Serra'nın dilinden
hayır. yanlış tahmin ettiniz. gelen Justin değildi. ürkünç tipli, mafya görünümlü birkaç adamdı.
ben:Eric, kim bunlar?
Eric şakaklarını ovuşturdu ve bana baktı. kesinlikle ters giden bir şeyler vardı.
Eric: Serra lütfen odana çıkar mısın?
ağzımı konuşmak için açmıştım ki barbar kılıklı herifin bir tanesi söze girdi.
X :sonunda patronun gelinini de görebildik.
ellerimi havaya kaldırdım.
ben: bir dakika bir dakika. Eric ne diyor bu zorba?
X : ama sözlerine dikkat etmen lazım Serra.
o aptalın dediğini umursamayarak Eric'e gözlerimi diktim.
Eric: Serra...
X: Yani Serra, cici babacığın borçları yüzünden seni patronumun oğluna sattı. söylememesi ne acı(!)... herneyse yarın düğünün var, tatlım.
dedi ve göz kırpıp adamları ile birlikte evden defoldu. ben hala dediklerini sindirmeye çalışıyordum.
ben: kameralar nerede?
Eric: ne?
ben : (gülümseyerek) bu bir kamera şakası ya, kameralar nerede?
Eric: üzgünüm Serra ama bu bir kamera şakası falan değil.
sesi fısıltı gibi çıkmıştı. bağırmaya başladım.
ben: sen ne diyosun ya! o adam ne dedi! ne saçmalıyosunuz Eric! ne borcu! ne evlenmesi! açıkla bana!
Eric: Serra sakin olur musun lütfen! bak borcum falan yok.o adamların patronu ile girdiğim bir ihaleyi kaybettim.
sesinde pişmanlık ve hüzün vardı.
Eric: karşılığında patronları seni istedi. daha doğrusu oğluyla evlenmeni.
zorlukla yutkundu.
Eric: ben de onlara senin durumunu anlattım. bir yıldır rehabilitasyonda tedavi gördüğünü, şimdi evlenemeyeceğini söyledim ama tehdit ediyorlar.
ben:kim ile?
Eric:annen.
ben:lanet olsun.
diye fısıldadım.
Eric: ben... ben çok özür dilerim Serra.
ben: keşke özür dilemekle geçseydi.
derin bir nefes alıp sinirlerimi yatıştırmaya çalıştım. tırnaklarımı kemiriyordum. bu arada Ruby ve Lola olayın şokuyla sadece bizi dinliyorlardı.
ben: peki evleneceğim adam kim?
Eric: kabul ediyor musun?
ben: burda annem söz konusu!
Eric: bilmiyorum ki. yani patronlarının yüzünü bile doğru düzgün göremedim.
ben: nasıl ya! evleneceğim adamı bile bilmiyorum! cidden şaka gibi!
Eric: sadece onun bu sitede bir evi olduğunu biliyorum.
gözlerimi kapattım ve yutkundum
ben: düğün yarın, değil mi?
Eric kafasını salladı.
acı acı gülümsemekten başka hiçbir şey yapamadım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
şu an yatağımdaydım. gözlerim tavana bakarken ben de yarını düşünüyordum.
evleneceğim insan kesinlikle Justin olamazdı. bu sitede bir evi yoktu ve o adamlar "patronun oğlu" demişlerdi öyle değil mi? zaten Justin patrondu. bu yüzden kafamdaki sırıtan Justin Bieber modelini yok ettim.
aklıma gelen ikinci isim Austin'di. onun burda bir evi vardı ve bildiğime göre babası iş adamıydı. beynimdeki tüm oklar Austin'i işaret ediyordu.
bir an ben bu durumu ne kadar hızlı kabullendim diye düşündüm. eski Serra olsa asla kabul etmez, isyan ederdi. doğru ya, ben değişmiştim. hem de çok değişmiştim. doktorum bana kabullenmeyi öğretmişti. evet Justin'in beni terk ettiğini kabullenmeseydim belki şimdiye intihar etmiş olacaktım. şimdi ise her durumu kolayca kabulleniyordum. ama şöyle bir sorun var. fazla duygusuzum. insanlara karşı sevgi duygusunu beslemek için bile uzun uğraşlar veriyorum. aslında bu duygusuzluk işe yaradı. inanın bana Justin'e karşı hiçbir şey hissetmiyorum. yani Justin'den nefret etmiyorum. doktorum bir şey haricinde ben de olan herşeyi düzeltti.
Justin'e olan aşkım haricinde herşeyi...
onun ismini anınca aradan bir sene geçmesine rağmen kalbim hızla çarpıyor.
gözlerimi ovaladım. yarın Austin'e karşı nefret beslememek için savaş verecektim. telefonumu elime alıp saate baktım. 01:48
sonra resimlere girdim. onun birkaç resmi vardı. uyurken gizlice çekmiştim. masumluğunu görünce istemsizce sırıttım. tişörtümün yakasını burnumu kadar çekip kokladım. onun tişörtüydü. bende unuttuğu tek tişörtüydü. kokusu tüm kıyafetlerine nasılda siniyordu böyle?!
sonra beni nasıl yüzüstü bıraktığını hatırladım. tüm aşkım soluyordu. birden tiksindiğimi fark ettim. tişörtünü çıkarıp odanın bir kenarına fırlattım. telefonumu komodinin üzerine koydum. artık uyumalıydım sonuçta yarın "düğünüm" vardı.
uyumadan önce şunları mırıldandım.
Hoşçakal Justin, Hoşçakal sevdiğim adam.
Merhaba Austin, Merhaba müstakbel gerizekalı eşim.
Selam! :D arkadaşlar şunu söyleyim unutmadan; bu Austin, Austin Mahone değil. ona göre :D herneyse.
Bazı arkadaşlar neler olduğunu anlamamış. neden bir yıl geçtiğini falan. bu hikayede öğreneceksiniz. zamanla herşey ortaya çıkacak.
Bu arada Lola ve Ruby daha önceden vardı. onlar Serra'nın arkadaşları. üniversiteden.
ve sınır koyuyorum. üzgünüm ama voteler istediğim gibi gelmiyor :(
+80 vote
+60 yorum
bu arada söylemek istediğiniz birşey varsa mesaj atabilirsiniz ;)) sizin gibi mükemmel okuyucumlarımla tanışmayı çok isterim ^-^
şu kitabı da okumanızı şiddetle öneriririm: Destny or Chance
bu hikayeyi bana Wattpad'i söyleyen, hikaye yazmamı isteyen ve destekleyen kısacası benim ilham kaynağım yazdı :D hikayesini biliyorum ve cidden mükemmel yazıyor.
kullanıcı adı: gereksizzsınır dolunca yb gelir. bu arada bu hafta yazlılılarımız başlıyor. sürekli giremeyebilirim :(( ~_~
sizi seviyorum :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN (Justin Bieber Fan Fiction)
FanfictionGenç adamın içindeki canavar kükrüyor, onu tüketmekle tehdit ediyordu; en sonunda, yılların çağrısı o gece cevabını buldu. Güzel, masum bir kız ona cevap verdi, karanlığına ışık oldu. Onun tutkusu cesareti ve masumiyeti genç adamın içinde uzun süred...