Yalnız Olmak Güzeldi.

Bölüm 1; 'Lanet olsun okula ve uyatmayan annelere!' ♫

İlk bölüm olduğu için çok heyecanlıyım. Neden bilmem. Bu hikayemin yeri bende bir ayrı oldu bir anda. Neyse notu fazla uzatmayacağım. Sadece bana Ceyda karakteri için birini bulmama yardım eder misiniz? Şimdiden teşekkürler.:)

 

İyi Okumalar...

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Bölüm 1; 'Lanet olsun okula ve uyatmayan annelere!'

Ah, biz kızlar! Bazen gerçekten çok çekilmez oluyoruz. Özellikle bu Eslem ise! Az önce o yaşadıklarımızda neydi? Okula biri gelmiş, beni götürecekmiş, sadece bakacakmış! Ben senin bakmanı biliyorum canım. Birde salyalarını akıt da tam olsun! 

Sınıfa girdiğimde insanların ilgisini çekmedim. Ve ya kıskanç bakışlara maruz kalmadım. Hadi ama gerçek hayattayız. Bir filmde değil! Okulun popüler kızı, asi kızı vs'si hiç değilim! Ben kendimim. Şu yalnız olmayı seven Ceyda...

Normal olarak sırama geçtim. Buse daha gelmemişti anlaşılan. Buse sıra arkadaşımdı. Pek konuşan bir tip değilim. Ama iyi anlaşıyoruz. Eslemden de iyi. İyi biriydi Buse. Sıkıcı derslerin geçmesin de yardımcı oluyordu. Vıdı vıdı konuşurdu. Beni de konuştururdu. İkimiz bir olup bazen hocaları takmadığımız bile oluyor. 

Telefon getirmemize bir kaç kez uyarı gelmişti. Ama kimse takmıyordu. annem ne kadar 'Sen herkes değilsin Ceyda!' dese de telefonsuz Ceyda olamazdı. Kulaklıklarım, telefonum ve ben. İyi bir üçlüydük. Müzik herkesi rahatlatır. Kulaklıklarımı çantamdan çıkarttım. Telefonumun kulaklık için giriş kısmına taktım.  Biraz çözmeyi denedim. Evet başarabilirdim. Ama Buse'nin sınıfa nefes nefese girmesi, ardından hocanın içeri girmeseydi  olurdu. Kulaklığımı çözebilirdim! Lanet hoca! Sevmiyorum zaten bu adamı...

Cam kenarında oturduğumuzdan, cam kenarı olan kısma ben geçtim. Kulaklığımı çözecektim. Ders bitincede müzik dinleyecektim. Buse yine bir şeyler zorvalamazsa tabi. Buse çantasını bırakıp oturdu. Okulun son günlerine doğru gidiyoruz. Önümüzde 3 ay falan var. Hatta 2 ay. Martın son günlerindeyiz. Havalar iyi olduğundan Buse üstüne ince bir hırka geçirmişti. Gerçi artık kimse mont, kaban tarzı şeyler giymiyordu.

Buseye baktığımda derse odaklanmıştı. Kesin bir şey oldu. Bu kız genellikle geldiğinde 'Naber lan?' diye çirkefleşirdi. Ama iyi biriydi. Ve bu hali bile tatlı bir kızdı. Mutlu bir ilişkisi vardı. Beni ilgilendirmiyor tabiki. Sadece sürekli 'Sanada birini ayarlamalıyım' diye dolaşıyordu. Ah, evet! Bir çok kez çocukları kaçırmıştım. Tanıştırdığı çocuklar beni psikopat, sadist zannederlerdi genellikle. Hiç yanıma yaklaşamazlardı bir daha...

Kafam Buseye doğru bakıp kalmıştı. onu yavaşça dürttüm. Sessizce bir şeyler fısıldadım. "Buse bir şey mi oldu?" dedim. "Daha sonra konuşalım." dedi sezsizce. Bir şey demeden önüme döndüm. Kim ingilizce dersini severdi ki?

~

Ders boyunca sadece defterimin arkasını karaladım. Hocaya bir kez bile kulak vermedim. Sıkıcı bir dersti. Derse katılanda pek yoktu. Bir kaç çalışkan dışında. Aslında inekler ama insanları böyle isimlendirmek pek hoş değil.

Zil çaldığında, derin bir nefes aldım. Ne boğucu bir ders ama! Buseye doğru döndüm. Yine ne oldu ki bu kıza? Bir anda kafasını göğsüme yasladı. Ağlar gibi sesler çıkarıyordu.

"Beni terketti." dedi zırlayarak Buse. Anlaşılan oydu ki o şerefsiz Busenin resmen neşesini almıştı. Hadi ama dünyanın sonu değildi sevgiliden ayrılmak! Ama Buseye bunu desem 'Sen hiç aşık olmadın. Ne anlarsın beöğ!' diyip başka bir arkadaşına sızlanmaya gidebilirdi. Yakın arkadaşı olduğumu söylemişti daha önce. Galia o da benim için öyle. Ama biz uzağız birbirimize. Çokta yakın sayılmayız bence.

Ona cevap verme gereği hissettim. "Buse o şerefsizlik yaptıysa ne yapacaksın. Sen ona 2 yılını verdin. O değerini bilmediyse üzülme. Üzülen o olsun. Seni kaybetti!" dedim. 

"Ama canım acıyor Ceyda!" dedi. Onu göğsümden itip, ayağa kalkması için işaret ettim. Bende kalktıktan sonra Busenin koluna girdim.  Buse gözyaşlarını silmeye uğraşıyordu. Sınıftan yavaş adımlarla koridora çıktık. Uzun koridorda yürürken karşımıza Eslem çıktı. Çok süper ya! 

"Ay sana noldu Buseee!" dedi cırlayarak. Senin gırtlağından nasıl çıkıyor o ses evladım?

"Bir şeyi yok Eslem. Biraz nefes alması gerekiyor.Rahat bırak kızı." dedim sakin bir ses tonunda.

"Aman Ceyda! Ayrıca  nefesi şuanda buradada alabiliyor. Oksijen var yani. Merak etme. Busenin tasası sana mı düştü!" dedi cırlayarak. Sen şimdi bana laf mı soktun sanıyorsun? Mors olabilirsin her an Eslem. Dikkat et!

"Canım asıl tasası sana mı düştü? Busenin kiminle arkadaş olduğu belli. Rahat bırak kızı. Nedeni de seni ilgilendirmez!" dedim bağırarak. Benim sesim hiç bir zaman ince değildi. Karga sesli Ceydaya meraba diyin! Gülsenize. Tamam ya. Buse burada üzülüyor, ben ne düşünüyorum. 

Eslemi arkamızda bırakıp, koridorda yürüyüp, merdivenlerden çıktım.  Hem yan yana olan erkekler ve kızlar için ayrı olan tuvaletleri gördük. Kızlar tuvaletine girdik. Boştu. Buse elini yüzünü yıkarken ben tuvalete girdim.

~

Günümün diğer yarısı yemek yiyerek, sıkıcı derlere girerek, müzik dinleyerek geçti. Buse son 4 derse girmedi. Bana 'Yalnız kalmak istiyorum Ceyda.' dedi ciddi bir ifadeyle. Bende 'Tamam.' diyerek yanında uzaklaştım. Evet şaşırmıştım. Bunu genellikle ben ona söylerdim. Haklıydı belki de. Ben bu duyguyu bilmediğimden öyleydi. Buseyi gerçekten öyle  görünce ona acıdım. Kesinlikle aşık olmamalıyım. Acı çekmek saçma. Özellikle de biri içinse. Bana göre değil bunlar.

Eve geldiğimde direk odama girdim. Çantamı ve anahtarlarımı bir kenara atmıştım. Zaten okul öğlen 3 gibi bitiyordu. Eve gelene kadar 4 oluyor. Yemek ye, ödev yap, dinlen, uyu. Hayat mı lan bu? Hiç birini yapmadım elbette. Formalarımı çıkartıp, bir kenara attım. Pijamalarımı giydim. Mavili bir takımdı. Kulaklıklarımı çantamdan bulup, telefonumun giriiş kısmına bastım. Dinlendirici, hafif müziklerin olduğu albüme girip ilk sıradakini açtım. Saate baktığımda 16.10'du. Uyuyacaktım. Aslında sabah kadar olsa güzel olurdu. Ama annem muhtemelen 7 gibi uyandırırdı. Lanet olsun okula, uyatmayan annelere! Lanet olsun!

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Çok mu kısa oldu bilmiyorum. Basit gelmiş olabilir hikaye size. Ama bu yalnız kızın hikayesi. Kendiside monoton hayatından şikayetçi ama çoğumuzun hayatı böyle değil mi? Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Ceyda'nın az bir tanıdıkları var. Sınıf arkadaşları ve diğer sınıflardan tanıdığı bir kaç kız. Ceyda lise 3'te. Çevresi yok. Bu öyle işte popüler çocukla çarpışıp, çocuğun ona işkence çektirme şeysi falan değil. Ceyda dışardan saf gibi görünebilir ama dişli bir kızdır. Yani benim hayalimde ki. Hikayeyede bunu yansıtacağımı umuyorum. 

Ve lütfen yorumlarınızı bildirin. :)