İtinayla bütün kızları kaldırdım. Bugün kimse benim mutluluğumu bozamazdı. Kızlar bu mutluluğumun nedenini sordular. Komutanın bana anlattıklarını ve yaşananları onlara anlatamazdım. O yüzden kızlara bu sefer hiç birşey söylemedim.
Kahvaltıya gittik ve komutanı gözlerim aradı ama o yoktu. Ümit'e "komutan nerede?" diye sordum.
"Bilmiyorum odasından çıkmadı..." dedi. Ardından komutan geldi. Uyku dolu gözleri her halinden okunuyordu. Aslında bende uykusuzdum. Kahvaltımızı yaptıktan sonra antremana geçtik. Şınav çekereken yanımıza yarbay ve yanında biri vardı. Gözlerim bir yerden ısırıyordu ama kızı çıkaramadım.Yarbay konuşmaya başladı;
"Bugün Aslanlar timine yeni bir bomba imha uzmanı Aylin Şimşek artık sizinle birlikte olacak..."
Evet şimdi hatırlarım. Aylin benim çocukluk arkadaşımdı. Yarbay gider gitmez ona sarıldım. O da beni tanımıştı. Ne de olsa biz kan kardeşiydik...
Rüzgar komutan, " Hemen üzerini değiştir ve aramıza katıl" dedi.
Aylin, esmer, uzun boylu, sempatikti. O gülümsemesi hiç değişmemişti. Üzerini değiştirip bizimle birlikte barfiks çekmeye başladı. Biz bitirdik o hala barfiks çekiyordu. Bu durumlara alışıktı herhalde...
Kamil geldi ve bana ziyaretcim olduğunu söyledi. Acaba kimdi? Çok merak ediyordum. Terli terli gittim görüşme yerine...
Karşımda annem, babam ve kardeşim vardı. sevinçten koşarak ailemin yanına gittim. Komutan o sırada beni görüp yanıma geldi. Annemle babamla ve kardeşimle sarıldım. Komutan babamla tanıştığı için hal hatır sormak için babamla sarıldılar. Sonra bizi rahatsız etmemek için aramızdan ayrıldı. Annemi babamı o kadar özlemişim ki ağlayamadım bile... Cansel gibi hep gülüyordum. Cansel demişken arkadaşlarımla da tanıştırdım ailemi...
Yarın ilk uçakla geri döneceklermiş o yüzden onlarla her saniye vakit geçirmek istiyordum. Üzerimi değiştirdim ve ailemle vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Ailem otlede kalacaklarmış engel olamadım. Burada kalmalarını çok istiyordum.
Akşam yatağa girdiğimde uyuyamadım. Aylin de uyuyamamış.... Ne de olsa ilk günü.... Onun burada olmasına çok sevinmiştik. Geç saate kadar onunla dertleştik. Ona Rüzgar komutanı anlattım.
Ardından babam beni aradı. "Enes yok bir anda yok oldu annen de görmemiş nereye gitti bu çocuk?" dedi.
Bende hemen komutana haber verdim. Sivil olarak annemgilin yanına gittik. Annem ağlamaktan bir hal olmuştu. Enes yoktu.
Otelin önünde bir adam gördüm. Önce arabasının önünü açmış ilgileniyor gibi yapıyordu. Bir elinde de telefon vardı. Annemgile bakıyordu. Heralde rapor veriyordu. arabaya bindi ve sürmeye başladı. Annemgilin yanına gitmeden arabaya atladım. Benimle birlikte komutan kerem ve Buse Vardı. Arabayı ben kullanıyordum. Hızla yaklaşmaya çalıştım ve önünü kestim. Arabadan inip adamı dışarı çıkardım. Boğazından tutarak arabanın üstüne çıkardım.
"Kimsin Sen? Kardesim Nerde? Konuş... şerefsiz konuşana.."
" kopla'nın selamı var kardeşin elinde..." dedi ve o anda yumruğumu ağzına geçirdim. Çok sinirlendim. Birkaç kere yumrukladım.
Komutan " yeter Enes nerde? Nerede saklıyorsunuz Konuş.." dedi. Adamın konuşmaya niyeti yoktu. Onu konuşturmak için daha büyük şeyler yapmam lazımdı. Cebimdeki bıçağı çıkardım ve "konuşmassan parmaklarını tek tek keserim burda bizden başka kimse yok arkadaşlarımında bu duruma göz yummasını sağlarım konuş." hala konuşmuyordu. serçe parmağına bıçağımı yaklaştırdım. Komutan ve diğerleri arkalarını döndüler parmağını biraz sıyırdıktan sonra:
"tamam tamam psikopat kız söyleyeceğim yerini söz "dedi.
Şerefsizin sözüne güven olmazdı ama başka çarem yoktu.
Timin gelmesiyle birlikte adamın söylediği yere gittik. Bir kulübeyi gösterdi. Tuzakta olabilirdi o yüzden temkinli ilerlemeliydik.
Komutan," sen gelmiyorsun Asilay kardeşin olduğu için bu etik olmaz"
" komutanım yapmayın benimde gelmem lazım lütfen söz Veriyorum emriniz dışına çıkmayacağım"
" Tamam asker arkadan gel"
Kulübeyi çevreledik. Bu kolpa çok olmuştu artık. içeri girdiğimizde iki terörist başında duruyordu. Onları indirdik. Ve ben Enes'in ağzını açtım. ellerini çözdüm ve tam kaldıracakken...Enes, "Dur abla altımda bomba var eğer beni kaldırısan hepimiz ölücez" dedi.
Kolpa çoktan haberi almıştır... o yüzden elimizi çabuk tutmamız gerekiyordu. Bomba imha uzmanı iyi ki vardi çünkü bu sefer ben yapamazdım. Aylin hemen bombanın kablolarına baktı.
Bana dönerek " İsmini çok duydum bomba imha bilmeden iki kere bombayı imha edip milyonlarca insanın hayatını kurtarmışsın bak şimdi buraya mavi ve kırmızı kabloların gidişatına bak... Sen olsan hangisini keserdin?"
"Kırmızı da bunları niye soruyosun biraz acele et kurtar kardeşimi"
Hemen kırmızıyı kesti.
"Sen niye ben dedim diye kırmızıyı Çektin ya patlasaydı..." demeye kalmadan kardeşim bombadan kurtulmuştu. Enes sarılırken Aylin'le göz göze geldik.
"Bombalardan anlıyorsun ve doğru bildiğin için kırmızıyı kestim" dedi.
Bu dedikleri o an için umrumda değildi. Enes'e sarıldım. Çok korkmuştu.
Kolpa'nın adamları gelmeden çıkmalıydık. Çıktığımızda bir kamyon terörist geldi. Silahlarımızı hazırladık ve komutan, yasin'le birlikte Enes'i arabaya götürmesini istedi. Biz çatışmanın ortasındaydık. Çok sinirliydim ve önüme gelene sıktım.Mehmet'in yanımda "sakin ol Asi.. " dediğini duydum.
"Ne sakini sık sık sanki burada yoga yapıyoruz..." dedim.
Teröristler etkisiz hale gelmişti. Enes'i alır almaz annemgilin yanına götürmek için arabaya bindik.
" Abla sen neymissin ya dehşet ötesiydin seninle gurur duydum."
Enes'e gülümseyip kafasını koltuk altıma alıp Saçını karıştırdım ve öptüm. Diğer yandan Rüzgar komutan Enes'in saçını karıştırıp gülümsedi.
Annemgilin yanına gelmiştik. Doyasıyla ben ve Enes'e sarıldılar. Babam bana sarılarak " biliyordum kardeşini getireceğini senle gurur duyuyorum sen çok iyi bir asker oldun... sen burada olduktan sonra gözümüz arkada kalmayacak. Komutan kızım sana emanet..."
Komutan onaylar gibi baş salladı...
Annem ve babamla vedalaşıp uçağa bindirdim onları...Kolpa'nın kardeşimi kaçımasıyla çok ileriye gitti. Daha hiç karşılaşmadık koplayla... Ama ölümü elimden olacağı kesindi. Kendi kanında boğacağım onu...
Bizde artık yorucu günün sonunda alaya döndük. Yemekhanede hep birlikte yemek yiyorduk.
Mehmet,"Asi düşmanın olmayı hiç istemezdim bir anda neye dönüştün öyle gözünü kan Bürüdü ki bizi bile görmedin."
" Ben kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu çok iyi biliyorum merak etme seni vurmam..." diyerek güldüm.
Aylin, "Çocukluğundan belliydi zaten böyle cesur ve atarlı olacağın... Küçükken bizden büyük bir çocuk vardı. Adı ibrahim'di. Sürekli bizden para isteyip önmüzü kesiyordu. İbrahim bir gün benim önümü kesti ve bunu Asi gördü. Kocaman, şişman çocuğun üzerine atladı ve kendince yuruklaya başladı. Oradaki amca ibrahim'e kızdı ve onları ayrıdı. Eğer ayırmasaydı, Asi dövülecekti. Ama o dövüleceğini bile bile ona saldırdı. Yani bu huyları önceden beri var... Ben onu hep balığım derdim. Çok özlemişim seni..."
"Bende seni çok özledim.... Okyanusum. İnşallah hiç ayrılmıyacağız... Bizi ancak ölüm ayırır..."
"Gözlemlediğime göre Cansel timin neşesi, Buse ciddisi, Yasin sinirlisi, Tuğçe ağır ablası, Sevda sevimlisi, Ümit Safı,Mehmet komedisi, son olarak Rüzgar komutansa yakışıklısı " diyerek bana baktı... Ve Rüzgar komutan da gülümsedi...
Yemekhaneye koşarak güzel bir kız girdi ve komutanın boynuna sarıldı. Ben başt yanlış anlamıştım sonra abi dediğini duydum. Aklımdan çıkmıştı, kardeşinin geleceği... Hoşgeldin diyerek bende sarıldım. Komutan hepimizi tanıştırdı. Komutan kardeşini odasına götürdü. Biraz dertleşeceklerdi herhalde...
Bizim yatakhaneye geldi kız... Sevda'nın üst ranzası boştu. Oraya yatabileceğini söyledik. Biraz muhabbet ettik Arzuyla...
"Abimi hiç böyle görmemiştim iş yerinde hep ciddi olurdu ve burnundan kıl aldırmazdı bir tek benim yanımda gülümserdi. Ben yemekhaneye gelince gamzalerine kadar gördüm. Demek ki burada bulunmaktan mutlu ve burasınıda ailesi gibi görüyor " dedi.
Bizde kendimizden bahsettik. Canseli mehmet cağırıyordu . onun yanına Giderken:
" Cansel ne iş? " tek gözümü kırparak sordum." Bende hoşlanıyormuş ondan çağırıyor" dedi ve gitti. Belliydi zaten hiç şaşırmadım.
Arzuy'a yöneldim ve kendisinden bahsetmesini istedim.
" 23 yaşındayım, sıcak kanlı bir kisiliğe sahibim, hayatımda tek varlığım abim... onun mutlu olması için elimden geleni yaparım. Babam askerdi şehit oldu ardından ayni gün içinde annem ölmüş. Abimle bana Babannem Baktı. Abim bana hem anne hemde babam oldu. Kendime hırs yaptım ve hemşire oldum. Hayatım bu kadar..."
Ben zaten bunlara biliyordum ama kızların yanında ilk defa duymuyormuş gibi yaptım. Sevda konuşmaya başladı;
" hayatında kimse olmadı Mı?"
" şuanda yok ama daha önceden biri vardı.Aldattı beni ve ayrıldım. O yüzden kimse yok şuan.. Sizde var mi? "
Hep birlikte "YOK" dedik.
Cansel geldi ardından... ne dedi diye sorduk...
" Benden hoşlandığını söyledi."
"Peki sen?"
" bende hoşlanıyorum galiba" ağzı kulaklarındaydı. Cansel çok saftı ama Mehmet'e güveniyordum onu üzmeyecek biriydi...
Kızlar konuştukça konuşuyorlardı. ışıkları kapattım ve "haydi çocuklar uykuya..." iyi geceler... Dedim.
Aylin de: " hiç değişmemişsin Asi..." dedi.
"Tabiki herkese iyi geceler..."