Yalnızlığını bozmalımıydım. Yalnızlığının ruhu olmalımıydım. Ben dursam ayaklarım durmazdı zaten. Yüreğim durmaz çıkıp koşar öteki yarısına. Gözlerim evet gözlerim yalvarır olur rüzgara. Kapılıp gider rüzgarla , dalar gider yüreğimin olduğu yere. Gamzesiz bir ölü gibi olur bedenim. Ruhum terkedip gider bedenimi. Zaman bazen çok iyi hatırlatıyor insana. Ne kadar değerli olduğunu. Değerinin paha biçilemediğini.
Hayallerim fırsat olup gelmişken nefes aldığım yere. Keşkelere bırakamam ömrüme ayrılan zamanı. Arkadaşlara veda edecek kadarda olsa zamanı tüketemezdim. Elimde olsa onsuz zamanımda nefesimi bile tutarım. Nefesimi tüketmem onun yalnızlığında.
Koşarak gittim yüreğime. Yüreğimin sahibine. Gözyaşlarımın ve gülüşlerimin sebebine. Geride bıraktığım bir defterim vardı. Her satırına duayla başladığım. Küçük dörtlükler attığım. Gamzeyi dörtlüklerin de sakladığım.Nefes nefese kalmıştım. Onu görünce kalp atışlarım hızlanıyordu. Yüreğim yüreği ile birleşmek istiyordu. Gözlerim mutluluktan , huzurdan ıslanıp dururdu.
Öylece izledim uzaktan uzaktan.
Gitsem sesimle dokunsam sesine, nefesimi katsam nefesine kızarmıydı acaba. Darılırmıydı yalnızlığına katıldığım için. Ama böyle duramam ki dayanamam ki daha fazla. Besmele çekerek çıktım karşısına." Selamün Aleyküm Gamze. Rahatsız etmedim inşAllah. Geçerken görünce görünmek istedim sadece. Sıkıntı yok değil mi. "
Yüzüm kızarmıştı ama heyecandan değildi. Söylediğim yalandan dolayı. Utanmıştım kendimden.
Gülümseyerek karşılık verdi. Sanki herşeyi biliyor gibiydi. Hani derler ya yalan kendini belli eder diye. Öylemiydi acaba." Ve Aleyküm selam. Estağfurullah rahatsız etmedin tabiki buyur otur Buğra. Görünmekle iyi ettin aslında. Çünkü beni anlayan ve yüreğime gölge gibi görünen yüreğimin efendisine sadece sen ses olabiliyorsun. Yani sıkıntı yok hoşgeldin.
Bende şimdi Ecrinle mesajlaşıyordum. Onlarda seni merak etmiş Buğra. Sanırım birşey demeden uzaklaşmışsın ordan o yüzden merak etmişler. "
Kızaran yüzüm utancından patlayacak gibi olmuştu. Çenem düştü, çocuk gibi ağlamak istiyordum. Hakarete uğramış gibiydim. Yalan söylemenin verdiği sonuçtu bu. Kendi kendime konuşur oldum yine.
" Olum Buğra , boşuna lmı dinledin sen yalancı çobanın hikayesini. " diye.
Şeytanın neden yalan sevdiği bir kere daha çıkmıştı gün yüzüne. Elini verdinmi kolunu kaptırırsın türünden. Yalan yalanı doğururmuş aynen öyle.
Bu kadar utanmazlık yetmezmiş gibi yine yalan konuşmak zorundaydım artık." Doğru. Çok acil postahaneye yetişmem gerekiyordu. O yüzden hızlıca ayrıldım ordan. Zaten yetişemedim kapanmış. Dönerkende seni görünce uğradım öyle "
Oltaya yakalanmış balık gibi hissettim kendimi. Gamze inadına gülümsemeye devam ediyordu sanki. Gülerek cevap verdi.
" Anladım. Üzüldüm ya vah vah yetişemedin demekki. Yarın gidersin ya erkenden üzülme. "
Bunun intikamını çok daha güzel almalıydım ondan.
" Hadi ya çokmu üzüldün vah vah.
Ee sen ne yapıyon burda yüreğinin efendisi randevu vermış sanırım yalnızlığa. Gelmedimi yoksa kıyamam ya. "Ben gülmeye yeni başlamışken. Gamze frene basmıştı. Gülüyordu ama yüreğime hançer diye saplayacağı sözleri düşünüyordu. Bunun hesabını yapıyordu.
Ben gözlerini okumaya çalışırken sözleri saplandı yüreğime." Hı randevu verdi. Onu bekliyordum sen geldin. Vekillik yapmıştın ya herhalde memnun kalmış olmalı. Başarılı görmüş olmalı. Belkide seni buraya getiren o. Yüreğine kaçmış olmalı.
Emanetimi alabilir miyim lütfen. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiretliğim
RomanceSizce ? Aşk mı daha değerli yoksa dostluk mu ? Siz hangisini ebediyen yaşamak isterdiniz... Buğra, bu konuda şanslı doğmuş nadir insanlardandı. Aşkında dostluğunda en güzelinden yaşanması nasip kılınmış bir yüreğe sahipti... Gamze, duyguların en güz...