Özledim...
Bir uçurumun en sonundayım
Umutlarım bitmiş bir çaresizlik sarmış beni
Boşuna beni uzaklarda arama
Beni ararsan ben en solundayım
Yağmur'da sabahın erken saatinde kalkmıştı. Hemen üzerini giyip, makyajını yaptı. Kıvırcık olan saçları artık daha da kıvır kıvırdı. Metin'in dün geceden anahtarını bıraktığı arabaya atlayıp hastanenin yolunu tuttu. Hastaneye geldiğinde Murat çoktan hazırlanmış Yağmur'u bekliyordu. Karşısında Yağmur'u mor elbisesinin içinde görünce şaşkınlığını gizleyemedi. "Çok güzel olmuşsun" dedi. Yağmur'da kibar sesiyle teşekkür etti.
"Hazır mısın? Çıkalım mı?"
"Hazırım. Zaten biraz daha burada kalırsam kafayı yiyeceğim."
"Tamam hadi Merkez'e mi gidiyoruz yoksa eve mi?"
"Hayır eve gitmem lazım ama sen istersen Merkez'e geç."
"Merkezlik bir işim yok. Sana söylemedim ama bize teşekkür edip yolladılar. Bildiğin görevimiz bitmiş tabi sen hariç. Sen devam edecekmişsin."
"Haberim yoktu."
"Katili kendileri yakalayacakmış. Her yerde aranıyor zaten artık bizim problemimiz değil."
"Bugün onu sonu olacak zaten."
"Nerden biliyorsun?"
"İleri görüşlülük diyelim. Çıkalım mı artık?"
"Tamam hadi gidelim."
Yağmur ve Murat arabaya atlayıp Murat'ın evine doğru gitmeye başladılar. Murat cebindeki anahtarı çıkardı. Tam kapının deliğine sokacakken kapının açık olduğunu gördü. Yağmur hemen çantasından silahını çıkardı. İçeri girdiklerinde Mustafa karşılarında oturuyordu. Yağmur hemen silahını doğrulttu Mustafa'ya. Murat ise kapıyı kapattı.
"Kaldır ellerini"
Mustafa hiç tereddüt etmeden elindeki şırıngayı koluna batırdı. Yüzünü ekşitti acıdan. Yağmur yanına doğru iyice yaklaştı.
"Dur ne yapıyorsun sen?" dediği sırada boynunda bir acı hissetti. Kafasını çevirdiğinde Murat elindeki şırıngayı çekiyordu. Dolu gözleriyle Murat'a baktı. Elindeki silahı çevirdi Murat'a. Tetiğe bastı ama silah boştu patlamadı. Yağmur yavaşça Murat'ın kucağına düştü. Nefes almakta zorlanıyordu. Mustafa'nın sesini duydu Murat.
"Ağabey sana olan borcumu ödedim. İyilikten asla vazgeçmedim. Şimdi de en sonuncusu beni."
Mustafa'nın sesi kısılır kısılmaz Murat Yağmur'u kanepeye yatırdı. Baş ucuna oturdu Yağmur'un. Kafasını bacaklarının üzerine koydu. Yağmur son sözlerini zorlukla söylemeye çalışıyordu.
"Neden yaptın bunu? Neden öldürdün onca masum kadını?"
"Günahkar olanlar gitti. Olmayanlara da ibret olarak kaldı."
"Peki bana neden kıydın?"
"Çünkü her şeyin sonuncusu en sevdiğindir."
Murat cebinden çıkardığı diğer bir şırıngayı kendine sapladı. Yağmur gözlerini yavaşça kapatırken Metin'in içeri girdiğini gördü. Murat'ın son kez yüzüne bakarak kapattı gözlerini.
Metin silahı Murat'ın kafasına dayadı.
"Neden yaptın Murat?"
"Peki sen neden yaptın? Diğer kadınları sen neden öldürdün?"
"Ben yapmak zorundaydım."
"Hayır, sen keyfiyetten öldürdün. Senin bir amacın yoktu."
"Kardeşimi öldürdün."
"Özlem senin kardeşin değildi. Bu da oyunumun bir parçasıydı ama ölmeden önce kardeşin hakkındaki gerçekleri bilmeye hakkın var."
"Nerede kardeşim?"
"Kardeşin yıllar önce ölmüştü zaten Martin. Sana son bir şey sormak istiyorum. Nereden anladın insanları benim öldürdüğümü?"
"Sen tam bir hastasın Murat. Sadece rüya görmüyordun. Sen rüyalarında olacakları yaşıyordun."
"Evet, doğru söyledin. Dün gece bu anı yaşamıştım ama son bir anım daha var."
"Nedir o?"
"Yıllar sonra öğreneceksin merak etme."
Murat'ta yavaşça gözlerini kapatıyordu.
"Bunları kimseye anlatmayacaksın biliyorum ve unutma;
Her şeyin sonuncusu en sevdiğindir.
��9�l)i
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özledim
Mystery / ThrillerAşk için öldüren bir katil... Size sevmenin saçma bir şey olduğunu söylese inanır mısınız? İnanmazsınız. Çünkü her şeyin sonuncusu en sevdiğindir...