17. Bölüm

15K 674 255
                                    

Düzenlenmiştir. İyi okumalar.

Emir hırıltılı bir nefes verip ileri atılırken bende koluna asıldım. "Sen burada ne arıyorsun lan?!"Diyerek Yağız'ın üstüne yürüdüğünde önüne geçtim. "Emir lütfen, babamlar içeride. Kavga çıkmasın" Diyerek yalvaran gözlerle ona baktım.

Emir gözlerime birkaç saniye baktıktan sonra gözlerini yumdu, kafasını geriye atarken dişlerinin arasından "Arabaya geç." Diye tısladı gerginliğim artarken "Babamlar içeride diyorum Emir." "Aynen babası ile tanıştım Emir." Yağız'ın alaylı sesi duyulurken, bir şey yapmaması adına kolunu sıktım.

Kaskatı çenesinden dişlerini sıktığını anlayabiliyordum. Sakinleşmek için bir şeyler söylediğini görüyordum. "Çocuklar içeri gelsenize." Annem sıcak gülümsemesiyle bize bakarken Yağız lafa atladı. "Tabi Cansu Abla içeri geliriz." Alaylı sesi sinirlerimi bozarken dişlerimi gıcırdattım.

"Merhaba efendim, izninizle Rüya ile kalan ödevimizi tamamlayacağız ama,  bazı kağıtlar okulda kaldı. Onları almaya gideceğiz." Emir'in saygılı tavrı karşısında aptal aptal baksam da onu bozmamak adına gülümseyerek anneme döndüm. "Evet annecim hızlıca gider, geliriz." Dedim Allah affetsin.

"İçeride misafir var kızım, ayrıca çok geç oldu, yarın tamamlasanız?" Sıkıntıyla nefes verirken, Yağız hâlâ sırıtıyordu. Emir'den bir iki adım uzaklaşırken, "Bir saate döneriz efendim, önemli bir ödev yetiştirmemiz gerek." Emir ısrarlayınca "Tamam ama bir saate dönün lütfen, babana söyleyeceğim kızım çabuk dön." Annem her ne kadar sıkıntılı da olsa kabul ettiğinde rahat bir nefes verdim. Emir'e olayı anlatırsam sakinleşebilirdi.

Annem ve Yağız içeri girerken hızlıca arabaya girdim. Emir, sinirli adımlarla arabaya gelirken hızla kapıyı kapattı. Sinirle keskin bir U dönüşü yaparken, ayağını da hızla sallıyordu. Araba hızlı bir şekilde ilerlerken konuşmaya korkuyordum.

"Emir" Sessizce seslenmemin ardından cevap vermesini bekliyordum. Hızı biraz daha arttırırken, bir kez daha Emir dedim.
Boş bir sokakta, durduğumuzda araba keskin bir frenle durdu. "Ne var lan?! Ne var?!" Yüksek sesli bağırmasıyla, koltuğa sinerken, gözlerim doldu.

"Özür dilerim." Sessizce konuştuğumda Emir hızla arabadan indi ve ardı ardına kapıya tekmeyi geçirdi. Korkuyla başımı ellerimin arasına alırken, Emir kapımı açarak beni arabadan çıkardı. Ellerini omzuma koyarak kafasını bana doğru eğdi. "Yağız'la ne işin vardı? Ondan mı hoşlanıyorsun?! Hadi bana doğruları söyle güzelim."

Emir acı çekerek konuşurken hıçkırarak ağlamaya başladım. Emir'in boynuna sarılırken korkudan titriyordum. Emir, belime sıkıca sarılırken burnunu saçlarıma gömdü. Sesli bir şekilde saçlarımı koklarken, bende sesli bir şekilde ağlıyordum. "On..lar ha..hani bizim ortaklarımız ya, o yüzden." Dedim Emir nefesini sesli bir şekilde verirken, beni daha sıkı sardı.

"Tamam artık ağlama." Biraz sakinleşirken ondan ayrıldım, arabaya doğru yürürken o da arkamdan geldi. Açılan eteğimi, düzeltirken Emir ters ters bana baktı.
"Bir de süslenmiş, sanki istemeye geliyorlar amına koyayım ya." Gözlerimi devirirken "Ne istemesi Emir salak salak konuşma."

Emir hızla bana dönerken "Ne istemesi lan, kim istiyormuş seni?! Sikik sikik konuşma!" Emir'in dengesizliğine şaşırırken, arabayı çalıştırdı. "Bir de yakışıklı diyor gerizekâlı, götüme benziyor." Hâlâ söylenirken kafamı cama yasladım.

Sadece beş dakikalığına uyumak için gözlerimi kapattım.

Yumuşak yatakta yan dönerken, burnuma rahatlatan bir deniz kokusu ilişti. İçim ferahlarken, deniz kokusunu bir kez daha içime çektim. Gözlerim aralanırken şık odaya gözlerimi gezdirdim. Üstümdeki buruşan elbiseye yüzümü buruşturdum.

Düşman KolejlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin