2. Bölüm

28.7K 1.2K 50
                                    

Düzenlenmiştir. 

Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Votede bırakırsanız çok sevinirim. Hepinize iyi okumalar.

Rüya' dan :

Bazen hayatımız, hiç umulmadık bir anda basit dokunuşlarla, ya da büyük olaylarla değişebilir. En kötüsü ise aniden ve kontrolsüz olan değişimlerdir. 

İnsan ne yapacağını şaşırır, şoka girer. Bugün olduğu gibi. 

İyi yanından bakmak gerekirse benimki o kadar da kötü bir değişim değil. En azından yangınlar içinde kalmamış, ya da başıma kötü bir şey gelmeden sadece okulumu değiştirerek biraz daha yaşamak, biraz daha gülmek, biraz daha ağlamak için vakit kazanmıştım. 

Liseye başladığımdan beri, okuduğum okuldan ayrılmak elbette ki beni mutsuz ediyor. Bu sene son senem ve ben tüm anılarımı burada bırakıyorum. Geçmişle oldukça haşır neşir birisi olarak, eski yerler, eski fotoğraflar benim için kara kömürden, parıl parıl parlayan, değeri oldukça yüksek, elmas kadar değerli. 

Hatta belki de tonlarca kez daha...

Bastıran yağmurun sesiyle, annemin seslendiğini işittim. Merdivenleri yavaşça inerken, annem ve babamı koltukta birbiri ile münakaşa halinde bulmuştum. 

Kaşlarım çatılırken "Sorun ne ?" Diyerek ortalarına oturdum. 

"İyi misin kuzum ?" Annem saçlarımı geriye iterken şefkatli sesiyle konuştu. Başımı olumlu anlamda salladım. 

"Rüya, aslında seninle önemli bir konuda konuşmalıyız." Babam tereddüt ederek konuştuğunda izledim. 

"Müdürünüz, öğrencileri okullara yönlendiriyor. Ancak annenle senin için özel bir kolej ayarlamak istiyoruz." Sessizce onu dinlerken annem konuştu. 

"Hem son senen, eğitimin için de önemli." Düşüncelerim kafama üşüşürken konuşmaya devam etti. "İstersen tabii ki yönlendirildiğimiz okulu tercih edebiliriz ama bunun daha doğru olduğunu düşündük."

"Hangi okul ?" Pürüzlü sesim ile birlikte sordum. 

"Akay Koleji." 

Miray' dan: 

Elimdeki telefonu streslice açıp kapatırken gözlerim, kafenin kapısı ve ekran arasında mekik dokuyordu. 

İnsan zevkle basketbol maçı bile izleyemiyordu yahu ! 

Akay ve Demirel Koleji' nin bugün yapılan basketbol maçının ikinci yarısında kavga çıkmıştı. Yağmur beşinci kez ördüğü örgüyü yeniden bozarken, ofladım. "Kızlar." Hızla masaya yaklaşan Burağa döndüm. 

"Ne oldu ?" Dedim telaşla. Elini silkeledi. "Sorun yok. Biraz hırpaladılar birbirlerini." 

"Emir' ler nerede?" Diye sordu Yağmur merakla. Kafenin kapısı sertçe açıldığında bizle beraber birçok kişinin bakışı oraya döndü. 

Emir sıkıntıyla masaya gelirken, arkasından Aras' ta gelmişti. Sertçe sandalye çekti ve çöktü. Saçlarını sertçe karıştırırken bir şey söylemeye çekiniyorduk. 

"Buraya bir soğuk su alabilir miyiz ?" Burağın rahat tavrı ile beraber Emir ters bir bakış atarken, Aras konuştu. 

"Bir durum var mı ?" Başımı iki yana salladım. "Biz de yok siz ?" Diye sordu Yağmur. 

"Biraz dalaştık işte." 

"Olay ne ? "

"Bizimkiler, beş sayı öndeymiş. Demirel her zaman olduğu gibi arıza çıkarmış, o omuz attı bu step yaptı diye sabote etmeye çalışmışlar. Hakemde Demirel' lerin beden hocası. Bunlara sayıyı verince olay çıkmış." 

"Abi her zaman olan olay işte. Niye bu kadar sinirlendin sen ?" Burak, Emir'e sorarken, Emir sinirle cevapladı. 

"Böyle saçma sapan çocukluklardan bıktım. Akıllı akıllı yarışalım, olaylar maçlarla sınırlı kalsın diye uğraşıyoruz, şerefsizler yüzünden okulun kalitesi düşüyor." 

Sessizce oturmaya devam ettik. Haklıydı. Yağız büyümeyi reddetip, saçma sapan şeylerle olay çıkarmaya devam edecekti.

Düşman KolejlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin