Bölüm 27; 'Sarılma & Bir Fatma Denkel Sevecenliği.'

2.4K 98 16
                                    

ÖNEMLİ, OKUYUN LÜTFEN.

Merhaba gençler. Size ufak bir şey söyleyeceğim. YOG'nin ikinci kitabı çıktı prolog bölümü ile. Bakmak isteyenler olursa diye linkini yorumlara bıraktım. Bu arada YOG'nin bitmesine baya var merak etmeyin.  :D -İkinci kitap farklı karakterlerle işleyecektir.-

Ve geciktirdiğim bölümleri yazıp yazıp paylaşmaya uğraşacağım. Eğer yazabilirsem yarında bölüm gelecek. Çok uzattım yine. Her neyse multimedia yeni kapağımız. Şarkı; Cem Özkan - Seni Kırmayı Hiç İstemedim.

-Bu arada sadece okuyan, okuyucularımda kendini gösterse olur mu? ^-^ Onlarıda görmeyi çok isterim. Vote ve özellikle yorumlarınızı, eleştirilerinizi bekliyorum. İyi okumalar. ^-^ - 

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Ceyda’dan Anlatım

19 Haziran 2014 – Perşembe Akşamı

“Ceyda sana söyleyeceğim tek şey aptalın tekisin!” dedi ve sırtını dönüp yürümeye başladı, Baran. Sahi ne demeye bu kadar merak ediyordu? Ben neyi anlamıyordum? Bu atarlar neydi böyle? Ya da ben aptal mıydım? Aptal olduğum doğruydu. Onun arkasından tam bir aptal gibi bakakalmıştım.

Eve doğru birkaç adım kalmıştı zaten. Bahçeye de girdikten sonra büyük bir oflama çektim. Birde teyzem vardı. Bir ergen yanım ‘ben özgür olmak istiyorum yea!’ diye bağırıyor, bir diğer mantıklı yanımsa ‘salaksın kızım! Yanında Burak varken ve kız başına geç saatlere kadar sokaktaydın!’ diyor. Sanırım mantıklı tarafımı dinlemeli teyzeme karşı gelmemeliydim. Haklıydılar sonuna kadar. Baranda haklıydı. Ona bir şey olsa, yok olsa ortadan bende merak ederdim. Sonuçta arkadaşımdı. Ve ben ona salak gibi ‘sana ne!’ diye çıkışmıştım. Yarın gidip özür dilemeliydim…

Kapıyı çaldığım gibi hemen açıldı. Teyzem derin bir rahatlık hissi duymuş gibiydi. Benim yüzümden çocuğuna bir şey olabilirdi. Tabi Burak benim içinde değerliydi. Teyzem beni annem gibi suçlamazdı ama ben kendimi zaten suçlu hissediyordum, Burak’a bir şey olsa daha çok suçlu hissederdim. “Sonunda Ceyda Hanım! Hemen odaya geç ve üstünü değiştir! Burak’ı yatırdıktan sonra geliyorum!” diye uyardı teyzem beni sert bir sesle. Bağırmamıştı ama sesi sert ve kısık çıkmıştı. Anlaşılan enişteme bir şey anlatmadığı içindi.

Burak ile içeri girdikten sonra onların arkasından gidiyordum. Teyzemin yüzüne bakamayacak kadar maldım.

Odaya girdikten sonra birkaç temiz kıyafet ve havlu çıkarıp, yatağın üstüne koyup, teyzemi beklemeye başladım. Bir konuşmadan sonra duşa girebilirdim. Ah, tabi birde enişteme sormam gereken ufak bir adres vardı.

Teyzem odaya kapıyı çalmadan girdi ve hışımla kapıyı kapattı. Ona kızmadım haklıydı. Sert bir ses tonuyla konuşmaya başladı. “Neredesin sen Ceyda? Nasıl merak ettiğimden haberin var mı? Ya bir şey olsa size? Annene ne söylerdim hiç düşündün mü?” dediğinde teyzem ofladım. Ufak bir hata yapmış olabilirdim ama kısıtlanmaktan da nefret ediyordum. Eninde sonunda gelmiştik işte. Bazen keşke erkek olsaydım diyorum ya.

“Tamam teyze, bağır, çağır ama anneme bir şey söyleme. Allah rızası için beni annemin diline düşürme.” Diye masum bir yüz ifadesi ile ona baktım.

“Bir daha olursa söylemekten çekinmeyeceğim hanımefendi!” diye uyardı beni teyzem ve odadan çıktı.

Yine yanlış düşünüyordum… Teyzem haklıydı, Baranda haklıydı. Ve ben kaz kafalıydım! Yine ergen  tarafıma, salak tarafıma yenik düşüyordum. Sahi nasıl bu kadar sorumsuzdum? Şu dilenci olayına kadar teyzeme her şeyi anlatmalıyım yarın. İlk önce duş almam, enişteme bir adres sormam ve uyumam gerekliydi…

Yalnız Olmak Güzeldi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin