Artık operasyona çıkmak istiyordum. Bunun için de bugünkü açıklanacak sonuçlarda ismim olması lazımdı... Sabah nasıl kalktığımı bilmiyorum... alel acele üzerimi giydim.Kızlarla hazırdık ve sıramıza geçtik. Heyecanlı bekleyiş başlamıştı.
Rüzgar komutan elindeki kağıda baktı ve:
"bu timde olanların ismini söyleyeceğim... sizler artık aslan gibi oldunuz sıra sizindir... avlanabilirsiniz artık bundan sonra başlayacağız opresayonlara" dedi.
Bir türlü okuyamadı kağıdı... Utanmasan elinden alıp ben okuyacaktım. Komutan okumaya başladı;
Yasin
Mehmet
Tuğçe
Sevda
Ümit
Cansel
Kerem
Buse
Asilay
İsmim son âna kadar çıkmayacak diye çok korkmuştum. Yüreğim ağzıma geldi. Komutan yoksa bilerek mi yapti? Neyseki bende artık timdeydim o şerefsizlerle meydanda mücadele edebilecektim, bayrağımı savunabilecektim, hayalini kurduğum şeyi yapiyordum daha ne isteyim ben...
Kendi ismimin okunduğunu görünce kimin ismi yok diye düşündüm. Bizim kızlardan yoktu. Fark ettim de Ahmet 'in ismi yoktu. Yüzüne baktım o kadar yıkılmış gibi duruyordu ki o durumda bende olabilirdim, diye düşündüm. Her ne kadar bana iftira atsada ilk sarılan ben oldum. Bana sarılırken:
"hakkini helal et " dedi.
"helal olsun..." dedim.O sırada komutanın bana bakışlarını fark ettim. Yüzünde gülümseme vardı. Benim Ahmete karşı davranışım hoşuna gitmiş olmalıydı. Bu durum hoşuma gitmisti. komutan bana eskisi gibi güveniyordu.
Ahmetle vedalaştık. Artık timde dokuz kişiydik...komutanla birlikte on kisiydik... bekle bizi Şırnak dağları, bekle bizi köyler , bekle bizi vatan biz geliyoruz...