Selam gençler! :D 1 ay sonrası olarak yine ben geldim... Biliyorum biliyorum yeni bölümü çok geciktirdim. Hatta bu bölüm kısa bile oldu ama lise cidden kolay değil. Anlayışla karşılamanızı umuyorum. Bu bölüm biraz Buse&Ali benim taktığım saçma isim ile AlSe çifti var efenim. İlk tanışma şeysini yazayım dedim. Pek romantikli bir şeyler beklemeyin. İğrenç deyip eleştirebilirsiniz bile. Öyle bir geçiş bölümüydü aslında. Yeni bölüm için güzel bir şeyler düşünmeye çalışıyorum ama bu aralar tıkandım kaldım öyle. Yazamıyorum.
Sizden çok önemli bir şey istiyorum. Bana fikirlerinizi söyleyin CeyRan hakkında. Ne istediğinizi, şu olay yaşansın dediğiniz bir yer varsa yazmanızı istiyorum. Bunları bana iletin lütfen. Ya mesaj olarak ya da yorumlarınızda. Lütfen mutlaka yazın. Çünkü yeni bölümün gelmesi sizin sayenizde olacak. En kısa zamanda yazıp yayınlayacağım umarım yeni bölümü.
Her neyse multimedia'da; Buse&Ali gifi var. Şarkı; Cem Özkan - Ateşle Barut
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
4 Temmuz 2013
Buse'den
Kafede çalışmaya başlayalı tam olarak 3 hafta olacaktı ve ben fazlasıyla yoruluyordum. Bunu umursamıyodum aslında. Kendi paramı kazanmak hoştu. Fakat daha 16 yaşındaydım ve sanırım az da olsa bir şeyler öğreniyordum. Ah 18'ime gelmiş olsam ne hayallerim vardı ama...
Mutfağa girip, 10 numaralı masanın istediklerini söyledikten sonra çıkıp, diğer masalara gidip bakmaya başladım.
Tahminimce benim yaşlarımda veya benden biraz büyük bir çocuk içeri girdi ve herhangi bir masaya oturdu. Kafede fazla müşteri yoktu. Dolu masalarda ise müşterilerin hepsi ya bir şeyler içiyorlar ya da bir şeyler yiyorlardı. Sadece 10. masada ki çift siparişlerini bekliyor ve muhabbet ediyorlardı. Onların siparişine bakana kadar müşteri olarak gelmiş çocuğun siparişlerini alabilirdim.
Çocuğun oturduğu masaya doğru yöneldim. Son adımlarımıda atıp, durduktan sonra herkese yaptığım gibi büyük bir gülümsemeyle "Hoş geldiniz. Ne alırsınız?" dedim.
"Bir adet Kızıl Kafa alabilirim." dedi kendinden emince bir gülümsemeyle.
"Hadi ya! Ciddi misin?" diye sordum kaşlarım çatılırken.
"Tamam, cici kız. Sakin ol." dedi sakin bir sesle. "Böyle bir tepki vereceğini tahmin edebiliyordum." diye de ekledi.
"Tahmin ediyordun madem ne diye bulaşıyorsun o zaman bana?"
"Bilmiyorum farklı bir enerjin var."
"Ben sana enerjiyi göstermemi istemiyorsan siparişini ver ya da uzaklaş buradan."
"Pekala, tamam. 2 fincan çay alayım."
"Tamam." dedim kısaca ve istenilen şeyleri aşçıya söyleyip, 10 numaralı masanın siparişlerini götürdüm. O içten gülümsemem olmamıştı ama sahte bir gülümsemeyle "Afiyet olsun." diyip çifti yalnız bıraktım. Ciddi ciddi bu işe canım sıkılmıştı. Ne sanıyordu kendini aptal herif!
Arif Amca'nın çayları çoktan fincana koyduğunu var sayarak mutfağa doğru yöneldim. Ona "Kolay gelsin." dileklerimi ilettikten sonra fincanları alıp, mutfaktan çıkıp, çocuğun oturduğu masaya yöneldim.
Bir fincanı çocuğun, diğer fincanı ise boş olan yere yani karşısına koydum. "Afiyet olsun." dedikten sonra tam ilk adımımı atmıştım ki beni bileğimden yakaladı ve durdurdu.
"Ne istiyorsunuz?" diye sordum sakin olmaya çalışarak.
"Boş kalan yere oturmanızı istiyorum." dedi çarpık gülüşüyle.
"Arkadaşınızın yanlış anlamasını istemem."
"Arkadaşım falan gelmeyecek! Oturun, lütfen!" diye ısrar etti.
"Mesai saatlerimde oturmam yasak ve sizinle asla oturup çay dahi içmem!" dedim.
"Neden?" diye sordu yüzü düşerken.
"Nasıl bir insan olduğunuzu kendiniz ilk cümlenizde gösterdiniz."
"Bak çok özür dilerim, tamam mı? İlk girişi iyi yapamadım ama arkadaş olabiliriz belki, hı?" diye sordu masumca.
"Sanmıyorum. Size afiyet olsun." dedim ve oradan uzaklaştım.
~
Gün boyu diğer masalarla ilgilenirken vakit nasıl geçmişti anlamamıştım bile. O çocuk ise nerelerde, nereye gitti bilmiyordum. Çayını içip, fazladan para bırakıp çıkmıştı. Sanırım az da olsa başıma böyle şeyler gelmesi normaldi. Çok harika bir güzelliğim olmasa da ilgi çekiyordum demek ki.
Mesai saatim biterken derin bir oh çektim. Çantamı da alıp, kafeden çıktım. En fazla 10 adım yürümüşken bir anda kendimi ağzı kapatılmış bir şekilde buldum. Bağırmak istiyorum ama sesim çıkmıyor doğru düzgün. Tepiniyorum ama olmuyor. En sonunda ağzımı kapatan kişi beni kendine doğru çevirdi. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken o bana bağırmamam için öğüt veriyordu.
"Bak şimdi ağzını açacağım ama bağırmayacaksın yoksa külahları değişiriz ona göre!" diye uyardı beni alaycı bir tonda.
En sonunda ağzımdan çekti elini. Çığlık atmadım ama sinirli bir şekilde ona bağırdım. "Ya sen sapık mısın, tacizci misin, tecavüzcü müsün, hırsız mısın? Ne yapmaya çalışıyorsun sen ya? Kimsin sen? Bana bak seni polise şikayet ederim! Bir daha asla karşıma çıkma!" diye söylendim. Elbette bu karşımdaki kişi sabah gelen gerzekti.
"Sapık, hırsız, tacizci, hele tecavüzcü hiç değilim. Sadece arkadaş olmaya çalışıyorum tamam mı?" dedi kendince.
"Arkadaş edinirken hep mi böyle yaparsın?" diye sordum.
"Nasıl mesela?"
"İlk önce çapkınmış gibi askıntılık etmek, sonra da kaçıracakmış gibi ağız kapatmak mesela! Anlatabildim mi?" dedim sinirle.
"Bunları unutup, seni evine kadar bırakmamı ister misin?" diye sordu.
"Asla!" dedim.
"Sen beni yanında istemesen bile takip edemeyeceğimi mi sanıyorsun?"
"Ne tür bir manyaksın?"
"Arkadaş edinmeye çalışan bir manyak! Oldu mu?" diye söylendi.
"Hayır efendim olmadı! Git kendine başka arkadaşlar bul, benden uzak dur! İyi akşamlar!" dedim ve uzaklaşmaya başladım.
Baş belası herif hala yanımda yürüyordu. Ben sessiz, o sessiz öylece bir yürüyüş geçirdik. Ben eve girerken "İyi geceler!" diye bağırdı arkamdan ama cevap vermedim. Vermeyide planlamıyordum. Ne sanıyordu kendini? Onunla arkadaş olacağımı mı sanıyordu? Çok yanılıyordu!
-Y/N: Asıl yanılan sendin ablası. Bak gördün mü şimdi siz sevgili olalı bir yıl olacak bile. :DD Saçmalamayı kesiyorum tamam. İşte yani bir yıl öncesi kadar tanıştılar ve arkadaşlıkları ilerleyip, sevgili oldular. Nasıl arkadaş olduklarını, anılarını, orayı, burayı, sevgili olma kısımlarını falan sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Belki Buse&Ali için farklı bir kitap yazarım bilmiyorum. :D-
-Y/N2: Lütfen diğer bölümler için CeyRan çiftinde olması istediğiniz şeyleri bana iletin yorumlarda ve ya mesaj atarak. Çünkü cidden tıkandım. Diğer bölümde ne olmasını istediğinizi, fikirlerinizi, bir olayı felan bana söylemenizi istiyorum. Lütfen çekinmeyin. İyi akşamlar...-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Olmak Güzeldi.
Chick-LitHayatında hiç bir erkeğe güvenemeyen Ceyda, hep erkeklerden uzak durarak ve onları sevmeyerek yaşamıştır. Yalnızlık onun için yaşam tarzıdır. Tek derdi okulu ve dersleridir. Taki bir gün alışveriş merkezinin bir giyim mağazasında üzerine bir şeyler...