Bölüm 40

1 0 0
                                    


Özledim...

Uyanınca aklıma ilk sen geldin

Neler yapıyorsun merak ettim

Yalan söylemeye gerek yok

Ben bir tek seni sevdim

Yağmur büyük bir sinirle dışarı atmıştı kendisini. Bu soğuk hava da hafif hafif yağan yağmurun altında Metin'i bekliyordu. Şöyle bir etrafına bakındı. Polislerin ve diğer insanların etraftaki duruşlarını izledi. Gözünü tekrar kapıya çevirdi. Metin hala gelmemişti. Yağmur üşümeye başlayınca içeri girmeye karar verdi. "Anlaşılan Metin beyin sohbeti bitmeyecek" diye mırıldanmaya başladı. İçeri girerken ki sıcaklık Yağmur'un mutlu olmasına yetti. Daha ısınamadan Metin'in merdivenlerden indiğini gördü. Metin, Yağmur'un yanı gelmeden önce yolda gördüğü bir polis ile konuşmaya başlayınca Yağmur Metin'e doğru yürümeye başladı. Yanına gidip bekleyince anladı Metin, Yağmur'un sıkıldığını anlamıştı Metin. Hemen konuşmasını bitirip beraber dışarı çıktılar.

"Hastaneye mi gideceksin?"

"Evet. Gelecek misin sende?"

"Yok canım benim biraz işim var. Eve geçeceğim."

"Peki o zaman ben oraya geçiyorum."

"Tamamdır. Hadi görüşürüz."

"Ha Yağmur" deyince tekrar duraksadı Yağmur. Acelesi olan birini yolundan döndürmüştü Metin. "Efendim" diyerek cevap verdi Yağmur.

"Murat bugün çıkamaz büyük bir ihtimalle. Yanında da kimsenin kalmasına izin vermeyecektir. Akşam bana gel bende kal."

"Bilmiyorum. Şimdiden söz vermeyeyim. Murat'ı ikna etmeye çalışacağım."

"Peki sen bilirsin ama ikna edemeyeceksin bunu sende biliyorsun."

"Denemeye değer ama"

Metin gülümsedi. "Tamam" diyerek ilerlemeye başladı. Yağmur'da orada bulunan bir taksiye atladı ve hastanenin yolunu tuttu. Hastanelerle arası hiç olmamıştı Yağmur'un. Zorda kalmadığı sürece hastaneye uğramıyordu. Bu sefer gitmekte mecburdu. Hayatını kurtaran adama bir teşekkür etmek istiyordu. Hastaneye girince gözlerini kapattı. Hastane kokusu çokta hoşuna giden bir şey değildi. Danışmaya giderek Murat'ın oda numarasını sordu. Ziyaret saatinin geçtiğini söyledi danışmada duran kız. Yağmur'un bu durumdan kurtulmak için bir teorisi vardı. Cüzdanından polis kimliğini çıkarıp gösterdi. Kız polis olduğunu görünce oda numarasını söyledi hemen Yağmur'a. Yağmur asansöre doğru yöneldi. Fakat çok kalabalık olduğunu görünce vazgeçti asansöre binmekten. Merdivenleri birer birer çıkmaya başladı. Üçüncü kata çıktığında nefes nefese kalmıştı. Uzunca koridora göz gezdirdi. Karanlığın hakim olduğu koridorda yürümeye başladı. Sırayla kapıların üzerindeki numaralara bakıyordu. Koridorda sessizlik oluştuğu için kapı numaralarını sesli bir şekilde söylemeye başladı Yağmur.

"Üç yüz on altı, üç yüz on yedi, üç yüz on sekiz, üç yüz on dokuz. İşte burası."

Odanın kapısını yavaşça açtı Yağmur. Murat'ın uyuyor olma ihtimalini de düşündü. Yine yavaşça içeri girdi. Murat'ın gözleri kapalıydı, uyuyordu. Murat'ın yüzüne baktı. Sakalları saçlarından fazlaydı. Gülümseyerek oturdu Murat'ın yanına. Omzunun orada küçük bir yanık vardı. Kolu ise sargıdaydı. Sırtına bakmaya çalıştı Murat'ın ama göremedi. Aklına saplanan tahta parçaları gelince irkildi birden bire. Elini Murat'ın serum takılı olan elinin üzerine attı. Mırıldanmaya başladı.

"Ah Murat ah. Keşke seninle başka bir hayatta karşılaşsaydık. Ne bileyim belki başka bir şehirde. Bak aklıma ilk tanışma hikayemiz geldi. Görüyor musun şansı. İngiltere'de başka insan kalmadı sanki. Aynı dava için orada olmamız yetmezmiş gibi bir de aynı araca bindik o gün. Seni zorla indirmeye çalıştım ama olmadı. Çok inatçı biriydin. Gerçi hala da öylesin ama."

Yağmur gözlerinde biriken yaşları sildi ve devam etti tanışma hikayelerini anlatmaya.

"Hiç unutmuyorum bak. Arabaya bindiğimizde bana attığın bakışı. Benimle paylaşacak bir koltuğun vardı ama benim yoktu. Bağırmaya başladım sana. İn arabadan diye. Senin bir yabancı olduğunu düşünüp küfür ettim hatta. Sen küfür etmez misiniz diye söylediğinde çok utanmıştım. Aslında ondan sonra arabayı bölüşmeye karar verdim desem yalan yolmaz. Taksicinin bizim didişmelerimize verdiği komik cevapları da hatırlıyorum. O gün yaptıklarım içerisinde tek anlam veremediğim sana neden yalan söylediğimdi. Kendimi bir başkası gibi neden tanıttığımı inan bende bilmiyorum. Dur ne demiştim tam olarak. Hatırlayacağım."

Murat gözlerini açtı o sırada. Yağmur'a bakıp gülümsedi. Yağmur'da biraz utanmıştı. Murat'ın uyuduğunu düşünüyordu. Yağmur'da gülümsemeye başladı. Gözlerinin içi gülüyordu adeta.

"Merhaba ben Özlem demiştin."

ÖzledimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin