66. Bölüm

4.3K 210 25
                                    

Justin Bieber

vücudumdaki her bir kemiğin sızlamasıyla acı içinde inlerken buldum kendimi. ağzımdaki kanı zorlukla tükürdüm. sadece boğuk ve derin uğultular duyuyordum. göz kapaklarım açılmamak için direniyordu. vücudum derin bir uykuya dalmak istiyordu ama Serra'nın iyi olduğunu bilmem gerekiyordu.

nihayet göz kapaklarımı aralayabildiğimde polis arabasından gelen kırmızı mavi ışıklar yüzünden gözlerimi kıstım. etrafımda klostrofobi krizimi tetikleyecek kadar fazla insan vardı.

bedenimin bir sedyeyle ambulansa doğru taşındığını fark ettim. 'Serra nerde? o ve bebek iyi mi?' diye sormak için ağzımı açtığımda sadece boğuk bir sesle "Serra" diyebildim.

sedyenin bir ucundan tutan ambulans görevlisi sesimi duymuş olmalı ki "Bay Bieber'ın bilinci açıldı." diye bağırdı.

iki polis koşarak yanıma geldi.

zorlukla "eşim nerde?" dedim.

"Justin! Tanrım şükürler olsun uyandın!" dedi Serra.

Onu görünce rahatlamıştım. Gözlerinin ağlamaktan kızardığını fark ettim.

"iyi misin? " diye sordum boğazımdaki metalik kan tadını geçiştirmeye çalışarak.

"iyiyim, hiçbişeyim yok. Sen bayılınca korkup kaçtılar."

Ambulans görevlisi "hasta iç kanama geçiyor olabilir, lütfen yormayın." dedi ciddiyetle.

"iyiyim ben." diyerek sedyeden kalkmaya çalıştım ama sadece çalıştım. Çünkü aynı anda Serra, polis memuru ve ambulans görevli sedyeye yatmam için büyük bir baskı uyguladılar. Lakin benim onlardan daha çok inatçı olduğumu bilmeleri gerekiyordu.

"hayır, ben iyiyim." diyerek yerimden doğruldum. Bunları çok küçük yaşta da yaşamıştım, kötü çocuk olmanın dezavantajlarıydı. Ve bu zamana kadar ölmediysem eğer, şimdi de öleceğime pek ihtimal vermiyordum.

Polis yorgunlukla "öyleyse yarın sabah karakola gelip ifade vermeniz gerekiyor." dedi. Başımı 'tabiki'  anlamında salladım ve Serra'nın da elinden tutup arabaya bindim.

OYUN (Justin Bieber Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin