Yüreğimdeki Titreme

429 314 48
                                    

Kuzeni içeri girdiğinde utanmışdım.
Ama hiçte pişman değildim açıkçası.
İnsan utanırken pişman olmaz mı ? Hiç.
Sebebi mutluluksa olmuyor demekki.
Keşke bütün utanmalar çok sevmekten olsa. Ve bu keşkelerde pişmanlığa yer olmasa.

Sanırım boynu tutulmuştu. Kızgın ve öfkeli bakıyordu gözlerime. Sanki çokta umrumdaymış gibi. Sinirle Gamzeye seslendi.

" Ne yapıyorsunuz siz ya , bunun ne işi var yanında " 

Gamze bu ani tepkiye şaşırdı ve sessizce  cevap verdi.

" Sakin olur musun Ecrin. Bir şey yaptığımız yok. Bir bardak suya sığmış hayalleri izliyorduk çıplak gözlerle.

Ne işimi var yanımda. Hayallerim adres sormuş. Oda alıp gelmiş işte.
Kendine gel lütfen  "

Gamzenin verdiği cevap, yüreğimdeki soruyuda cevaplamıştı bir kez daha. Bu arada ilk kez adını duymuştum. Ecrinin.
Biraz pişman olmuş gibiydi.Sert çıkışından dolayı. Yüzündeki kızarıklığı fark etmiş ve ortamı yumuşatmak için Ecrine seslendim.

" Memnun oldum tanıştığımıza Ecrin. "

Sanırım daha çok utandırmışdım onu.
Kısık bir sesle ;

" Bende memnun oldum Buğra.  Kusura bakmayın sinirden oldu sanırım. Özür dilerim. "

Gülmemek için kendimi zor tutmuştum.
Sinirlenmemek eldemiki. Kızın boynu tutulmuştu adeta. Gamze gözlerime tuhaf tuhaf bakıyordu. Sormak istediği şeyler vardı aslında. Ama Ecrinden dolayı soramıyordu. Tahmin edebiliyordum  az çok. Konunun Ecrin olduğunu.

Gamzenin taburcu olma saati yaklaşıyordu. İçimde farklı farklı tatlarda bir çok mutluluk vardı. Mutlulukların bir araya geldiği bir durak gibiydi yüreğim.

Nefes almanın mutluluk verdiği bir gündü. Dudaklarımdan  dökülmek için bekleyen duaların olduğu yeni bir gün.
Okunmak için gökyüzüne açılmak için avuçlarımda sakladığım duaların.
Yüreğimi gıdıkladığı yeni bir gündü.

Bir çok sebep vardı yine şükretmek için.
Yeni bir günün müjdesini vermek için doğan bir güneş. O güne Gamzeyle  başlamak ve onu yeniden ayakta görmek.

İnsan mutluyken yüreğini sorularla meşgul eder mi ? Sizce.

Sevdiğinin gözlerinde kaybolmak varken.
Hayallerinin yanı başında duruyor ken.
Ya hepsini bir arada yapıyordum.
Yada ne yaptığımın bende farkında değildim. Her zaman gözlerine bakıp, hayallerine rüzgar misali esen ben.
Bu sefer yüreğimdeki sorularla meşguldum.

Sevmek , dua etmek için bir sebep mi ?
Dualarmı güzel kılıyor sevmeyi ?
Sevmek, kendi başına bir dua değil mi ?

Belki basit belkide saçma gelirdi insanlara.  Bu sorular sorulsaydı eğer.
Çünkü her yürek bir başka seviyor sevdiğini. Çünkü her yürek ayrı bir anlam katıyor sevgiye.

Bende böyle seviyorum işte. Bütün dünyaya tuhaf gelsede. Gözlerine bakarken ettiğim dualar geliyor aklıma.
Gözlerine bakmayı içimden geçirdiğim zaman ise duaya muhtaç görüyorum yüreğimi.
Ona olan sevgim duaları getiriyor yüreğime. Gelen dualar ise onu getiriyor aynı şekilde.
Yani anlayacağınız sevgi , dualara muhtaç. Dualar ise sevilmeye muhtaç.

Bir ilki yaşıyordum sanırım. Gamze karşımda duruyorken dalıp gitmişim.
Üstelik daldığım şey gözleri değil.
Aklıma düşen sorular. Kiminize saçma sapan gelen , kiminizi ise düşündürücek sorular işte.

Bir an irkildim. Gamze konuşuyordu benle.

"  Buğra , orda mısın sen hala. Hadi gidiyoruz. Saatim geldi bak. Unuttun mu taburcu oluyorum bugün. "

Ahiretliğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin