BEN GELDİM :D NEREDE BENİM DELİ GİBİ FENOMEN BEKLEYEN OKUYUCULARIM :D BİLİYORUM HEPİNİZİN GÖZÜNE UYKU GİRMİYOR FENOMENİN YENİ BÖLÜMÜNDE NE OLACAK DİYE :D
""KATİL UŞAK OLMAYABİLİR OKUYUCULARIM İÇİN BİR DUYURU! BÖLÜM GÜNÜ P.TESİ'YE ALINDI. BİLGİNİZE. YARIN GELECEK.""
VE ARKADAŞLAR BÖLÜM OKUNMALARI 1000'İN ÜZERİNDE OLMASINA RAĞMEN OY SAYIMIZ BENCE DÜŞÜK. HADİ BU BÖLÜM """150 OYA""" ZORLAYALIM :)
BÖLÜMÜ OYLAMAYI/ YORUMLAMAYI/ PAYLAŞMAYI/ ÖNERMEYİ/ BENİ WATTPAD'DE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN!!!
ÖPÜLDÜNÜZ.
Deniz'in bakış açısından;
"Hazır mısın?" derken bizi görebilecek şekilde aparata bağladığımız kameraya uzanmış bana bakıyordu. Beklediği yanıtı benden bir baş sallamasıyla aldığında kameranın tepesindeki tuşa parmağını bastırdı ve geri çekildi. An itibariyle kameranın yana açılmış kısmının arkasında biz kırmızı, sol üst köşesinde yanıp sönen kırmızı bir noktanın olduğu bir çerçevenin içerisinde gözüküyorduk. "Evet" Ellerini çırpıp bana baktı. Kendimi tutamayıp anın tuhaflığı ile güldüm. Muhtemelen bu kayıttan kamera arkası için bolca görüntü çıkacaktı. Güldüğümü gören Barış başını yana yatırıp bana yapma ama şimdiden mi? gibisinden baktı.
"Üzgünüm" dedim ona. "Sadece... Çok tuhaf tamam mı? Senin videolarını izlerdim ben. Saatlerce telefonumun, bilgisayarımın başına geçer seni izlerdim. Her gün video atarsın da fark etmem diye bildirimleri yirmi kere kontrol ederdim. Şimdi ise yanımda durmuş benimle defalarca karşısına geçip konuştuğum şaçma sapan işler yaptığım kameraya bakıyorsun Bu tuhaf dostum."
"Hayır, bu kader güzelim. Bak ben de senin videolarını takip ederdim. Allah var güzel videolar çekiyorsun, kanalının içeriğini beğeniyorum lakin açık açık söyleyeyim benim ki izlenip izlenip sürekli adımın çıktığı, sinir olduğum kızla dalga geçecek bir şeyler bulup kinimi, öfkemi arttırmaktı. Kendimi kandırıyordum bildiğin. Şimdi ise o kızla yan yana oturuyorum. O kızla yan yana oturduğum için kalbim göğüs kafesimden çıkacakmış gibi deli gibi çarpıyor. Evet, bu tuhaf." Duraksadı. Kaşları aklına gelen bir şeyle çatılırken işaret parmağını bana doğru salladı. "Ve sana bana dostum demeni yasaklıyorum."
"Oldu paşam" dedim ellerimi belime koyarken. "Ne dememi istersiniz? Bir arzunuz, bir tercihiniz var mı?"
"Tabii, Mesela... Tatlım diyebilirsin. Bebeğim, canım, hayatım... Aşkım diyebilirsin mesela. Evet, evet aşkım de bana. Bana aşkım demeni çok seviyorum. Sanırım geçtiğim son günlerde bana aşkım demeni duymak için yaşamaya devam etmiş olabilirim." Belime koyduğum ellerimi bağdaş kurduğum bacaklarımın arasına koyarken mırıldandım.
"Adam akıllı kavga bile ettirmiyor gözlerine öldüğümün çocuğu..." Barış'ın dediklerimi duyup duymadığına aldırış etmeyerek ellerimi birbirine çırpıp konuya son verdiğimi, başladığımızı Barış'a sözsüz yollardan anlatmayı denedim. "Merhaba arkadaşlar, Ben Deniz Okyanus. Hayata dair adlı kanalıma hepiniz ama hepiniz hoş geldiniz." Tekrar tekrar söylemekten ezberlediğim, hafızama kazıdığım kelimeler ağzımdan döküldükçe içimi kaplayan huzur, tanıdıklık hissi kelimelerle tarif edilemezdi. "Kısa ama kısacık bir süredir yoktum. Bunun için de çok üzgünüm. İtiraf etmeliyim ki uzun zamandır yazın çektiğim videoları atıyordum. Bir nevi keseden yiyordum yani. Onlar da olmasaydı değil bir haftalık ara... Uzun olabilirdi yani. Her neyse. Bu konuşmayı hiçbir zaman beceremedim. Beceremeyeceğim. Beni sürekli takip edenler bilir. Biz konumuza geçelim. Bakın yanımda kim var?" Ellerimle Barış'ı gösterirken deli danalar gibi sırıtıyordum. "Sevgilime merhaba deyin." Barış onu takdim ediş şeklime kahkahayla gülerken başını boynuma gömdü. Geri çekildiğinde kahkahaları kesilse de hala gülüyordu.