26.02.2018
**********
Sabah gözlerimi araladığımda belimdeki kolları görünce gözlerimi devirdim. Önce saydır saydır sonra gel sarıl. Ah! Seni sevmesem bir saniye bile dayanmam ya. Uyandırmamaya çalışarak ona doğru döndüm. Gördüğüm yüzle istemsizce çığlık attıktan sonra ağzımı kapattım. Çığlık attıktan sonra pek faydası olmamıştı ama."Ne bağırıyorsun kızım ya?" dedi yüzünü buruşturup.
"Ne işin var senin burda?"
"Ne oluyor?" Kapının aniden açılmasıyla bakışlarım o tarafa dönünce şaşkın bir Çağrı görmüştüm. "Ne işin var lan senin o yatakta?"
"Ya gece odayı bulamadım, koltuklar da rahatsızdı, buraya geldim ben de."
"Başlarım lan senin odana da koltuğuna da" dedi Çağrı sinirle. "Benim odama gelseydin o zaman."
"Valla düşünmedim değil ama tersin de ters be enişte" dedi omuz silkip. "Öldürürsün diye korktum."
"Beni uyandırsaydın ya" dedim dağılan saçlarımı toplarken. "Hazırlardım yatağını. Unutmuşum."
"Kıyamadım seni uyandırmaya, su perim" dedi yanağıma bir öpücük kondururken.
"Sulanma" diye uyardı Çağrı yanımıza gelirken. "Kalk git. Sarhoş muydun lan gece? Eğer sarhoş halinle yattıysan bu yatağa..."
"Valla değildim" dedi hemen ellerini kaldırıp. "Hem ben iyi çocuğum, sarhoş olacağım kadar içki içmiyorum."
"Doğru söylüyor" dedim inanmayan bakışlarını görünce. Gökhan o derin olaydan sonra içki içmeyi de bırakmıştı. Bazen arkadaş ortamlarında çok az içiyordu. "Neyse hadi. Kahvaltı yapalım."
"Aslan kuzenim be" dedi ve sevinçle bana sarılacakken Çağrının bakışlarını görünce geri çekildi. "Kardeşime de sarılamayacak mıyım, enişte ya?"
"İkide bir sarılmana gerek yok" dedi omuz silkip. "Hadi uza."
"Sen de" dedim Gökhan odadan çıkarken. "Üstümü değiştireceğim."
"O konuyu daha önce hallettiğimizi sanıyorum" dedi alayla gülümseyip. "Sonuçta daha derin şeyler yaşadık."
"Çıkar mısın, Çağrı? Sana hala daha sinirliyim."
"İyi" diye homurdandı ama uzanıp dudaklarımdan küçük bir öpücük aldı ve öyle çıktı. Başımı iki yana sallarken istemsizce gülümsedim. Bu erkekler ne kadar büyürlerse büyüsünler, ne kadar sert görünürlerse görünsünler özleri hala daha çocuktu.
Pencereyi açıp odayı havalandırırken yatağımı topladım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odama dönüp dolaptan bir kot pantolon bir de mavi tişört çıkardım. Üzerimi değiştirdikten sonra pijamamı yatağın üzerine bırakıp bavulumu aldım. Artık yerleştirmeliydim. Zaten çok fazla bir şey yoktu.
Onbeş dakika içerisinde bavulumu dolaba yerleştirdikten sonra telefonumu da alıp odadan çıktım. Merdivenleri inerken Bukete mesaj çekecektim ama sonra vazgeçtim. Yüz yüze konuşmam daha iyi olurdu. Hem belki o gelene kadar Çağrıyı ikna edebilirdim.
"Hanife teyze" dedim neşeyle ona sarılıp. "Hoş geldin."
"Hoş buldum, kuzum" dedi sevgiyle saçlarımı okşayıp. "Omlet yaptım bak, seversin sen. Soğumadan ye."
"Sen yaparsın da yemem mi ben hiç?" dedim tonton yanaklarını sıkıp. Gülünce yanaklarını bırakıp yerime oturdum. Karşımda oturan Ardanın ayağını dürtüp bana bakmasını sağladım. "Naber şampiyon?"