Gülünç Değil Mucizevi

On Beş / Quinze

Marinette
Sessizce sınıfa girdim ve sırama oturdum. Öğretmen beni fark etmemişti. Sonra Alya'nın sınıfta olmadığını fark ettim. Nino'yu dürttüm.
-O nerede?
-Uzaklaştırıldı.
Kendime engel olamayıp bağırdım.
-NE!?
Öğretmen ve öğrenciler bana döndü.
-Marinette, eğer geç kalacaksak genellikle bunu sessiz bir şekilde yapmaya çalışırız.
-Özür dilerim öğretmenim.
Öğretmen ve öğrenciler derse devam etti. Bense Nino'yu yeniden dürttüm.
-Ona ne oldu?
-Özetle: Chloé'nin dolabına girmekle suçlandı, Uğur Böceği'nin dolabına yani.
-NE!?
Öğretmen bu sefer bana döndüğünde sinirliydi.
-Marinette! Bu kadar yeter, doğru müdürün ofisine!
-Peki öğretmenim...
Çantamı toplayıp sınıftan çıktım.

Adrien
-Ne oluyor?
-Dostum, Alya Chloé'nin Uğur Böceği olduğunu düşünüyor ama bence o kafayı yemiş.
Chloé'ye baktım. Bana göz kırptı. Kararsızlıkla önüme döndüm.

Marinette
Müdürün ofisinin kapısını tıklattım.
-Bay Damocles?
Ses gelmedi. Kapıyı açtım.
-Efendim?
Gördüğüm sahne korkunçtu! Bay Damocles donmuştu, durdurulmuş desek daha doğru olur.
-Efendim?
Hareket etmiyordu. Birden bilgisayar ekranında bir video açıldı.

Adrien
Birden tavandaki projeksiyon, duvara bir video yansıtmaya başladı. Bir süper kötü olduğu belli olan bir kız konuşuyordu.
-Ben Lady Wifi, gerçekleri açığa çıkaran. İlk haberimizde Bay Damocles ile özel bir röportaj yapacağız. Alo Bay Damocles, orada mısınız?
-Evet.
-Bugün Alya adındaki bir öğrenciyi suçsuz yere uzaklaştırdığınız doğru mu?
-E-evet.
-Yani bu konuda haksız, taraflı ve tamamen adaletsiz miydiniz?

Marinette
Videodaki süper kötünün elinde bir telefon vardı, telefonun ucunda da bir uğur böceği. Bu Alya'nın telefonuydu!
-Ah hayır, Alya!
Tikki el çantamdan çıktı.
-O şu an senin peşinde! Kimliğini açığa çıkarmaya çalışacak!
-Onun akumasını almalıyız!
-En iyi arkadaşınla mı savaşacaksın?
-Hayır. En iyi arkadaşımı kurtaracağım!
Tikki! Benekler!

Adrien
-Bir sonraki ifşamızda ise sizi Uğur Böceği maskesinin altındaki kızla tanıştıracağım.
Bay Damocles'i dondurdu.
-Hatta kalın...
Ve video kapandı.
Öğretmen bize:
-Buradan ayrılın. Güvenliğiniz için evlerinize gidin, dedi. Ben kendimi tuvalete attım. Plagg ortaya çıktı. Onunla konuşmaya başladım.
-Eğer Chloé Uğur Böceği'yse, Lady Wifi direkt olarak onun evine gidecektir.
-Chloé o lafları hak etmeseydi çok üzülürdüm. Ettiğin laflar çok ağırdı çünkü.
Diyecek söz bulamadım.
Plagg! Pençeler!
Bir çatıya çıktım. Burası Lé Grand Hotel'e bakıyordu. Elime sopamı aldım ve Chloé'nin penceresini yakınlaştırıp baktım.
Bu mevzu kapanmalıydı artık. Uğur Böceği kimdi?
Chloé her şeyden habersiz bir şekilde Uğur Böceği kıyafetleri içinde egzersiz yapıyordu. O olduğuna inanamıyordum!
-Ne!? Bu...olamaz...
-Kimmiş bu sinsi kedi?
Yanımda duyduğum bu ses üzerine o tarafa doğru döndüm. Uğur Böceği yanıma çömelmiş, bana bakıyordu.
-A, merhaba Uğur Böceği. Ben sadece Uğur Böceği'nin kim olduğunu-dur, ne!?
Bir sopama, bir ona baktım şaşkınlıkla. O da yoyosunu çıkardı ve Chloé'yi izlemeye başladı.
-Hadi ama, cidden onun gerçek Uğur Böceği olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? Sence benim kimliğim bu kadar kolay bulunabilir mi? Ben böyle görünen bir yerde egzersiz yapmam.
Chloé'nin yoyosunun ipi, ayaklarına dolandı. Yere düştü.
-Ayrıca, ben bu kadar kötü yoyo kullanmıyorum.
-Evet, tabii ki...
İkimiz de ayağa kalktık. Silahlarımızı kapatıp yerine yerleştirdik.
-Belli ki o, sadece bir hayran. Senin de hayranların yok mu Kara Kedi? Mesela Marinette Dupain-Cheng.
-Ah, evet. Marinette...
Birden silahlarımız titreşti. Uğur Böceği bana:
-Lady Wifi haber yayınına başladı! Otele, Chloé'nin yanına gelmiş olmalı, dedi. Bir yandan oraya gidiyor, bir yandan da haberi seyrediyorduk.
-Herkes Uğur Böceği'nin küçük bir melek olduğunu düşündü. Tekrar düşünün millet, çünkü gerçek Uğur Böceği Chloé Bourgais çıktı!
Lady Wifi, Chloé'nin yüzündeki maskeyi sıyırdı.