Sabah kalktığımda baş ucumda bir gelinlik vardı... İçimden tövbestağfirullah diyerek iç geçirdim ve kalktım. Dışarı çıktığımda Eymen'i gördüm ve yanıma çağırdım. Telsizini istedim ve bir köşede o etrafı kolaçan ediyordu. Bende telsizle Yağız komutanla konuşuyordum. Yağız komutana Takoz'un işini bugün bitireceğimizi ve destek ekip istediğimi söyledim. Aslanları alaydan operasyon diye çıkarmasını istedim. Çünkü merve o*** herşeyi Takoz'a yetiştirebilirdi. Yani Takoz'un işini bitirecegimizi Sadece Yağız komutan ve yarbay bilecekti...Telsizi Eymen'e verdim ve Takoz'u meydanda gördüm. Beni yanına çağırıyordu. Usulca yanına gittim. "İstediğin birşey var Mı?" diye sordu. Bende yok dercesine kafamı salladım. Herkes hazırlıklarla uğraşıyordu. Takoz da herkese emirler yağdırıyordu. Çadırına gidip sekiz hakkında bilgi edinmem gerekiyordu. Kapıya Eymen'i koydum ve çadıra girdim. Takoz'un dosyalarını karıştırdım ama birşey yoktu. Kilitli bir çekmece dikkatimi çekti. Eymen'i yanıma çağırdım ve "açabilir misin bunu" dedim. "Açarım tel toka var mı?" dedi ve kafamdaki tel tokayı çıkarıp verdim. Çekmeceyi açmaya çalışıyordu ve sonunda açıldı. Bir dosya Vardı.. üzerinde "SEKİZ" yazıyordu. Tam alacakken Eymen "birileri geliyor" dedi ve bizde çadırın arka kısmından dışarı çıktık. Çekmecenin kilidi açıktı. İnşallah birşey anlamaz diyerek iç geçirdim. İçeri giren Takoz'un adamlarından biriydi ve bizi dışarı çıkarken görmüş olmalı ki arkamızdan geldi. "Hainler sizi Takoz'a söyleyeceğim" dedi ve Eymen birden adamın boğazına yapıştı ve boğarak öldürdü. Eymen'e artık güveniyordum. En iyisi dosyayı akşam almaktı. "Aferin Eymen " diyerek omzuna dokundum. bir kenara oturup planı anlattım ona...
Takoz giyinmemi emretmiş... Hemen çadırıma gidip gelinliği giydim. Akşam olmuştu. Takoz da takım elbisesini giymişti. Nikah masanına oturduk. Nerden bulduysa bir nikah memuru bulmuş. Eymen'e göz kırptım ve ona dosyayı almasını işaret ettim. Takoz'un çadırına doğru gitti. Bir silah sesi yükseldi. Bizimkiler gelmişti. Aslanlarım.. Çatışmaya başladılar. Takoz ve ben masanın altına saklandık. Elimden tutuyordu ve bir yandan da ateş ediyordu. Bilmiyordu ki ölümü benim elimden olacağını... Teröristler teker teker ölüyordu. Aslanlardan kaçar mı hiç?
Takoz kolumdan tutup çadırına doğru götürdü. Paraları ve arabanın anahtarımı alacakken arkasından silahı dayadım.
"Sana demiştim ölümüm elimden olacak diye.."
"Hayır bunu bana yapamazsın sana güvendim."
"İlk önce sevgini aldım, sonra güvenini, şimdi de canını alacağım... Onca gunahsızın kanına girdin, bu Sana az bile..." diyerek alnının ortasından vurdum. Öldü artık şerefsiz... Tam çadırdan çıkacakken rüzgar komutan içeri girdi ve gelinlikli halimle bana silah tuttu." Bu hainliği nasıl yaparsın, güvenimi boşa çıkardın... Kendimden çok sana güvenmistim ben..."
" Ne yaptım da öyle diyorsun, ben güvenini boşa çıkaracak birşey de yapmadım. Sen kimin ne dediğine inandıysan bilmiyorum." dedim.
Arkadan Yağız komutan geldi ve Rüzgar konutanın omzuna dokundu. "Yapma o bizden biri... Hain değil... Gizli görevdeydi..." dedi ve Rüzgar komutan silahını indirdi ve gözlerinde yaşlar birikti. Yağız komutan bana yaklaştı ve boynuma sarıldı. Rüzgar komutanın gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Eymen" diye bağırdım ve dışarı çıktım. Aylin Eymen'e silah doğrultmuş ve tam vuracakken "Aylin yapma..." diye bağırdım. Beni görür görmez koşarak bana sarıldı. Çok özlemiştim onu...sarıldıktan sonra Eymen oratlıktan kaybolmuştu... Eymen neredeydi??? Çadırdan sesler geliyordu. "Asiii" diyerek... Çadıra girdim ve Takoz'un sağ kolu buna silah tutmuş. Arkadan vurdum onu ve Eymen'e sarıldım. Ona birşey olmaması beni çok mutlu etmişti. Aslanlar, teröristleri bir araya toplarlarken bende şu üstümdeki kanlı gelinlikten kurtulmak için üzerimi değiştirmeye çadıra giderken Cansel bana asker kıyafetlerimi getirmişti. "Allahtan benim yanıma geleceginizden haberiniz Olamayacaktı.." diyerek Yağız komutana bakarak söyledim.
" seninle konuşurken yanımda Cansel vardı kulak misafiri oldu o yüzden bir tek o biliyordu" dedi. kiyafetlerimi aldım ve asker kolyemide boynuma geçirdim... Kolyelerim Tamtamamlanmıştı. Asker kıyafetimi giyerken çok duygulandım. Uzun zaman sonra ilk defa giyiyordum. Çadırdan çıktım ve arkadaşlarıma teker teker sarıldım. Rüzgar komutan hariç... Eymen "Asii sayende inikamımı aldım. Artık köyüme dönüyorum. Allaha emanet ol"
" seni böyle yollayamam " yarbaya baktım ve bana kafa salladı.Ne demek istedigimi anlamişti.
" Eymen artık sende bir aslansın... Bizim aramıza hoşgeldin... Ama bir konuda anlaşalım.. İntikam almak Türk askerine yakışmaz... Biz ülkemizi , Bayrağımız, Milletimizi savunacağız... Gerekirse öleceğiz ama asla intikam ve kin gütmeyiz o yüzden söz vermeni istiyorum..."
"Söz abla Allah razı olsun..."
"Abla???"
"Pardon emrederisiniz komutanım"