Yalnız Olmak Güzeldi.

Bölüm 9; 'Kız Kavgası ve Yine Aynı Konular.'

İşte yeni bölüm geldi! :D

Bu arada geçen bölüm unutmuşum. Bir an önce mayısa geçmek istediğimden. 19 Mayısı unuttum ben. O günün şimdilik tatil olmadığını düşünün. Yani Ceydaların okulu ilginç olsun bence. :D Farketmemişim üzgünüm. oraya takılmayın.Normal bir pazartesi günü diye düşünün.

Multimedia AlSe çifti! Buse&Ali. Ben çok sevdim açıkçası AlSe'yi. :D Müziğin ise hiç bir alakası yoktur. Öyle kafama göre takılıyorum müzik koyarken. :D Bu bölüm @biskimiski'ye ithaftır. Bence yorumları ile bir ithafı çoktan hak etmişti. :) 

Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar... :)

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Pazartesi  –  19 Mayıstan Devam

Buse ile sınıfa girdiğimizde normaldi. Ne olabilirdi ki? Normal bir sınıf, normal, iğrenç bir pazartesi, normal bir gündü işte. Farklı gün, aynı bok. Olan başka bir şey yoktu.

Hadi bakalım, bugün birde Buse’nin sorunları ile uğraşacaktık. Hayır, kendisini değil, beni de yanında sürüklüyor. Bugün Ali, Buğlem ve Barış’ı getirecekti. Nasıl bir kızmış bu Buğlem lan?  Hani benim aklıma gelmez yani. Kız üşenmemiş, Ali ve Buseyi ayırmak için plan yapmış. Tam bir Türk filmleri senaryosu.  İyi plan aslında. Ama Buse asla üzülmeyi hak etmiyor.  Yani ben Buse’nin yerinde olsam gelince kızın yüzüne tokadımı geçirirdim. Her neyse. Zil çaldı. İlk ders başlayacak. Umarım akıllı arkadaşım Buse, bizi dersten çıkartmaz. Aslında iyi olur ama.

“Buse niye hala gelmedi bunlar? Anlamadığımsa neden sınıfta bekliyoruz?” dedim.

“İlk dersten sonra gelecekler. Mecbur Buğlem’i bekliyorlarmış. Barış’ı da takmıyormuş kız. O yüzden ilk derse biz gireceğiz, Ali giremeyecek.” Dedi.

“Yazık lan çocuğa. Bak senin için derslerden geri kalıyor.” Dedim gülerken.

“Sus ya. Zaten özledim Aliyi.” Dedi oflarken.

“Aman be sende. Ali, Ali, Ali. İçim karardı.” Dedim.

“Senin birine ihtiyacın var Ceyda.” Dedi tekrar aynı konuları açarken.  Tam o sırada içeri tarihçi girdi. Evet, sanırım bu adamı sevebilirim.

“Sus, ders dinlemek istiyorum.” Dedim Buseye. Hocaya bakarak, kendimi derse vermek istiyordum. Çünkü bu konu açılırsa yine saçma sapan kavgalar edebilirdik. Ve kavgalıyken Buse hiç çekilmiyor. Aynı konular beni sıkıyor. Ben, yalnızlığımla mutluyum abi. Kime ne erkeklerden? Salak bir şekilde acı çekip, üzüleceğime, hiç aşık olmamış, yalnız olarak geçirmeyi hep tercih ederim. Buseyi böyle görüp, onun için bile üzülürken, birinden hoşlanmak, aşık olmak, acı çekmek istemiyorum . Ha, erkek arkadaşlarım yok değil. Ama sadece normal olarak arkadaşlarım işte. Sınıftakiler ve Eslem’in grubundan birkaç kişi tanıyorum işte. Öyle çok fazla çevremin olmasını isteyen biri değilim zaten.

~

Birinci ders bittiği gibi, hoca sınıftan çıktığı gibi daha yerimden kalkmamışken Buse koluma yapıştı ve çekiştirmeye başladı. Sınıftan hızla çıkarken bana açıklama yapıyordu.

“Ali ile tüm ders boyunca mesajlaştık.” Dedi. Eh, normaldir. Bütün ders elinde telefon vik vik. Sonra devam etti. “Dışarıda gelmişler bekliyorlarmış. Şu Buğlem’i görmek için can atıyorum. Ve kesinlikle Aliye kocaman sarılmak istiyorum.” Dedi heyecanla. Eh, kaç aydır küslerdi ve barıştılar. Buse için seviniyorum.