9. bölüm

8.5K 462 18
                                    

"Aşıksın ona."

Hector'un söylediği sözler tüm gün boyunca kulaklarında yankılanmıştı. İşine konsantre olamıyordu. Anastasia gözünün önünden gitmiyordu. Daha önce tatmadığı duyguları tatmıştı bu kızda. Yanındayken huzuru bulmuştu. Ancak ona aşık olmak... Diline konduramadığı bir kelimeydi. Aşk sözcüğü ona yabancıydı. Her yankı garipsemeyi arttırıyordu. O sadece Anastasia yı görmek istiyordu hepsi bu. 

Düşünceleri tereddütleri doğurdu, zihnini kurcalamaktan yoruldu. 

Dün gece Anastasia ile geçirdiği dakikalardan sonra zihni iyice kontrolden çıkmıştı.

"Bay Turner?"

Leonardo isminin duyulmasıyla sıyrıldı düşünce girdabından. Yeni ortağı bay lockwood karşısındaydı ancak kalbi beynine hükmediyordu. Zor elde ettiği bu ortağı bile es geçiyordu.

"Afedersiniz. Biraz dalgınım. İsterseniz hangi ürünleri ihracaat yapacağımızdan konuşalım."

Tecrübeli bir gülümseme yerleştirdi bu yaşlı yüzüne. Bacak bacak üstüne attı. Ellerini dizlerine yerleştirdi.

"İsterseniz onu bugün konuşmayalım. Zira işimiz tehlikeye girer. Beyniniz işgal edilmiş bugün." 

Bay lockwood haklıydı. Anastasia bir hayli işgal etmişti. Bu kafayla sağlılı düşünemezdi.

"Özür dilerim zor bir gece geçirdim."

"Anlıyorum. Sanırım kadın meselesi?" 

Leonardo ya kalsa bu konuyu açmadan kapatmayı tercih ederdi. Ama karşısındaki bu adam bilge tavırlarıyla ona içini dökme fırsatını veriyordu. Leonardo yöneltilen sorunun cevabını bilmiyordu. Anastasia onun için bir mesele miydi?

"Aslında bilmiyorum." demekle yetindi.

Bay Lockwood karşısısında duran genç adamın kararsızlığına şahit olsa da, Leonardo nun bilmiyorum kelimesinin altında yatan gerçeği sezmişti.

"Ben biliyorum. Aslında sende biliyorsun." dedi iddia edercesine.

"Tuhaf bir duygu. Anlam vermekte zorlanıyorum."

"Anlam vermek istemiyorsun." dedi sesindeki ciddiyetle. Leonardo her cümlesinin aksini söyleyen bu adamı anlamaya çalışırken devam etti bay lockwood. "Bende bir zamanlar senin fikirlerini taşıyordum." derken işaret parmağını alnına götürdü. "Tam buradaydılar. Kendimi sorgulamaya başlamıştım. Neden nasıl ne zaman?" küçük bir kahkaha attı. "Önce kabullenmedim. Bir zevk, bir eğlence olduğunu düşündüm." neşe içeren ses tonu az sonra ciddiyete dönüştü. "Ama sonrasında geç kalmışlığımın pişmanlığını yaşadım evlat." gözlerinin dolduğunu farketti Leonardo. Bu adamın anlattığı duygunun yoğunluğu onunda içini titretmişti. "Kaybetmek çok zor. Elindeyken kaybetme. İnkar etme."

Leonardo bay lockwood un ağarmış saçlarına baktı. Kim bilir hayat denen bu tecrübe dolu yolunda hangi acıları kalbinde beslemişti.Erken ağaran saçları da bunun bir bedeliydi.

"Sana söyleyebileceğim en iyi şey şu; Sonradan pişman olacağın şeyler yapma." 

Övgüye değer bu nasihatlar leonardo ya işlemişti.

Bay lockwood haklıydı. Pişmanlık yaşanmışlığın en beteriydi.

Şuan bunu hissediyordu.

Çünkü Anastasia yı seviyordu..

Dün gece Hector'a verebileceği bir cevabı yoktu. Yakasına yapışan elleri kendini salmıştı. 

Kelimeler duyduklarından sonra boğazında düğüm kalıyordu.

Anastasia (Tr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin