Serra'nın dilinden
gelen ne annemdi ne de Eric'di. gelen TOM'du!
ben:Aman Tanrım! Tommy!
Tom: meraba meleğim!
Tom bulunduğumuz duruma baktı. kaşlarını çatarak gülümsedi. yüzümün domatesle yarışabilecek kırmızılıkta olduğunu düşünürken Justin beni koltuğa bıraktı ve yanımdaki yerini aldı. birbirlerine dik dik bakarlarken onları tanıştırmam gerektiğini anladım.
ben:Imm... Tom bu Justin. erkek arkadaşım. Justin sen Tom'u biliyorsun.
Justin:evet. (gözlerini devirerek) anlatmıştın.
Tom: tanıştığımıza memnun oldum Juss.
Justin:(bastırarak)J-U-S-T-I-N. ismim JUSTIN. kısaltması yok.
Tanrım! ortam gerildi! hemen farklı konular bulmam lazım!
ben:eee Tom. tatilin nasıl geçti?
Tom: ilk olarak Las Vegas'a gittim. oradan Türkiye'ye geçtim....
ben:Aman Tanrım! Türkiye mi dedin sen?
Tom:evet meleğim. Türkiye'deydim. sana en sevdiğin şeylerden aldım. buraya da onları vermek için geldim.
ben: neler aldın ki??
Tom: ımmm. baklava, Türk çayı, börük müydü ismi?
ben:börek.
Tom:hıh! işte börek, künefe, çiğ ama hazırlanmış kebap.
ben: inanamıyorum sana! çok teşekkür ederim ama buraya sadece onları vermek için mi geldin?
Tom: hayır güzelim. tabii ki seni de görmek bahanesiyle. çünkü ben İtalya'da okuyacağım üniversiteyi.
ben: bizde burda okuyacağız.
Tom: okuyacağız derken??
ben: Justin ile aynı üniversiteye gidiyoruz.
Tom: bak bu iyi oldu. yoksa seni kime emanet edeceğim kafamı kemirirdi.
Justin:gözün arkada kalmasın. bölümün ne Tommy?
Tom: işletme mühendisliği. yani babam öyle istedi. holdingin başına geçmem için.
ben:Aman Tanrım! tesadüfe bak. Justin'in bölümü de işletme mühendisliği.
Tom: ayrıca üniversite için İtalya'ya gideceğim.
****akşam*****
Tom: güzelim barbekü ateşi hazır. kebapları getir!
biz Justin ile meze yapmaya çalışırken Tom'un bağırmasıyla sıçradım.
Justin gözlerini devirerek
Justin: şu sevgili Tommy'ciğin sana "güzelim, meleğim" gibi ifadeler kullanmasa olmuyor de mi??!!
ben: Tom bana hep öyle der. kıskanma Justin.
Justin gözlerini devirdi.
etleri aldı.
Justin: bileğin kötü olduğu için ben götürüyorum.
Justin'in ağzından
şu kebap dedikleri etleri alıp Tom'un yanuna gittim. barbeküye etleri nasıl dizdiğini izlerken
Tom: Serra'nın kılına zarar verirsen cesedini bulamazlar bunu unutma Justin.
ben:zarar vermek isteseydim çoktan verirdim. yazın başından beri çıkıyoruz Tom ve beni yapamayacağın şeylerle tehdit etme. sende bunu unutma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN (Justin Bieber Fan Fiction)
FanfictionGenç adamın içindeki canavar kükrüyor, onu tüketmekle tehdit ediyordu; en sonunda, yılların çağrısı o gece cevabını buldu. Güzel, masum bir kız ona cevap verdi, karanlığına ışık oldu. Onun tutkusu cesareti ve masumiyeti genç adamın içinde uzun süred...