BÖLÜM 4
Özledim...
Uzak değil burası sadece ait olduğum yerde değilim
Birinin günahlarını üzerime aldım ama bu benim benliğim
Hepimiz birisini sevdik, birisini bekledik
Eğer gerçek olsaydı sevgin, sende onu beklerdin
Günüm aslında çok yoğun geçmiyordu. Türkiye'de alışık olmadığım bir çalışma disiplini var. Beni yoracak bir şey değil bu. Fakat İstanbul'a indiğim anda beni bekleyen yoğun bir temponun olduğunu biliyordum. İşte bu, tam istediğim bir şeydi. Yeniden suçluların peşinde iz sürmek, onlarla tekrar karşı karşıya gelmek... Yurt dışından çağrıldığım zamanları özlüyorum. Beni üstün kılan şeyin zekam olduğunu söylüyorlar hep. Fakat ben buna katılmıyorum. İnsanların beni zeki ama duygusuz biri olarak görmeleri canımı sıkıyor. Evet işlerimde zeka önemli ama ölen insanların duygusunu anlayamazsanız, onların en son gördüklerini göremezseniz hiçbir zaman zekanız size yardım etmez. Ben bugüne kadar baktığım tüm davalarda maktuller gibi baktım katile. Katil yerine onları anlamaya çalıştım. Çünkü bana katili anlatacak kişi onlardı. İzler önemlidir ya da katillerin duyguları ama her şeyi başlatan ölen insandır. Şimdi de beni bu olay için buraya çağırdılar çünkü onların göremediklerini görmemi istediler. Küçük küçük araştırmalar yaptım. Katil gerçektende zeki birisi ama o da duygusal. Sadece anlamaya çalıştığı birisi var. Ona bu ilhamı veren birisi. Büyük ihtimalle sevdiği kadın. Zaten hepimize o ilhamı veren sevdiğimiz insanlar değil midir?
Kimine göre güzel bir kadın kimine göre annesi. Bu hayatta acıdığım tek insan tipi annesiz ve sevgisiz büyüyen insandır. Çünkü onlara ilham verecek kimseleri yoktur. Ben şanslıydım, ikisine de sahiptim. Hem sevdiğim bir kadın vardı hem de annem. İşin ilginç tarafı bu olsa gerek. Katil için de aynı şeyi düşünüyorum. Bu her kimse kimsesiz değil. Ona ilham veren birisi var. Kadınlara yaptıkları, şiiri sevmesi, bıraktığı notlar bunlar ilhamsız olacak bir şey değil. Sanki kimi görmek istiyorsa onu çizmeye çalışıyor. Fazla şüpheciyim. Ankara'daki arkadaşlarım bu söylediklerimi duysa "ÇEREZ yine olayı çözmüşsün" derlerdi. Halbuki ben sadece şüphelerime yer veriyorum. Bana bu lakabı İngiltere'deki bir müdürüm taktı. Ona göre bana her şey basit geliyormuş. Tıpkı ÇEREZ gibi yutuyormuşum her şeyi. Kendisi de bir Türk idi. Yoksa İngilizlerden böyle şeyler duymak insana biraz garip geliyor. Merkeze geçmeden önce her zaman yaptığım şeyi yapmaya gidiyorum. Gidip biraz deniz havası alacağım. Daha iki gün önce burada olsam da Ankara'da her zaman denizi bulamıyorum. İnsanların huzur dedikleri şey benim içinde aynı. Deniz kıyısında biraz yürümek beni rahatlatıyor. Zihnimi de açıyor diyebilirim. Daha açık bir bilinçle önce gerekli ipuçlarını inceleyeceğim sonra da kızın babasıyla konuşacağım. Tanıdığım biriydi, benim için zor olacak. Benden bir söz isteyecek "Bul o katili" diyecek. Ona "Merak etmeyin, bulacağım" demeyi çok isterdim ama demeyeceğim. En azından bugün demeyeceğim. Çünkü her katilin aklında olan bir şey vardır. Ancak sona yaklaştığında bir iz bırakmak ister ve benim gördüğüm kadarıyla bu katil daha yolun başında. Çünkü her şeyin en sonuncusu en sevdiğindir.
spdy":֕TF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özledim
Mystery / ThrillerAşk için öldüren bir katil... Size sevmenin saçma bir şey olduğunu söylese inanır mısınız? İnanmazsınız. Çünkü her şeyin sonuncusu en sevdiğindir...