"Hector bu yaptığın delilik!"
Leonardo kızgınlığını koruyordu. Düşüncesizce hareketlerini çoğu kez görmezden gelmişti ama bu sefer bardağı taşırmıştı.
"Onu hemen geri gönder!" oturduğu yerden kalktı ve Hector'un yanına gitti. "Çok geç olmadan gönder."
Rahat ve pişkin tavırlarından ödün vermeyen Hector ellerini göğsünde birleştirdi.
"Sakin ol biraz. Asıl geri gönderirsek tuhaf kaçar. Hem neden bu kadar çok tepki gösterdin. Beni şaşırtıyorsun?" Hector ısrarcı tavrını bir kenara bırakıp, Leonardo'nun davranışlarını sorgulamaya başlamıştı.
"Çünkü bu anormal bir durum. Ve bu kız buraya neden sürüklendiğini bile bilmiyor. Onu kandıramazsın."
"Neden bana karşı... eskiden olduğun gibi umursamaz tavırlarını takınmıyorsun?" Leonardo nun aşırı tepkisi gözünden kaçmayan Hector, onun davranışları üzerinden ikna kozlarını kullanıyordu.
Leonardo fazla tepki verip vermediğinin farkında bile değildi. Tek bildiği bunun doğru olmadığıydı.
Az sonra içeriye Anastasia girdi ürkek bakışlarıyla beraber. Leonardo konuşmayı daha fazla devam ettiremedi. Az önce kalktığı koltuğa tekrar oturdu.
Anastasia nın ayakta dikildiğini gören Hector, oturduğu yerden genç kızın ince bileğini kavradı.
"Ayakta kalma lütfen otur."
Hector'un temasından rahatsız olan Leonardo bakışlarını Hector'a doğrulttu. Hector küçük bir dokunuşta olsa bu temastan memnundu.
Leonardo nun az önceki siniri daha da arttı. Hisleri dün bahçede gördüğü manzaraya karşı duyduğuyla aynıydı. Kendini kontrol etmeye çalıştı. Ortada sinirlenmesi gereken bir durum yoktu. Aşırı tepki gösteriyordu. Anastasia da Hector'un kaçamakları da umrunda değildi.
Leonardo dışarıya çıktı. Ama aklı geride bıraktığı genç kızda ve Hector'daydı.
Herşey öylesine ani gelişmişti ki engel olmasına fırsat kalmamıştı.
İngiltere'ye gitmeyi dün kararlaştırmışlardı. Bay lockwood ile imzalayacakları sözleşmeden önce Leonardo ve Hector'a küçük bir kutlama yapacaklardı.
Havaalanına gitmek üzere arabaya binmişken hector arabadan inerek "Birşey unuttum alıp geleceğim" demişti.
Koşarak Turner malikanesinin mutfağına girdi. Gözleri Anatasia'yı aradı. Elini çenesine yerleştirdi ve gözlerini kıstı.
"Buyrun bay hector ne istemiştiniz?" diyen Cilla'nın sözlerine cevap vermedi. Taki Anatasia mutfağa girene kadar.
Genç kızı toz toprak içinde gören Hector önce gülümsemiş ardından "Bir yardımcıya ihtiyacım olacak İngiltere'de." dedikten sonra Anastasia yı işaret etmişti.
"Sen. Bizimle İngiltere'ye geliyorsun."
İçinde bulunduğu durumdan habersiz Anastasia anlam veremeden Hector'a baktı.
"Ben mi?"
"Evet sen."
Cilla duyduklarına inanamıyordu.Anastasia ya olan tükenmeyen kıskançlığı devreye girdi. Onun İngiltere de işi olamazdı.
"Bay Hector bu bizim verebileceğimiz bir karar değil. Öncelikle bayan dedria ile konuşmalısınız." diyerek Hector'u engellemeye çalıştı.
"Şuan dedria yı bularak vakit kaybedemem. Üstelik acelem var. İtiraz istemiyorum Anastasia benimle geliyorsun" diyerek kızı arabaya sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anastasia (Tr)
RomanceDün gece yarım bıraktığı işi tamamladı. Yavaşça dudaklarını ona yaklaştırmasını beklemeden genç kızın ensesinden tutarak kendine çekti ve tek harekette onu kendine hapsetti. Yumuşak dudakları kendi dudaklarında kaybolurken Anastasia da Leonardo da k...