Merhaba, arkadaşlar. Bölümü yazarken ben 'oh be' dedim. Umarım siz de beğenirsiniz. Neyse neyse, hadi iyi okumalar...
**********
Çağrı bizi eve bıraktığında Buketle birlikte onun odasına gidip eşyalarımı toplamaya başlamıştık. Büyükanne her şeyin farkındaydı demek ki. Bunca şeye rağmen bizi birleştirmek için yalan bile söylemişti. Buketin söylediğine göre aramızda nikah olmadığı için bizi birlikte yatırmak istememiş ama Buket onu ne yapıp edip ikna etmiş.
"Koskoca kadına da yalan söylettiniz ama bir olmadınız be, güzel kokulu" dedi Buket bana bakıp. Tüm eşyalarımı toplamıştık ve valizleri aşağı indirmiştik.
"Böyle olması gerekiyormuş" diye mırıldandım. "Bizim kaderimiz de ayrı yazılmış."
"Yeniden başlayalım" dedi birden heyecanla. "Bu evdeki hayatının son noktasını atalım ve yeniden başlayalım."
"Nasıl yani?"
"Evimize dönüyoruz. Madem unutmak istiyorsun, burdaki yaşantını bugün bitirelim" dedi. "Bir bara gidelim, istediğimiz kadar içelim, eğlenelim. Yarın da yeni bir güne başlayalım."
"Unutmak kolay olacak mı sence?" dedim burukça gülümseyerek.
"İnanmak, başarmanın yarısıdır."
"Peki, yapalım" dedim gülümseyerek.
"Gidelim o zaman" dedi ve çantalarımızı aldıktan sonra elimden tutup evden çıktık.
********
Chris'in yerine geldiğimizde taksiyi durdurup ücretini ödedik. Evet, içmeye gelmiştik. Chris'in kafesinin arkası bardı. Yani akşam 10'dan sonra orasını çalıştırıyordu. Buketle birbirimize bakıp gülümsedikten sonra içeri girdik. İçerisi her barda olduğu gibi kalabalıktı. Daha önce birkaç kere buraya gelmiştik. Chris'in her zamanki yerinde oturduğunu görünce yanına gittik.
"Ooo, kızlar" dedi bizi görünce gülümseyerek. Yanındaki kızın kulağına bir şeyler söyledikten sonra gönderdi. Yine iş başındaydı anlaşılan. "Umarım geçerli bir sebebiniz vardır. Bu gece karşıma çıkabilecek en güzel kızı gönderdim."
"Sana gönder diyen olmadı" dedi Buket omuz silkip otururken. Ben de gülümseyerek Buketin yanına oturdum.
"Eğlenmeye geldik" dedim Chris'e bakıp.
"Ouuw" dedi sırıtarak tek kaşını kaldırıp. "Sebep?"
"Sadece eğlenmek" diye tersledi Buket gene. Çok soru sormasını sevmiyordu. "Bir şeyler söyleyecek misin, yoksa başka bir yere mi gidelim?"
"Madem dağıtmayı düşünüyorsunuz, yanımda olun" dedi ve elini kaldırıp bir garsona işaret verdi. Birden ayağa kalkıp elimizden tuttu ve bizi de kaldırdı. "Öyleyse, önce dans."
"Evet" dedi Buket sırıtarak ve kalabalığın arasına girerek dans etmeye başladı. Ben de gülümseyerek Chrisle dans etmeye başladım. "Arda beni öldürecek."
"Yeniden başlıyoruz" dedim ona sözünü hatırlatarak.
"O senin içindi" dedi hala dans etmeye devam ederken. "Arda öğenirse ben de yeniden başlayacağım."
"Bir şey olmaz, eğlencene bak."
"Bu kadar dans yeter, kızlar" dedi Chris ve ikimizin de kolundan tutup oturttu. "Şimdi içme vakti."
"İşte şimdi sevmeye başladım seni" dedi Buket gülerek.
"Zaten seviyordun, bebeğim" dedi Chris ukalaca göz kırpıp. Buket gözlerini devirip birasını içmeye başladı. Gecenin sonunda olacakları düşünmeden ben de bardağımı elime alıp içmeye başladım.
