32. Bölüm benim,ben...

13.1K 304 51
                                    

*YARIN AKŞAM*

Serra'nın dilinden

Justin:Serra! daha kaç saat bekliyeceğim seni?

ben: geldiim.

dedim ve aşağı indim. beni baştan aşağı süzdü. sanki boğazına oturan bir yumruyu indirmek istermişcesine yutkundu.

Justin: hadi gidelim.

ben:hadi.

dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. kolunu belime sardı ve bu şekilde evden çıktık.

....

Justin:finali geçebilecek misin?

ben:dün gece üçe kadar çalıştım. umarım geçerim.

Justin:benim fazla akıllı sevgilim geçer.

dedi ve dudaklarıma yaklaştı. tam öpecekken bağırdım.

ben: Justin! önüne bak kamyon!!

son anda yaptığı manevrayla kıl payı hayatımızı kurtarmıştık. içime bir huzursuzluk çökmüştü. "umarım bugün bir an önce biter." diye Tanrıya yalvarırken Justin'in sesiyle irkildim.

Justin: bebeğim iyi misin?

ben: evet.

Justin biraz sonra kulübün kapısının önünde durdu. Justin arabadan indi. valelerden biri kapı açtı. Justin'in koluna girip body guartların Justin'i tanımasını bekledim.

body guart: kimliğinizi görebilir miyim?

Justin: benim mi?!

body guart: ah özür dilerim efendim. bir an tanıyamadım.

Justin: bir dahakine kimse senin yüzünü tanıyamaz. daha dikkatli ol.

dedi ve içeri girdik. ikimizde kahkahalarla güldük.

ben:çok serttin.

Justin:çalıştığı kulübün sahibini tanıyamayıp kimlik istedi.

elimi boşver dercesine salladım. içerideki yoğun sigara ve alkol kokusu midemi bulandırmıştı. striptizciler herkesi coştururken Justin'in bizim için ayırt ettirdiği özel köşeye geçtik. kumaş koltuklara yayılırken Justin patlamış mısırı avuçlamıştı bile. ağzına tıktığı mısırları yemeye çalışırken buz içerisindeki şarabı alıp açtı. kadehimi ona uzattım. kendininkini de doldurduktan sonra minik yudumlarla içtim. etrafı izlerken onun nefesini kulağımda hissettim.

Justin:şarap nasıl?

ben:gayet güzel.

Justin:ben daha tadına bakmadım.

ben:öyleyse bak.

dedim ve Justin beni öpmeye başladı. ilk önce ne olduğunu anlamadığım için karşılık vermedim ama öpüşleri sertleştiğinde karşılık vermek zorunda kaldım. şimdi anlamıştım. şarabın tadına benim dudaklarımdan bakıyordu. daha ileriye gitmek istemedim. yoksa kendine hakim olamayacağını adım gibi biliyordum. ve başlarsak duramazdı. zaten bugün yapmamızda imkansızdı. çünkü regl dönemimdeydim. ondan çekildiğimde tek kaşını kaldırıp bir cevap bekledi benden.

ben: olmaz. seni azdırmak istemiyorum.

Justin:ah lanet olsun! neden ki??

ben: yapamam Justin. regl dönemimdeyim.

Justin:şu an Jerry ile savaş verdiğimin farkinda mısın?

diyerek pantolonunu işaret etti. gözlerimi pörtlettim resmen. çünkü Jerry pantolonunu cidden zorluyordu. onu bu duruma ben sokmuştum ve ben çıkarmalıydım.

ben:ah bu dj'ler! çok havalılar. sen dj olabilir misin?

söylediklerimden sonra Justin'in ifadeleri iki kere değişmişti. ilk cümleme bozulmuş, ikinci cümlemde ise sırıtmıştı.

Justin:tabii ki.

ben:ah herneyse. dans edelim mi?

Justin herkesin dans ettiği piste şöyle bir göz attı.

Justin:olmaz. orası tacizci piçlerle dolu.

ben:ama ben dans etmek istiyorum hem kutlama için gelmiştik buraya.

Justin: dj kabinine geçelim. hem ben sana ne kadar mükemmel bir dj olduğumu kanıtlarım hem de dans edebiliriz orda.

ben:ah peki Bay Ego.

Justin sırıtarak

Justin:sevgilim, kaşınıyorsun.

evet tırsmıştım. bu yüzden hiçbir şey demeden elini tuttum ve beni sürüklemesine izin verdim. biraz sonra en fazla dört kişinin sığabileceği dj kabinine girmiştik. Justin kulaklığı taktı.

Justin: bir bakalım hangi şarkılar varmış.

diye söylendi kendi kendine.

Justin: sen seç.

ben:tamam.

deism ve şarkılara baktım.

ben: Britney Spears Work Bitch.

Justin şarkıyı açtığında herkesten bir çığlık koptu. striptizciler daha hızlandı. bası biraz arttırdım. Justin tak kaşını kaldırıp bana baktı. umursamadan dans etmeye başladım. biraz sonra o da bana katıldı. evet bu kulüpte hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum. Justin'in de eğlendiği çok belliydi. onunla dans ederken tahrik etmemeye çalışıyordum. ara sıra oluyordu ama ikimizde birbirimize engel oluyorduk. şarkı bitmek üzereydi. hızla bir sürü düğmelerin bulunduğu yere geldim. zaten sadece bir adım atmıştım. Martin Garrix- Firebeatz Helicopter şarkısını açtım. herkes daha da coşmaya başladı. Justin bir kaç ayar yaptıktan sonra şarkı daha güzel bir tını oluşturmuştu. gerçekten iyi bir dj'di. bu iş hoşuma gitmişti. artık daha sık gelmek isteyecektim.

bir kaç saat sonra ikimizde yorulmuştuk. kendi masamıza geçtik. bir an içimi bir sıkıntı bastı. önümde duran rengarenk kokteylimin pipetiyle biraz içtim. Justin telefonuyla uğraşıyordu. biraz sonra yanımıza bi kızın yakalaştığını gördüm. evet hızlı hızlı geliyordu yanımıza. Justin'in kolana girdim. telefondan kafasını kaldırıp yanağıma bir öpücük kondurdu. o sürtük yanımıza geldi. beni ittirip kollarını Justin'in boynuna doladı.

sürtük: Justin!

diye cırladı.

Justin'in ağzından

yüzümü buruşturdum ve kollarını boynumdan attım.

ben:napıyosun sen? git sikişmek için başkasını bul.

gözleri doldu.

sürtük:b.beni tanımadın mı?

ben:hayır. şimdi defol.

sürtük:benim, ben. Isabella.

OYUN (Justin Bieber Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin