On Dokuz / Dix-neuf

2.5K 195 12
                                    

Adrien
Gördüğüm manzara karşısında şoke oldum. Çığlık attım.
Marinette, baygın bir şekilde yere oturmuş, sırtını duvara dayamıştı. Yanında kanlı bir bıçak vardı.
-MARİNETTE!
Onu kucakladım. Sol bileğindeki kesikten kan fışkırdı.
Lanet olsun!
-Ne bakıyorsunuz!? AMBULANS ÇAĞIRIN!
-Ben çağırdım, dedi Alya. Birazdan gelir.
Birden ambulansın acı sireni duyuldu. İki sağlık görevlisi, bir sedyeyle içeriye girdiler. Marinette'i sedyeye yatırdılar. Sonra onu ambulansa aldılar. Ben, Alya, Nino ve Bayan Cheng de ambulansa bindi.
-Hepsi senin yüzünden!
Bunu diyen Bayan Cheng'di.
Evet. Hepsi benin yüzümden.
-Hiç de bile! Ben gelmeseydim, kızınızın bu durumda olduğunun farkına bile varamazdınız!
Bunun üzerine Bayan Cheng sustu.
Bir hastanenin önüne vardık. Sedyeyle hastane koridorlarında koşuyorduk. Bir doktor yanımıza geldi.
-Ne yazık ki...yara izlerine bakacak olursak-
-Kızıma ne oldu Doktor Bey?
-Bir intihara teşebbüs söz konusu.
Aman Tanrım.
Ona baktım.
-Neden Marinette...neden yaptın bunu? Benden bu kadar çok mu nefret ediyorsun?
Onu hastane odasına aldılar. Ama biz onu umutsuzca odanın duvarındaki camdan seyretmek zorundaydık. Bir doktor, Marinette'in nabzını ölçtü ve eliyle bize "olumlu" işareti yaptı. Nabız, solunum kabloları vb. bağladıktan sonra odadan çıktı, yanımıza geldi.
-Durumu nasıl doktor?
-Bu şekilde intihara kalkışanlar genellikle olay yerinde hayatını kaybeder ama kız mucize eseri yaşıyor. Yalnız çok kan kaybettiği için bilincini kaybetmiş. Yaklaşık beş saat sonra ayılır.
Onu camdan seyretmeye başladık.

-5 saat sonra-
Alya ve Nino uyumuştu. Ben ve Bayan Cheng, Marinette'i izliyorduk. Birden Marinette gözlerini kırpıştırdı, ya da ben öyle sandım.
Yo hayır, gözlerini cidden açıyordu!
-Doktor bey! Hemşire hanım!
Odaya girdim. Marinette'in yanı başına oturdum.
-Neredeyim ben?
-Hastanedesin.
-Neden ki?
Birden sarılı bileğini gördü ve iç çekti.
-Neden beni kurtardınız?
-Sen neden intihar ettin peki?
-Yaşayamıyorum çünkü. Bari öleyim dedim. Onu bile beceremedim.
-Ben hayatta olduğum sürece asla ölemezsin.
-Bu bir tehdit mi?
-Sen nasıl algılamak istersen.
-Sen bir korkaksın Adrien Agreste. Beni kaybetmekten korkuyorsun.

Marinette
Donakalmıştı. Benden hoşlandığını bildiğimi bilmiyordu sonuçta.
İç çektim. Annem yanıma geldi. Yatakta doğruldum.
-Kızım, yavaş!
-Merak etme anne, bana hiçbir şey olmaz.
Üstümdeki kabloları çıkardım. Yataktan kalktım. Hırkamı giydim.
-Ne-nereye!?
-Eve.
-Kızım daha taburcu olmadın.
-BANA NE! Gidelim bu lanet mekândan!
Elimi kolumu sallaya sallaya, hiçbir şey olmamış gibi hastaneden çıktım. Adrien, Alya ve Nino peşimden koştular.
-Marinette dur! Kulübe geri dönecek misin?
-Bilmem, bir düşüneyim Uğur Böceği'nin Kimliğini Ortaya Çıkarma Derneği! Üçünüze de tebrikler, iyi bir iş başardınız!
Anneme döndüm.
-Gidelim buradan.
Eve doğru yürüdük.

Gülünç Değil MucizeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin