Hazır yazmışken sizlerle paylaşayım dedim. Bu hafta biraz rahatladım da. E, malum okul da tatil oluyor artık :) Neyse hadi size iyi okumalar...
21.12.2017
**********
"Ah be kızım ya, yine sarınmışsın." Baş ucumdan gelen seslerle zorlanarak gözlerimi açmaya çalıştım ama pek başarılı olamamıştım. Kimdi bu üzerimi açan? Ben yine üşüyordum. Of, bu ateşim ne zaman düşecekti? "Kalk be kızım, hadi.""Çok üşüyorum" diye mırıldandım ama duyduğundan emin değildim. Kokusundan ve sesinden anladığım kadarıyla Çağrı, beni kucağına alırken yine banyoya gittiğimizi anladım ve kollarımı boynuna doladım. "Su çok soğuk, lütfen suya bırakma beni."
"Biliyorum, güzelim. Biliyorum ama yapmak zorundayız" dedi. Beni bir yere oturttuğunda anca gözlerimi açabilmiştim. Kendisi de duş kabinine girdikten sonra üzerimdeki elbise pijamayı çıkarıp dışarı attı. Daha sonra suyu ayarlayıp yavaşça ayaklarımdan yukarıya doğru tüm vücuduma tuttu. Şu an onun karşısında çamaşırlarımla kalmak umrumda bile değildi. Tek isteğim ateşimin düşmesiydi.
"Ç-çok soğuk" dedim tüm vücudum titrerken.
"Biraz dayan" dedi ve dudaklarını saçlarımın üzerine bastırdı. Anneannesi mi burdaydı? Neden bana bu kadar iyi davranıyordu? Böyle yapınca benim de dengem şaşıyordu.
"Defnem, arkadaşım." İçerden gelen sesle başımı kapı tarafına çevirdim ama kimse yoktu.
"Geldi bizim cadı" diye homurdandı Çağrı. Gülmek istesem bile her yerim o kadar ağrıyordu ki, yüz kaslarımı harekete geçirip gülememiştim. Bir süre sonra banyodaki sesleri duymuş olacak ki bu tarafa geldi.
"Çüş, ne oluyor burda? Kudurdunuz mu?" dedi yerinden çıkacakmış gibi duran gözleriyle bize bakıp.
"Saçma sapan konuşma, Buket" dedi Çağrı sinirle. Buket başka bir şey demeden yanımıza geldi.
"İyi misin, canım?"
"Çok üşüyorum" diye mırıldandım ona bakıp.
"Git eşyalarını getir de çıkaralım artık" dedi Çağrı Bukete bakıp. Buket başıyla onaylayıp hızlıca banyodan çıktı. Çağrı da bir süre daha suyu tuttuktan sonra kapattı ve duş kabininden çıkmama yardım etti. Kapının arkasındaki havlumu alıp beni sardığında kurulanmaya başladım. "Üstündekileri çıkar, Buket gelir şimdi."
"Teşekkür ederim" dedim burukça gülümseyerek. "Yani, benimle ilgilendiğin için."
"İki de bir teşekkür etmeme gerek yok" dedi alayla bana bakıp. "Kocalar bugünler için değil mi?"
"Ne kocası be?" diye bir cırlama duyunca bıkkınlıkla gözlerimi kapadım. Hadi gel bir de Bukete anlat. Ahh! Neydi bugün benim bu banyodan çektiğim? Allahım, gerçekten ölmek istiyorum. "Ne kocasından bahsediyorsunuz? Anlatsanıza."
"Tamam Buket, bir sakin ol" dedim yorgunlukla. "Bir üzerimi değiştireyim anlatacağım."
"İyi, çık sen de hadi" dedi Buket Çağrıya bakıp. Çağrı bir şey demeden banyodan çıkınca Buket de yanıma gelip üzerimdekileri çıkardı. Hızlıca bedenimi kurulayıp ince, şort askılı pijama takımlarımdan birini giydirdi. Saçlarımı da kurutma makinesiyle kuruttuktan sonra odama geçip yatağıma oturduk. "Evet, dökül bakalım."
"Büyükanneni görmüşsündür" dediğimde başıyla onayladı. Bugün sabahtan beri olan biten her şeyi anlatırken şaşkınca beni dinliyordu ama Ardanın söylediklerini anlattığımdan beri kahkahalarla gülüyordu. "Of, Buket yeter."
"Ya, Ardaya bak sen" dedi hala gülerken. "Benim ne zamandır yapmak istediğim şeyi iki dakikada yapmış."
"Nasıl kurtulacağız bu yalandan, hiç bilmiyorum" diye mırıldandım ona bakıp.