05.11.2017
**********
"Defne." Buketin sesini duyunca zorla gözlerimi açmaya çalıştım. Of, uyumak istiyorum ben ya. Bu kız neden çağırıyor beni? "Defne, kalk hadi.""Ne oldu, sabah sabah ya?" diye homurdandım ona bakarken.
"Ne sabahı be? Saat bire geliyor neredeyse."
"Arkadaşım, ben gece geç saatlere kadar çalışıyorum. Doğal olarak da yoruluyorum. Bir haftadır uyuyamıyorum ben o psikopat kuzenin yüzünden. Bir hafta sonum var, ona da karışmayın yahu" dedim öfkeyle.
"Ama ben seninle gezmeyi özledim" dedi dudaklarını büzüp bana bakarken.
"Bana duygu sömürüsü yapma" dedim umursamaz görünmeye çalışarak. Ama ben onun ağlamasına dayanamazdım ki. Dudaklarını büzünce bile üzülürdüm. Dudaklarını daha fazla büzüp gözüme gözüme sokunca uykumun da dağılmasının verdiği öfkeyle yerimden kalktım. "Of, tamam. Kalktım işte."
"Güzel kokulum ya" dedi bir anda ruh halini değiştirip ve sevinçle bana sarıldı. "Hadi hemen hazırlan da gidelim."
"Nereye gideceğiz?" diye sordum banyoya girip yüzümü yıkarken.
"Ardaya söyledim, gezdirecek bizi. Önce kahvaltı yaparız. Sonra da sinemaya falan gideriz işte" dedi odadan bağırıp. Dolap kapaklarının sesini duyunca bana eşya seçtiğini anladım. Bir haftadır beni Buket giydiriyordu. Amacının ne olduğunu gayet iyi biliyordum ama yaptıkları hiçbir işe yaramıyordu. Adam beni umursamıyor arkadaş.
"Ne yapıyorsun gene ya?" dedim bıkkınlıkla, odaya girdiğimde.
"Çok güzel olmalısın bugün."
"Neden?"
"Çünkü Çağrıyı da ikna edeceğim" dedi sırıtarak. Ona bakıp burukça gülerken yanına gittim ve ellerini tutup bana bakmasını sağladım.
"Canım arkadaşım, görüyorsun işte, bir haftadır yaptığın hiçbir şey işe yaramıyor. Neden hala kendini yoruyorsun?"
"Ama sen ondan hoşlanıyorsun" dedi bana bakıp. "Ben arkadaşımın üzülmesine göz yumamam."
"Benim ondan hoşlandığım falan yok" dedim gözlerimi kaçırıp. Yok yani. Evet yakışıklı bir adam olabilirdi ama bir kere uyuzdu. Benimle konuşmuyordu bile.
"Hıı, yedim ben de" dedi ve beni umursamadan dolabı karıştırmaya devam etti. Oflayarak yatağıma oturdum ve çıkaracağı kıyafetleri bekledim. Artık ona itiraz etmiyordum. İlk çıkardığı şeyi giyiniyordum. "Heh, işte bu."
"Ver hadi" dedim elimi uzatıp. Beyaz şifon bol paça pantolonumu bana uzattı. Bir şey demeden aldım ve hızlıca giydim. İçi biraz gösteriyordu ama belli bir yere kadar koyu beyaz şort gibi bir şey olduğu için çamaşırım belli olmuyordu. Üstüme giymem için de beyaz sıfır kol bir badi uzatınca onu da hızlıca üzerime geçirdim.
"Ay çok beyaz oldun" dedi beni süzüp. "Çıkar üstündekini siyah badi vereceğim."
"İyi oldu işte."
"Çıkar, Defne" dedi bana ters ters bakıp. Oflayarak badiyi çıkardım ve onun yerine uzattığı siyah badiyi giydim. Sıfır kol, boynu açık bir badi olduğu için göğüs çatalım belli oluyordu ama biraz yukarı çekip düzelttim. Gerçi geri kayacaktı ama, neyse. "Bu daha iyi."
"Hadi gidelim" dedim ve hızlıca yatağımı toplayıp telefonumu ve siyah küçük çantamı aldım. Başını sallayıp odamdan çıkınca ben de arkasından çıktım. Aşağıdan elektrikli süpürge sesi gelince Hanife teyzenin geldiğini anlayıp hızlıca merdivenleri indim. "Hanife teyze."