2. Bölüm: Su Perisi

3K 139 9
                                    

15.09.2017
**********
Duyduklarım karşısında bir süre, kelimenin tam anlamıyla donup kalmıştım. Bu adam bana ne teklif ettiğinin farkında mıydı acaba? Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu? Bu kadar basit bir kız olarak mı görünüyordum dışardan?

Tamam belki bana dokunup öpmesine ses çıkarmıyor olabilirdim -ki rahatsız olduğumun gayet farkındaydı- çünkü bunlar gerçekten umurumda değildi ve burada yaşadığım süre zarfı içerisinde tüm bu davranışlara alışmıştım. Ama o kadar da uzun boylu değildi. Onunla birlikte olacak kadar rahat bir kız değildim.

"Ne?" diye sordum tekrardan doğru anlayıp anlamadığımdan emin olabilmek için.

"Anlaşılmayacak bir şey yok, güzel kokulum" dedi bana biraz daha yaklaşırken. "Eğer benim olursan tüm borcunu silerim."

"Bu öpüşüp koklaşmaya benzemiyor farkındasın demi?" dedim sakin tutmakta zorlandığım sesimle.

"Gayet farkındayım, güzelim" dedi arsızca bedenimi süzerken.

"Sen ne dediğinin farkında mısın?" dedim birden sesimi yükseltip. "Ben senin her gece altına aldığın kızlara benzemiyorum."

"Bu yüzden istiyorum seni zaten" dedi boğuk sesiyle. Sinirle ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve odanın içerisinde birkaç tur attım. En sonunda karşısında dikilip göğsüne sertçe vurdum.

"Borcumu değil on bin euro, on milyon euro da yapsan seninle birlikte olmayacağım" dedim kendimden emin bir sesle. "Gerekirse kaçarım senden ama yine de birlikte olmam."

"Benden kaçamayacağını biliyorsun, güzelim" dedi alayla.

"Ömrüm boyunca burda çalışırım o halde" dedim ben de. Daha fazla söyleyecek bir şeyi kalmamış olmalı ki sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi. Birden masasının üzerindeki defterleri yere yığınca korkarak geri çekildim.

"Neden? Bu kadar mı çekilmez bir adamım ben?" diye bağırdı bana bakıp.

"Sen iğrenç bir adamsın, Alarick" dedim korkuyla. "Ve böyle yaparak beni kazanacağını düşünüyorsan yanılıyorsun. Tam tersine daha fazla kaybediyorsun."

"Senden vazgeçmeyeceğim, Defne" dedi daha çok kendi kendine konuşur gibi. "Gerekirse her geçen gün borcunu arttıracağım ama yanımdan ayrılmana izin vermeyeceğim."

"İstediğini yap" dedim ve daha fazla beklemeden kapısını çarpıp odadan çıktım. Sinirle merdivenlerden inip soyunma odasına girdim.

"Defne."

"Önce çıkalım, Buket" dedim daha fazla konuşmasına izi vermeden. Önlüğümü çıkarıp sinirle dolaba attıktan sonra çantamı aldım ve dolabı geri kilitledim. Daha fazla beklemeden odadan çıktım ve kendimi kafeden dışarı attım. Buket de arkamdan gelip hızlıca yürümeye başladı.

"Defne, ne oldu?"

"O orospu çocuğu, borcumu arttırmış" diye bağırdım çantamı yere atıp. Türkçe konuştuğum için etraftaki insanlar anlamsızca bana bakıyordu. "Sırf onunla birlikte olabilmem için borcumu arttırmış."

"Ne diyorsun sen?" dedi şaşkınlıkla. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip yere oturdum. Daha fazla dayanamayarak gözyaşlarımı serbest bırakmıştım. Özür dilerim, dede. Sana verdiğim bir sözü daha tutamadım. Senin ölümünden sonra hiç ağlamayacağım dedim ama yapamadım işte.

Hıçkırıklarım git gide çoğalırken Buket yanıma oturup bana sıkıca sarıldı. Saçlarımı okşayarak sakinleşmeme yardımcı olmaya çalışıyordu ama pek bir işe yaramıyordu. Gelen geçeni umursamadan öylece sokak ortasında oturuyorduk.

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin