeniden...
" Bir dakika bir dakika anne kokulum...
Sen az önce şimdilikmi dedin yoksa benmi yanlış anladım. Şimdilikte ne demek ya...Yinemi bırakıp gideceksin bizi. Yeniden mi tuz basacaksın yaralarımıza. Ne demek oluyor şimdilik ya.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiretliğim
RomanceSizce ? Aşk mı daha değerli yoksa dostluk mu ? Siz hangisini ebediyen yaşamak isterdiniz... Buğra, bu konuda şanslı doğmuş nadir insanlardandı. Aşkında dostluğunda en güzelinden yaşanması nasip kılınmış bir yüreğe sahipti... Gamze, duyguların en güz...