Bölüm 21

1 0 0
                                    


Özledim...

Kalbedir bu yolculuk hadi yola çık

Denizin altında kapalı, kilitli bir sandık

Bize yıllarca o denizi sordular

Ve biz bu sorularla kandırıldık

Metin'in altında son model, güzel bir araba vardı. Mekanın önüne o arabayla geldiler. Denizin karşısında, yeşilliklerle dolu bir bahçesi ve güzel loş ışıklarla donatılmış olan mekan çok çekici duruyordu. Arabadan inince merdivenlerin önünde arabanın anahtarını valeye uzattı ve Murat ile beraber kırmızı halı döşenmiş olan merdivenlerden çıkmaya başladılar. Merdivenlerin ortasına geldiklerinde Murat, Metin'in kolunu tutarak durdurdu. Metin, Murat'ın ne söyleyeceğini az çok tahmin ettiği için daha Murat soruyu sormadan cevabını verdi.

"Merak etme. Yağmur'a hiçbir şey söylemeyeceğim."

"Teşekkür ederim."

"Ama sende buna bir son vereceksin."

"Neye?"

"Yalan söylemeye. Çok belli oluyor."

Murat, Metin'in tam olarak neyi kastettiğini anlamamıştı. Metin hızlıca merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Murat'ta ona yetişmek için anlamadığı şey üzerine düşünmeyi bıraktı ve merdivenleri çıkmaya başladı. Mekandan içeri girerken takım elbiseli bir adam ile üzerinde beyaz şık bir elbise olan sarışın bir kadın kapının girişinde karşıladı ikisini. Sarışın kadın "Merhabalar" dedikten sonra asıl sorması gereken soruyu sordu.

"Rezervasyonunuz var mıydı?"

Metin hemen cevap verdi. Rezervasyonu çoktan halletmişti.

"Evet var. Murat Türker adına."

"Buyurun efendim."

Metin ve Murat kadını takip ederken Murat tekrardan Metin'i çekiştirmeye başladı.

"Rezervasyonu da mı benim adıma yaptın?"

"Ne yapayım. Benim soy adımı anlamıyorlar telefondan bende kısa olsun diye senin adını soyadını kullandım."

"Zeki adamsın Martin."

"Teşekkür ederim canım."

Sarışın kadın Metin ve Murat'ı denizi tam cepheden gören bir masaya götürdü. Masa çiçekler ve mumlarla süslenmişti bile. Kösele rengi bir masa örtüsü vardı masada ve çok dikkat çekiyordu. Kadına teşekkür etti ikisi de. Metin kapıyı gören tarafa oturdu. Murat'ta karşısına. Metin cebindeki telefonu çıkarıp Murat'ın görebileceği bir açıya koydu ve iyice kuruldu masaya. Murat sabırsızlanmıştı.

"Yağmur ne zaman gelecek?"

"Ne o çok mu özledin?"

"Ölüyorum özleminden sorma."

"Gelmek üzeredir merak etme."

Murat elini masanın üzerinde duran menüye attı. Sayfalarını karıştırmaya başladı hemen. Tüm yemek çeşitleri balıktı.

"Balığı sevmediğimi biliyorsun değil mi?"

"Evet biliyorum ama Yağmur seviyor. Biraz centilmen ol. Kaç yaşına geldin."

"Ne yaptım ben yine?"

"Bekle kızda gelsin de ondan sonra al menüyü eline."

Murat hemen elindeki menüyü aynı şekilde aldığı yere koydu. Metin'de "Şimdi oldu" der gibi salladı kafasını. Birden gözleri büyüdü Metin'in. Yağmur beyaz elbisesi ve elbisesinin üzerine dağılan kıvırcık saçlarıyla muhteşem gözüküyordu. Masanın ortasına geldiğinde Murat'ta bu güzelliği gördü ve birden ayağa fırladı.

ÖzledimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin