Yalnız Olmak Güzeldi.

Bölüm 18; 'Hiç Kimseleşmeden.'

Evet gene ben. :D Mutlimedia Baran'ın o yamuk sırıtışı. :D Şarkı; Carly Rae Jepsen - Tonight I'm Getting Over You 

Bol Baranlı, Ceydalı bir bölüm ama bu bölümü beğenmedim ben ya. Kötü oldu sanki. Her neyse. İyi okumalar. :) Bu arada lütfen eleştirilerinizi yorumlarınızı bildirin. :)

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

28 Mayıs 2014 – Çarşamba

Ceyda’dan Anlatım

Sabah zorla annem tarafından kaldırıldım hiç istemediğim halde. Ceylan Hanım devamsızlığa takmış durumdaydı. Her neyse sabah kalktığımda Buseden bir mesaj gelmişti. Ve aynen şöyle cevap verdim ‘İyi sen yalnız bırak kankanı. Ceyda kim ki zaten.’ Yazdım ve gönderdim. Hanımefendi okula bugün gelmeyecekti! Benim devamsızlığımda çok değildi ve gitmek istemiyordum. Ama annem gönderiyordu. Ve bu can sıkmanın da ötesindeydi. Ah, anne ah!

Burak’ı uyandırmadan kıyafetlerimi alıp çıktım ve banyoda giyindim.

Şimdi kahvaltı beni bekler ve sonra okul yolları!

~

Okula geldiğimde gerçekten Buse yoktu. Tamam yalan söyleyecek hali yoktu ama işte umut ediyor insan… Harbi ben salak gibi bütün gün ne yapacaktım? Şeytan diyor kaç okuldan. Sonra annende e-okulda görsün başının etini yesin. Evet maalesef ki belirli zamanlarda notlarımı ve devamsızlığa kadar her şeyi kontrol eden bir annem var. Kaçtığımız zamanlarda da elbette ona hesap vermek zorundaydım. Her şeyden haberi olmasa da devamsızlığımı biliyordu işte.

Sınıfa doğru ilerledim ve içeri girdiğimde yerime oturdum. Tek başına. Öyle okulun son günleriydi işte ve biz dersleri bitirmiştik bile. Ama devamsızlık yapamayıp, gelen bir çok kişi vardı. 10 gün olunca devamsızlık tabi. Benim tamı tamına 3 gün devamsızlığım vardı. Ve bu kış hastada olmamıştım. Raporlu günlerde yoktu. Çok devamsızlık yapıp sonra okula zorla gelenlerden değildim. 7 gün daha devamsızlık yapabilirdim ama bir anne beni okula yollamıştı! Neyse bu bir yandan iyiydi. Bu 2 hafta içinde yine kaçacağım için bu hafta idare edebilirdim galiba. Buse ile daha güzel geçiyordu ama hanımefendi yoktu.

Bugün ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Neyse ki yanıma Merve geldi. Ve ilk ders onunla muhabbet ettik.

Öğlen saatine kadar Merve  ile takıldık. Arada Eslem’in, Mine’nin ve Selin’in de yanına gittik ve benim daha çekmem gereken 4 ders vardı. Neyse ki öğlen arasından sonra  beden dersimiz vardı bu biraz zamanın hızlı geçmesini sağlardı.

~

Okuldan Merve ile birlikte çıktık. Ki çıkmaz olsaydım. Merve bana mal mal bakarken bende şaşırmış öylece kalmıştım. Karşımda yamuk gülüşlü Gereksiz Odun vardı! Birde salakça sırıtıyordu! Hadi ama bizim okulda ne işi var? Zaten bizim okuldaki çocuklar ile kavgalı değil miydi? Kendini dövdürmek falan mı istiyordu salak? Umarım bir güzel döverler seni Baran!

Şaşkınlığımı üzerimden atıp ona doğru yürüdüm ve o da bana yürümeye başladı ve resmen yolun ortasında durduk ikimizde. Amacı neydi? Ezilmek mi? Karşıya geçip, kaldırımdaki ağacın yanına gittim ve o da peşimden gelip, önümde durdu.

“Amaç?” dedim soru soran bakışlarımı ona yollayıp.

“Tamamen can sıkıntısı, Çirkin.” Dedi hala sırıtmaya devam ederken.

“Allah’ım neden ben?” dedim gökyüzüne bakıp. Gerçekten bir of çektim sonra ve bakışlarım yine bu çocuğu buldu. “Ne istiyorsun Baran?” dediğimde hala gülüyordu. Bu çocuğun suratında ki gülümsemeyi soldurmayı planlıyordum. Benim yanımda gülmesin!