OYLAMAYI/ YORUMLAMAYI/ ÖNERMEYİ/BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYINIZ!
*GERÇEK SEVGİ HERKESE EŞİT VERİLENDİR*-SİNEM OKAY :)
Sessizlik uzayıp giderken gerginliğim aynı oranda artıyordu. Deniz Camille'i sevmiyordu. Bunu ne kadar zikrettim sayamamıştım. Benim de bayıldığım söylenemezdi. Onun yorumunu okumakla iyi mi ettim diye kendimi sorgulamaya başladığımda Deniz usulca ayağa kalkıp bana sarıldı. Şaşkınlıktan kollarım havada asılı kalırken onlarınki sıkılaştı. Bu da neyin nesiydi?
"Seni kaybedeceğim zannettim. O kız gelip seni benden alacak sandım. Korktum Barış. Sen benim ilk sevgilimsin ve ben... Bir ikincisi olmasını istemiyorum. Belki korkutucu gelecek ama ömrümüzü birlikte geçirelim istiyorum." İç çekip onu kendimden uzaklaştırdım. Gözlerinin içine bakarken yüzünde dolaşan parmaklarım dudaklarına yaklaşınca durdu.
"Seni seviyorum." Başka bir şey demedim. Deniz'in gülümseyen çehresini izlemek en büyük hobime dönüşüyordu. Mavi gözlerine bakmak, gökyüzünü saatlerce izlemek ile aynı zevke eş değerdi benim için.
"Hadi video çekelim." Konuyu birden bire değiştirmemi beklemiyordu. "Bugün sevgililer günü. Takipçilerimize bizden bir hediye armağan edelim." Fikri iyi bulan Deniz merdivenlere koştu.
"Kamerayı kapıp geliyorum." Sesi hızlı çıktığı basamakların ardında yankılandı.
Kameranın karşısına geçtiğimizde her şey yerli yerindeydi. Tripota bağlı kamera bizi doğru açıyla çekiyordu. Tek sıkıntı videonun neyle ilgili olacağını düşünmemiz olmamızdı. Bu sorun kameranın kayıt düğmesine basıp geri çekilmemle oluşan sessizlikle kendini belli etmişti.
"Ne videosu çekiyoruz biz?" diye sordu Deniz. Kendime düşünecek zaman tanıdıktan sonra cevapladım. Fikir bulmuştum bulmasına ama pek de güvendiğim bir fikir değildi.
"Soruları cevaplayalım. Soru cevap videosu olsun. Doluca soru geliyor zaten. Birkaçını seçip yanıtlayalım."
"Dur hatta şöyle yapalım." Sehpanın üzerinde duran telefonlarımıza uzanıp kendininkini bana benimkini kendisine verdi. "Ben sana sorulan soruları sana, sen de bana sorulanları bana sor."
"Peki." Deniz'in Youtube hesabına girip soru cevap videosu için soru sorulmasını istediği videolardan birine tıklayıp yorumlara indim. " Hadi başlayalım." Kamera hâlihazırda kayıttaydı. "Yaratıcılıktan da öleceğiz orası ayrı konu"
Deniz "Sorma" diyerek göz devirdi. Neşeli bir havaya bürünüp kalıplaşmış video girişini yaptı. "Merhaba Arkadaşlar. Ben Deniz. Bugün sevgilimle birlikte" parmakları ile havada tırnak işareti yaptı. "Kendisi Türkiye'nin en ünlü Youtuber'ı olur, soru cevap videosu çekeceğiz. Evet, yapacağız." Bana döndü. "Yapıyoruz. İlk kim başlıyor."
"Hanımlar önden" deyip arkama yaslandım. Deniz ayağa kalkıp bağdaş kurarak yeniden oturdu. Elindeki telefonla epeyce bir süre uğraştıktan sonra yüzündeki sinsi sırıtışla sorusunu sordu.
"Sevgilin telefonunda ne diye kayıtlı?"
"Bu sorunun orada olmadığına bahse girerim." Uzanıp telefonu almaya yeltendiğimde kendini geri çekip koltuğun yanına yaslanması her şeyi açıklıyordu.
"Bakmak yok. Yasak" dedi savunmaya geçerken. Saçmalıyordu. "Cevap ver. Hem neden kaçıyorsun. İsmimle kayıtlıyım değil mi?" Dizlerinin üzerinde yükseldi.
"Dur kızım yavaş" Ellerimi sanki onu yavaşlatabilecekmişim gibi havaya kaldırdım. Boşa çabaydı. "Cevaplamayacağımı bile demedim!"
"Cevapla o zaman"
