Bölüm 4; 'Annem.'

7.5K 294 5
                                    

Teoga girmeden önce ekleyeyim dedim. Vaktim var çünkü haa. Geciktirdiğim için üzgünüm. Umarım beğenirsiniz. :)

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Bölüm 4;

Sabah okula giderken insanlara daha bir dikkat ederek yürüyordum. Bilinçaltım bana neler hissettiriyor bilmiyorum ama fazlasıyla korkuyordum insanlardan. Özellikle çoğu erkeğe iğrenerek bakıyordum. Fazla iğrenç yaratıklardı. Eskiden daha bir ön yargısız olmaya çalışırdım, feministtim. Ama şimdi daha bir iğreniyordum. Sanki insanlar, erkekler üstüme geliyor gibilerdi. Korkuyordum, çaresiz hissediyordum. Güçsüzdüm bir kere. Eskiden bunu kanıtlamaya çalışırdım. Kadınların daha güçlü olduğu gibi şeyler. Ama şimdi erkeklerden daha çok iğreniyordum. Sırt çantam popoma değdikçe dünü, o kuduruk amcayı hatırlıyordum. Sanki sırt çantam, çantalıktan çıkmış, kendisini bir insanı eli gibi hissettirip, bana dünü hatırlatmak için savaş veriyordu. Okula giderken o kadar özgüvenli yürümüyordum eskisi gibi. Bir korkaklık vardı içimde. O Ceyda bir anda kaybolmuştu. Belki de güçlü gibi görünmeye çalışan bir güçsüzdüm ben.

Hızlanmaya çalıştıkça, dizimdeki yarada sürekli gerilip, acıyarak kendini belli ediyordu. Bir yandan hafifçe topallıyor, düz gibi yürüyormuş havasıda vermeye çalışıyordum. Ama topal gibi yürüdüğüm kesindi. Dizimin acıdığı ile kalsaydı keşke. Ama keşkeler anlamsız. Ne diye Buseye git dedim bilmiyorum. Eğer Buse yanımdan hiç ayrılmasa belki amca hiç gelmeyecekti. Yada Buse ile ikimize birden saldırabilirdi. Ama ikimizde amcaya dalabilirdik sonuçta. 

Dün okul çıkışı hafif bana araba çarparken bile hem ağlayıp, hem gülebiliyordum. Şimdiyse sadece korunmasız hissediyordum. İstemediğiniz, tanımadığınız birinin size dokunması çok iğrençti. Bunu yaşamadan anlayamazdınız. Ben bile nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Kelimeler boğazımda düğümleniyor gibiydi. Annem ve babam beni görmedikleri için fazla şanslıydım. Aynı evin içindeydik ama uyumuştum işte. Yani Buse bir şeyler uydurmuştur ve bunu annem bile yuttuğuna göre Buse iyi bir yalancıydı. Ali'nin onu terkediş sebeplerinden biri bu olabilirdi belki de. Yada Busenin kötü taraflarını göremeyecek kadar iyi biriydim, belki de Buseyi tanıyamamıştım. Buse iyi biriydi. Yalan söylese bile en azından bu yalan benim iyiliğim içindi. Anneme elbette hiç bir şey anlatamazdım. Belki düştüğümü, dizimin acıdığını söyleyebilirdim. O da belki ile kalıyor ya. Her neyse.

Sınıfa girdiğim de Buse yoktu. Cam kenarının oradaki sıramıza doğru yürüyüp, oturdum. Çantamı çıkartır, çıkartmaz 'Ay Ceyda! Ne oldu sana öyle?' diye tiz bir Eslem çığlığı duydum. Gerçekten şu cinslerim bu ince sesleri nerelerinden çıkartırlar anlamam ya. Bir de bu durumda ve moral bozukluğu varken hiç Eslem çekemezdim. Aslında beni düşündüğü için gelmişti belkide. En son pazartesi günü onu azarlamış, kızmıştım. Benim yanıma gelip, durumumu sorması bile iyi biri olduğunun göstergesiydi. Ya da ben bilinç altımda onu fazla kötü biri olarak görmüştüm.

"Ceyda, canım dün neler olmuş öyle? Sen iyi misin?" dedi Eslem. Sesi içten ve iyimser çıkmıştı. Belkide gerçekten Eslem için yanlış düşünmüştüm.

"İyiyim Eslem. Teşekkür ederim." dedim hafifçe gülümseyip. Elbette zorla gülmüştüm. Bu hem Eslem'e pazartesi günü bağırdığım için, onun gelip, bana nasıl olduğuma dair soru sormasına karşı bir mahçupluk ve üstümde bir moral bozukluğu var. Bu yüzden zorla gülümseyebilmiştim.

"Teşekkür etmene gerek yok biz senle zaten arkadaşız." dedi içten bir gülümseme ile.

"Im, şey bir de sana pazartesi günü bağırdığım için özür dilerim. Buse üzgündü ve benim canım sıkkındı, sana patladım." dedim.

Yalnız Olmak Güzeldi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin