Marinette
Adrien beni kameraya çekiyordu.
-Sevgili Paris halkı, Reflecta yenilmez değil! Birlik olursanız onu yenebilirsiniz! Tek yapmanız gereken kılık değiştirmek. Unutmayın, kılık değiştirin! Bunu yapabilirsiniz! Size çok güveniyorum...
-Ve...kestik!
Adrien ile el çakıştık.
-Planın biraz karmaşık değil mi?
-Gerçek planım bu değil. Gerçek planım, Reflecta'nın bizim televizyon istasyonunda olduğumuzu düşünüp buraya gelmesi.
-Ve sonra pençelerimize düşecek.
Elimi kavrayıp nazikçe öptü.
-Yani tırnaklarına.
-Hâlâ komik değil.
Birden içeriye Reflecta girdi. Onu hemen yoyomla yakaladım.
-Hadi akumasını al Uğur Böceği!
Elindeki el aynasında olmalıydı, çünkü bununla ateş ediyordu. Onu alıp ayağımın altında ezdim.
-Şah ve mat, Reflecta!
Akuma çıkmadı. Adrien sordu.
-Ama...nasıl? Akuma orada değilse nerede?
-Akuması orada. Ama bu gerçek Reflecta değil!
Birden şeytani kahkahalar duyuldu.
-Özür dilerim. Eğer sizi kandırırsam bana eski görünümümü vereceğini söyledi, dedi sahte Reflecta.
-Başkan Bourgais!?
Birden gerçek Reflecta bana ateş etti. Adrien kendini bana siper etti.
-Ben zaten dönüştüm, bana bir şey olmaz.
-Sağ ol Adrien.
Şanslı Tılsım!
Bir fotoğraf makinesi çıktı. Etrafıma bakındım. Aklıma bir plan geldi.
-Adrien, ışıkları kapat!
Adrien ışıkları kapattı. Ben de hiçbir şey göremeyen Reflecta'yı fotoğraf makinesinin flaşıyla yönlendirmeye başladım. Reflecta beni yakalamaya çalışıyor ama başaramıyordu. Sonunda kamerayı yakaladı ama o sırada kamera Başkan Bourgais'nın elindeydi. Reflecta beni gördü ve ateş etmeye çalıştı. Ama ben onun el aynasını çıkarmıştım. Yere atıp ezdim. Adrien da o sırada ışıkları açtı.
Artık kötülük yapmak yok küçük akuma.
İyileştirme zamanı!
Yakaladım!
Güle güle küçük kelebek!
Mucizevi Uğur Böceği!
Uğur böcekleri bütün Reflectaları normal hâline çevirdi. Sonra yanımda dikilen Reflecta'yı eski hâline döndürdüler. O artık Adrien'dı.
-Sen harikasın Adrien.
-Sen de öyle. Ayrıca bu ayakkabılar da harika. Bu arada, bu şeyler yasadışı olmalı.
Reflecta, Juleka'ya dönüştü. Başkan Bourgais'ya:
-Onları Gabriel's Tasarım Kulübü'ne bırakabilir misiniz, diye sordum.
-Evet, elbette Uğur Böceği!
Kapıya doğru giderken Adrien'a el salladım.
-Sonra görüşürüz Adrien!
Bana mutlu bir şekilde bakıyordu.-Tasarım Kulübünde-
Geri dönüştüm. Chloé'nin telefonunun şifresini kolayca kırıp videoyu sildim. Sonra hafıza kartını müdürün bilgisayarına takıp bizim sınıfın fotoğrafını sildim. Chloé'ye telefonunu geri verdim.
-Al. Telefonun. Sana iade ediyorum.
Fotoğrafçının yanına gittim. 4. sınıfları çekiyordu.
-Affedersiniz bayım, bunu düşürmüşsünüz, dedim hafıza kartını ona vererek.
-Teşekkür ederim.
-Biliyorum meşgulsünüz ama...bizim sınıfımızın fotoğrafı silinmiş de. Ders çıkışında herkes parkta sıra olsa, siz de bizi çekseniz...
-Çok isterdim ama çok meşgulüm.
-Lütfen, sadece Paris'in en iyi fotoğrafçısından en iyi fotoğrafları istiyoruz.
-Madem öyle diyorsun, tamam!-Ders Çıkışı-
Herkes parktaki bankın yanına gitti. Kimi oraya oturdu, kimi yanında poz verdi. Chloé ile Sabrina, bunun tam bir saçmalık olduğunu söyleyip gelmediler. Adrien her zamanki gibi fotoğrafta yanımda durmak istedi, ben de izin verdim. Kulağıma fısıldadı.
-Bu fotoğraf işi iyi fikirdi Marinette.
-Teşekkür ederim.
Elini omzuma attı, beni kendine çekti. Juleka da bankın ortasında oturuyordu. Ve fotoğraf çekildi! Ve Juleka da fotoğraftaydı!
Çekildiğimiz fotoğraflara bakarken Juleka'ya:
-Fotoğraf lanetin ortadan kalkmış oldu, dedim.
-Teşekkür ederim Marinette, dedi.
Ve Juleka bundan sonra her fotoğrafa güzel bir gülümsemeyle katılmayı başardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülünç Değil Mucizevi
FanfictionAdrien, Paris'teki tüm kızların aynı olduğunu düşünmektedir: Küstah ve Adrien hayranı. Bu yüzden babasının açtığı tasarım kulübüne gelmek istemez fakat Marinette'le tanışınca fikrini değiştirir. --- Genç Yetişkin (13-17 yaş arası) Dikkat: Kendine za...