Marinette
Alya ile otururken Rose üzgün bir şekilde yanımıza geldi.
-Tuvalette kilitli kalmış! Fotoğrafta bulunamayacak!
-Bunu kesinlikle Chloé yaptı! Ama merak etmeyin, ben Juleka'nın fotoğrafta bulunmasını sağlayabilirim.
-Gerçekten mi!? Nasıl?
-Fotoğrafçı hâlâ kulüpte. Ve büyük olasılıkla fotoğraf makinesini müdürün odasına bırakmıştır. Ben onu oradan alır ve fotoğrafı silerim. Fotoğraf ortadan kaybolursa, fotoğrafçı içinde Juleka'nın da bulunduğu yeni bir fotoğraf çekmek zorunda kalır!
-Sen bir dâhisin Marinette!@soul_alexandra
O sırada Chloé ile Sabrina, Marinette'i gizlice dinliyorlardı.
-O Adrien'la olan harika pozumu yok edemez bu küçük şey!
Marinette, müdürün odasına girerken videosunu çekti.Marinette
Müdürün odasına girdiğimde Tikki ortaya çıktı.
-Lütfen Marinette. Başka bir yolu olmalı.
-Üzgünüm Tikki. Tek çıkar yol bu.
Kamerayı aldım. Bizim fotoğrafı açtım. Tam silecekken kapıdan tıkırtılar geldi. Masanın altına saklandım. Chloé'nin sesi duyuluyordu.
-Neredesin Marinette? Yine hangi taşın altında saklanıyorsun? Burada olduğunu biliyorum!
Masanın altından çıktım ve Chloé'ye sinirli bir bakış attım.
-Demek buradasın!
Telefonundaki bir videoyu gösterdi.
-Bu video izlenince müdürün odasına izinsiz girdiğin için Bay Agreste seni kulüpten atacak!
Hemen kamerayı kaptım.
-O videoyu sil yoksa fotoğraf yok olacak! Bu çok kötü olur çünkü sen Adrien'ın yanında güzel çıkmışsın.
Chloé, ilk önce tereddüte düştü. Bana telefonunu uzattı.
-Alabilirsin, zaten ben zenginim. Yenisini alırım.
Orada bulunan Sabrina, fotoğraf makinesinin hafıza kartını çıkardı. Chloé'ye verdi.
-Hey, şuraya bak!
-Ne var?
Birden elindeki hafıza kartını kapıp son hızla odadan çıktım. Bir duvarın arkasına saklandım. Telefonla hafıza kartını el çantama attım.
-Nerede bu kuş beyinli!? Bulursam kafasını kopartacağım onun!
Birden bir süper kötü kulübün bahçesine girdi.
-Ben Reflecta'yım! Artık herkes bana benzeyecek! Buna Bayan Chloé Bourgais de dahil! Ha ha ha ha ha!
Juleka!?Adrien
Bir süper kötü bahçeye girmişti, herkese ateş edip kendine benzetiyordu. Herkes Reflecta'nın bir kopyası oluyordu.
-Burada sana benzemek istemeyenler var, palyaço!
Bana döndü. Bana ateş etti. Gözlerimi kapattım. Ve açtığımda...
Reflecta olmuştum!
Bir yere saklanıp "Plagg! Pençeler!" dedim. İşe yaramadı. Çünkü Plagg da yüzüğüm de yoktu!
-Mucizem! Kwamim! Gitmiş!
Birden bir ses duydum.
Uğur Böceği'nin yoyosunun sesi...
Leydim, Reflecta'nın karşısına atladı.
-Juleka, dur artık!
-Ben görünmez olan Juleka değilim, ben herkesin fark ettiği Reflecta'yım! Ve herkes bana benzeyecek, sen bile Uğur Böceği!
Ona ateş etmeye başladı. Uğur Böceği koşup üst kata çıktı.
-Bize yardım edin! Bu vücut içinde daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum!
Ses bir sınıftan geliyordu. Oraya girdim. Oradaki herkes Reflecta olmuştu.
-Merak etmeyin, birlik olursak onu yenebiliriz. Hadi, benimle gelin! Çok değerli bir kıza yardım etmeliyiz!
Sınıftan çıkıp üst kata doğru ilerledik.Marinette
-Bana son bir kez bak canım, çünkü senin yüzün bu olacak! Ama önce kendime minik bir ödül olarak küpelerini alacağım!
Küpelerimi almaya çalıştı. Birden bir ses duyuldu.
-Kızı rahat bırak, Reflecta!
Sesin geldiği yöne döndüğümüzde şoke olduk: Bir Reflecta ordusu orada dikiliyordu. Bunlar galiba Reflecta'nın ışınına maruz kalmış kişilerdi. Reflecta hepsinin kafasına basıp onları aştı ve kulüpten dışarıya çıktı.
-Vay canına! Onu yenmeyi nasıl başardınız?
-Kendisinden birden fazla görünce korktu herhâlde, dedi Reflecta ordusunun başı.
Bu sesi bir yerden...Adrien!
-Adrien?
Bileğimden tutup beni sürükledi.
-Konuşmalıyız. İzninizle!
Beni bir köşeye çekti.
-Adrien? Bu cidden sensin değil mi?
-Evet. Tanıyamadın mı? Hâlâ ne kadar yakışıklıyım değil mi?
-Eee...şey...diyecek laf bulamadım.
-Seni o cadalozun elinden kurtardığım için bana teşekkür etsen nasıl olur?
Kıkırdadım.
-Affedersin Adrien ama hiç kendinde değilsin. Ama...teşekkür ederim!
-Güzel! Bu arada unutturmadan söyleyeyim: Reflecta'nın akumasını yakalaman gerekiyor.
Yoyomu bir çatıya attım.
-Mari, Kara Kedi henüz gelmedi. O yokken sana ben yardım edebilir miyim?
-Ama daha doğru dürüst yürüyemiyorsun bile! Ne yapacaksın, ayakkabılarını mı fırlatacaksın? Beni yavaşlatırsın.
-Olabilir. Ama sonuçta benim de fikirlerim var değil mi?
-Evet, haklısın, özür dilerim. Bir günlük Kara Kedi'm olabilirsin.
Onu da yanıma alıp yoyomu bir çatıya attım.
-Nereye gidiyoruz?
-Televizyon istasyonuna. Tırnaklarını kırma!
Televizyon istasyonunun çatısına geldik.
-Esprilerin çok berbat!
-Sadece görünümünü kaybetmemişsin Adrien, bence espri yeteneğin de gitmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülünç Değil Mucizevi
FanficAdrien, Paris'teki tüm kızların aynı olduğunu düşünmektedir: Küstah ve Adrien hayranı. Bu yüzden babasının açtığı tasarım kulübüne gelmek istemez fakat Marinette'le tanışınca fikrini değiştirir. --- Genç Yetişkin (13-17 yaş arası) Dikkat: Kendine za...